content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

16 Eki

Batıcılık da, İslamcılık da Ülkemizi Bölüyor!

Olayların bizi nereye sürükleyeceğini şimdiden bilmek imkânsız. Ancak ipin iki uçunda kimler var, onlar bellidir.

İpin bir ucunda Batıcılık, öteki ucunda da İslamcılık var.
Hem Batıcılık, hem de İslamcılık ülkemizi bölüyor. Parçalıyor. Bu durumu, hem tarihten hem de yaşamımızdan öğreniyoruz.

13 yıldır ülkemizde uygulanan İslamcılık, bizi birleştirmedi. Böldü. Parçalara ayırdı.

Yani İslamcılık birleştirmiyor, bölüyor. Bu durumu, hem Türkiye’den baktığımızda, hem de Orta Doğudan baktığımızda açık olarak görüyoruz.

Osmanlı parçalanırken üç ayrılıkçı akım vardı. Osmanlıcılık, İslamcılık ve Türkçülük.

Gerçi Osmanlıcılık ile İslamcılık son tahlilde İslamcılık da birleşiyorlardı.

Şu sorunun zihninize takıldığını biliyorum. İslamcı dediğin bu günkü kadrolar, aynı zamanda, Avrupa Birliğine girmek için çok uğraştılar.

Evet iktidarlarını konsolide etmek, devlet içinde örgütlenmek için zamana ihtiyaçları vardı. Batıdan çok iyi destekler de aldılar.

Erdoğan daha Başbakan olmadan, Beyaz Sarayda karşılandı. BOP eş başkanı oldu, vs.

Ülkemizdeki liberallerin desteği, aynı zamanda Batının desteği anlamına geliyordu.

Bu süreçte, Aydın Doğan ve Ertuğrul Özkök, Erdoğan’ı sonuna kadar desteklediler. Desteklerini gazetelerinde alenen duyurdular.

Batı ise; Türkiye’deki çıkarlarının, İslamcılar tarafından daha iyi kollanacağını, Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerindeki uygulamalarından biliyorlardı.

Ancak süreç Batının(ABD) planlarına göre gelişmedi.

Üretim Asya’ya kaydı. Dünya dengeleri değişti. Kapitalizmin yapısal krizleri daha sık tekrarlanmaya başladı, vs.

Krizler siyasetleri etkiledi.

İran ve Suriye halkları Amerika’ya karşı direndi. Rusya ve Çin direnen ülkelere karşı destek verdi. Ve Amerikan emperyalizminin planları işlememeye başladı.

Şimdi içinde yaşadığımız süreç budur.

Bölgemizde, İslam ülkeleri hem İslamcı siyasetlerden zarar gördü. Hem de, Batının yürüttüğü bölücü siyasetlerden zarar gördü.

Halklar hem Batıcı siyasetler yüzünden, hem de İç dünyasındaki İslamcı siyasetler nedeniyle bölündü.

Gelelim ülkemize;

Ülkemizin önünde iki uçurum var.

Eğer Batıcı siyasetlerden ve Batının tasallutundan, İslamcı siyasetler sayesinde kurulursak, bu kez de İslamcılığın bölünme ve parçalanma sürecinin çukuruna gireceğiz.

Yok, eğer birilerini düşündüğü gibi; İslamcı siyasetlerden Batıcılar sayesinde kurtulursak, bu kez de Batıcıların ülkemizi bölme planlarının içinde kendimizi bulacağız.

Osmanlının dağılma süreci de, bu iki kıskaç arasında kalarak gerçekleşmişti.

Elbette bağımsızlığın kolay elde edilecek bir meyve olduğunu söylemiyorum.

Hem Batının tasallutundan, hem de İslamcıların gerici siyasetlerinden kurtulmanın, sadece Mustafa Kemal’in bıraktığı yerden yolumuza devam edersek, mümkün olacağına inanıyorum.

Denenmiş, sınanmış ve başarıya ulaşmış bir yoldur.

Bu konuda önemli bir fırsatın eşiğinde olduğumuzu düşünüyorum.

Batının Küreselleşme saldırıları önemli ölçüde sönümlenmeye başladı. Batı ile kesin bir hesaplaşma zamanına girdik. Ya iç işlerimize karışmayacak, bizi yönetme isteğinden vaz geçecekler, ya da hesaplaşacağız.

Bölge ülkeleri ile yapılacak birliktelikler, Suriye Rusya, İran, Irak, Mısır gibi ülkeler ile beraber olmak bu iki tehlikeli uçurumdan kurtulmamıza yardımcı olur.

Eğer biz, huzurlu bir hayat istiyorsak, Mustafa Kemal bir kez daha kazanmalıdır.

Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com

ulusalkanal.com.tr

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank