content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

01 May

Yoga’nın Gerçek Anlamı (II)

HİÇ BU AÇIDAN BAKTINIZ MI?

Yoga’nın gerçek anlamı hakkındaki bir önceki yazımızda, Yoga'nın bir takım rahatlatıcı ve güçlendirici hareketler dizisinden ibaret olmadığından söz etmiştik.

Yoga’nın sadece küçük bir bölümü hareketlerden oluşur. Yoga'nın harekete odaklanan bir kısmının olduğu yanlış değildir. Eğer bu bedende yaşıyorsak ona iyi bakmamız gerekir. Bedenimiz tıpkı bir ev gibidir. Evimizde rahat etmek istiyor, evde olmaktan keyif ve zevk almayı arzu ediyorsak onu sıcak, temiz ve bakımlı tutmalıyız. Evimiz olan bedenimize iyi bakmanın bir bölümü de, hareket sayesinde gerçekleşir.

Hareket yapmak kendimizi iyi hissetmemize, sık sık hastalanmamamıza, hastalıklardan çabuk iyileşebilmemize, kan dolaşımımızı hızlandırarak canlanmamıza, sinir sistemimizi güçlendirmemize ve böylece daha sakin ve genç kalmamıza ve hatta ömrümüzü bile uzatmamıza yardım eder. Hareket, bedenimize ne kadar iyi gelirse gelsin, ömrümüzü ne kadar uzatırsa uzatsın, aklımızdan çıkarmamamız gereken gerçek, bir gün bedenlerimizi terk etmek zorunda kalacağımızdır. Fakat bunu bilinçli bir şekilde yapmalıyız. Ne yazık ki hiçbir fiziksel egzersiz bu konunun derinine inemez. Buna rağmen “yoga” kelimesi sadece hareket ve bedensel pozisyonlar ile özdeşleştirilmektedir. İşte bu nedenle Yoga ile ilgili pek çok alt başlığa rastlamak pek de şaşırtıcı değildir. Fit Yoga, Orijinal Yoga, Klasik Yoga, Power Yoga, Couple Yoga (çiftler için tasarlanan yoga egzersizleri), Hot Yoga (sıcak ortamda yapılan yoga egzersizleri), Hamile Yogası, Çocuk Yogası, Iyengar Yoga, Vikram Yoga, Ki Yoga, Kalp Yogası, Yüz Yogası ve Parmak Yogası vb. Böyle giderse, ilerde ben de “Ram Yoga” adı altında, kendi ismimi kullandığım yeni bir yoga türünün öncülüğünü yapacağım.

Herkesin maddi ya da manevi kazanç olsun diye, “yoga” kelimesini değişik şekillerde kullanmaya başlaması gerçekten çok acı vericidir. Yoga’yı sadece birkaç hareket ve nefes tekniği ile sınırlandırıp değişik isimler altında sunmak, Yoga’nın gerçek anlamını yadsımak demektir. Yoga’nın gerçek anlamını bilen biri, asla bu tuzağa düşmez ve tüm bunların ticari birer oyunundan başka bir şey olmadığını kolaylıkla far keder. Yoga’nın birkaç hareket, nefes ve rahatlatma tekniğinden çok daha fazlası olduğunu bilir.

Şimdi isterseniz sözü geçen bu “Yoga türlerinin” birkaçını incelemekle başlayalım. Hatha Yoga’nın asana bölümünde, 8.400.000 tane hareket, pozisyon, duruş (asana) vardır. Bunların bazıları jimnastik benzeri basit hareketler; bazıları kasları güçlendirerek vücudu forma sokan görece zor hareketler; bazıları vücudu esneten, besleyen, rahatlatan pozisyonlar; bazıları ise belirli bir süre tek bir pozisyonda kalmayı gerektiren duruşlardır. Yüzünüzü gençleştirmek ve kırışıklıklarınızı yok etmek için bu hareket okyanusundan konu ile ilgili hareketleri seçip uygulayabilirsiniz. Ya da problem kalbinizde ise, onu güçlendirmeye uygun asanalar üzerinde çalışabilirsiniz. Bazı nefes teknikleri ile birlikte güç isteyen zor duruşları seçip bedeninize göre bir program da izleyebilirsiniz. Ama bunların Yüz Yoga’sı, Kalp Yogası, Fit Yoga, Orijinal Yoga gibi yeni adlar kazanmasını anlamıyorum. Ya da neden Aştanga Yoga’nın ismi değişip Orijinal Yoga adı altında sunuluyor merak ediyorum. Farkında olmalısınız ki; yüzünüze masaj yaparak ya da kalbinizi güçlendirerek, ne zihninizi arındırabilir ne de günlük problemlerinizden ve çelişkilerinizden kurtulabilirsiniz. Parmak Yogası yaparak ilişkilerinizin düzelmesini ya da sonsuz huzura, Tanrı’ya ulaşmayı nasıl bekleyebilirsiniz ki? Bırakın Tanrı’ya ulaşmayı, bu hareketler, hayatın ufak bir gerçeğini bile anlamanıza yardımcı olmayacaktır. Evet, bazı teknik ve uygulamalarla birtakım kazançlar elde edebilirsiniz; buna hiçbir itirazım yok. Fakat beni düşündüren konu; okyanustaki bir damla suyun nasıl okyanus olabildiği. Küçük bir çocuk bile bir damla su ile okyanusu ayırt edebilirken olgun, yetişkin ve eğitimli olan bizler, Yoga söz konusu olduğunda bu farkları göremiyoruz. Yoksa görmek mi istemiyoruz merak ediyorum.

