Vali COŞ da Bürokrasinin Hantallığından Şikâyetçi..
Geçen gün köşemde ele aldığım "SSK Alacaklarının Peşine Düşmüş" başlıklı yazımdan dolayı oldukça güzel eleştiriler almıştım.
Didim'de geçen gün yapılan İl Koordinasyon Kurulu toplantısında da Valimiz Hüseyin Avni ÇOS, yakınmalarıma yakın konuları dile getirerek, bürokrasiye çattı! Çalışılmadığını söyledi. Bu kadar devlet dairelerinin doldurulmasına rağmen iş üretenlerin sayısının oldukça az olduğunu söyledi ve hatta "bu memurların yarısını çıkarsanız çok daha randımanlı iş alınır. İşlerde aksayan bir durum asla olmaz" diyerek, hantallaşan yapıya dikkat çekti...
Müdür ve Amirlere, Kaymakamlara, Belediye Başkanlarına seslendi. Konuya duyarlı olmalarını, işlerin takipçisi olmalarını istedi. "Salla başını al maaşını" devrinin kapandığını, yaptığı işi angarya değil benimsemesi gerektiğini söyledi, ancak hemen ekledi; "bahane üreten çok, iş yapan yok!" diye! Bürokrasinin kafasındaki; "ömür biter iş bitmez" düşüncesinin kırılması gerektiğini söyledi.
Vali “Maalesef bürokrasi canavarını bir türlü hızlandıramıyoruz. Bürokraside ömür biter, iş bitmez anlayışı hakim. Bu anlayışı kırmamız gerekiyor. Arkadaşlar devletten on binlerce maaş alan insanımız var. Bunların yarısı olmasa inanın iş kaybı olacağına zannetmiyorum. Elimiz altındaki, himayemizdeki arkadaşlarımızdan daha fazla verim alamaya gayret gösterelim. Bu kadar çok personelle daha fazla iş üretmemiz lazım. Verim maksimum seviyede değil. İstersek daha fazla verim elde edebiliriz. Bu bürokrasi anlayışını yıkalım. Vatandaşımıza daha fazla ve kaliteli hizmet verebilmemiz için bu anlayışın ortadan kalkması gerekiyor” dedi.
Evet Vali YAZICIOĞLU örneğini vermiştim hatırlarsanız! "Herkes insiyatif kullansın" demişti! "Yetkisini kullansın" demişti. Devlet memuru "risk alabilmeli" demişti YAZICIOĞLU... Ben bunları yazmıştım. Valimiz COŞ da aslında sanırım bu konulara getirdi. Aksi halde zaten hantallık ortadan kalkmaz ki! Yani memur, "mesaim bitti" diyor ve yarım saat erkenden masasını toparlamaya çalışıyorsa bunu amir görmezden geliyorsa, valimizin söylediklerinin tatbiki mümkün değil. Bu yetkiyi verecek olan da Valimizin kendisidir. Halkın da bu konuda, nezaket kuralları içerisinde YAPTIRIM sınırlarını zorlaması gerekiyor..
Örneğin biz gazeteciler Didim'de asayiş raporlarını alamıyoruz! Oysa ben Aydın'da Valilikte basın bürosunda herkesin gelip aldığını biliyorum! Haber henüz Valiye çıkmadan hem de... Didim'de bu konuda bize "Valilik izin vermiyor" deniyor!
Sözün Özü!
Sayın Valim bu yetki sizde. Siz müdür ve amirlere, kaymakam ve belediye başkanlarına insiyatif kullanmalarını emrederseniz sanırım bürokrasi engeli kendiliğinden aşılacaktır.