Aştanga Yoga dedik, yani sekiz basamaklı yoga. Bu sekiz basamak nedir? 1. Yama kuralları; 2. Niyama kuralları; 3. Asana; 4. Pranayama; 5. Pratyahara; 6. Dharana; 7. Dhyana; 8. Samadhi. (Eğer isterseniz, bunları bir sonraki yazılarımda teker teker açıklayacağım) Ama Türkiye’deki merkezler sadece 3. ve 4. basamakları uygulamaktalar. Bu uygulamaların da eksik bir şekilde yapıldığını söylemeliyim. Tabii ki bu eksikleri kimse fark etmez, böyle de olması gerekir, çünkü kimse kaç çeşit nefes tekniğinin (aslında 64 çeşit nefes tekniği vardır) mevcut olduğu konusunda fikir sahibi değil. Kişilere göre bireysel nefes tekniği belirlemek ise ayrı bir uzmanlık ister. Konu üzerindeki uzmanlık çok önemlidir, çünkü vücudu uygun olmayan kişiler için bazı teknikler, hem fiziksel hem de zihinsel açıdan kişiye iyi gelmek yerine zarar verebilir. Radyoaktif bir madde düşünün. Onu nasıl kullanacağınızı bilmediğinizde, kendi sonunuzu da hazırlamış olursunuz. Nefes ise, radyoaktif bir maddeden çok daha güçlüdür. Dolayısıyla, “birkaç temel nefes tekniği ile durumu kurtarmak yerinde olacaktır” gibi bir düşünce ile hareket eden merkezler görmek hiç de şaşırtıcı değildir.

Bir de “şu tekniği uygulayın, çakralarınızı açalım” vaatlerinde bulunan çakra çalışmaları pazarlayan bazı yoga merkezlerinden söz edelim istiyorum. "Yeşil görün, şimdi de kırmızı" telkinleri uygulayan, ya da üzerinde semboller çizilmiş bardaklardan su içirerek, sembollere denk düşen çakraların açıldığını iddia edenlerden... Peki, o zaman şunu soruyorum: Bu çakraların sembolleri değil de, gerçekleri vücudunuzda mevcutsa ve içtiğiniz su, bu yaşa kadar bu çakralardan geçtiyse, o zaman neden hala çakralarınız kapalı? Çünkü biliyoruz ki bir çakra açıldığında mistik bir güç bahşeder, ama ben mistik güce sahip birilerini göremiyorum. O zaman, üzerine şekiller çizilmiş basit bir bardağı kullanarak nasıl mistik güçler elde edeceğinizi umuyorsunuz? Biliniz ki çakraları açmak çocuk oyuncağı değildir. Yıllar, hatta yaşantılar süren düzenli ve yoğun bir çalışma ister.

Dolayısıyla, Yoga konusundaki bilgimizi doğru kaynaktan alarak genişletirsek, sağlam bir yolda ilerlemeye başlarız. Şöyle düşünün; Jimnastik, aerobik gibi spor dallarında ya da rehabilitasyon merkezlerinin uyguladığı terapilerde Yoga pozisyonları ve hareketleri kullanılmaktadır. Bu tip esneme ve ısınma amacı ile yapılan hareket ve egzersizlere Yoga diyebilir miyiz? Hayır, çünkü birinin spor, diğerinin de bir tedavi yöntemi olduğunu çok net farkındayızdır. Bu hareketlerin hizmet ettiği amacı da Yoga’nınkinden ayırt edebiliriz. Dolayısıyla hedefi belirledikten sonra, yol ve yöntem hakkında doğru bilgi almanın önemi büyüktür.

Arayış içerisinde olan insanlara sesleniyorum: Araştırın! İnceleyin! Ancak dikkatinizi konuya verdikten (yani; tecrübe aldıktan) sonra, her şeyi daha net bir şekilde görebilirsiniz. Yolunuzda emin adımlarla yürüyebilmeniz için, pratiğiniz ve bilginiz size doğrular ı ve yanlışları gösterecek ve önünüzdeki engelleri kaldıracaktır.

Etiketler : ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank