content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

09 Nis

Türkiye’de Siyaset: Sesi Veriminden Yüksek…

Siyaset ekonominin yoğunlaşmış ifadesidir. Ekonomi de siyasetin kıskacındadır.

İkisi arasında muazzam etkileşim bulunur.

Bir ülke yeterince gelişmemişse ilk bakılacak yer siyasetin analizidir. Siyasetin verimi düşükse ekonominin üretkenliği ile doğrudan ilgilidir.

Siyaset topluma hizmet demektir. Bu hizmet en doğru, güzel ve iyi yapılacaksa bunun adı Halkçı Siyaset olmalıdır. Halkçı Siyasetin doruğunu Atatürk yapmıştır.

Toplumun sorunlarını hızlı, gerçekçi biçimde saptamak ve bunları en kalıcı şekilde çözmek için öneriler geliştirmek siyasetçilerin görevidir.

Sorunlar; sosyal, ekonomik, eğitim, sağlık, güvenlik, kültürel olmak üzere çok geniş bir alanda yaygınlaşabilir.

Peki, bu sorunları saptarken ve öneri geliştirirken hangi yöntem esas alınacak?

Elbette bilimsel yöntem.

Sosyal bilimlerin mukayeseli analiz yöntemi. Karşılaştırmalı analizler hem benzer ülkelerle hem de ülkelerin geçmiş zaman dilimleriyle yapılacak.

Nerden nereye geldik, onlar ne durumda biz nasılız, onların zamanı algılayışı ne, bizim zamana bakışımız nasıl, gibi birçok göreceli durumların incelenmesiyle ancak sağlıklı sonuçlara gidilebilir.

Örneğin tüketim eğilimi veya beklentiler Avrupa Ülkelerinde nasıl, bizde nasıl?

Gelişmekte olan ülkelerde tüketim eğiliminin tüketim üzerinde etkisi tam olarak görülebilir. Fakat beklentilerin hemen hemen hiçbir etkisi olmayabilir. Faiz değişkeni de öyle; pek anlamlı bir etki yaratmadığı ortaya çıkabilir. Yani para politikası bu ülkelerde krizden çıkışta bir etki yaratmayabilir.

Gelir ve tasarrufun sınırlı olduğu ülkelerde beklentilere bağlı olarak tüketimi artırmak mümkün olmadığı gibi, faiz yoluyla yani tüketici kredileriyle tüketimi artırmak da pek olası gözükmüyor.

Gelişmiş ülkelerde ise beklentilerin de, para politikasının da tüketim üzerinde son derece etkili olduğu anlaşılıyor. Demek ki, gelişmiş ülkelerde faizleri düşürüp iyimserlik pompalanması ekonomiyi canlandırmada etkili olabiliyor. Ama ülkemizde değil. Gözlemler ve izlenimler bu yönde.

Bağırmakla verim alınmıyor. Tıpkı “güçlendik, büyüdük, borsa şaha kalktı,” diye istediğin kadar bağır-çağır sonuç farklı oluyor.

Yakında başlayacak yeni ekonomik toparlanma döneminde, verimlilik artışlarını hızlandıracak en önemli faktörlerden birinin nitelikli işgücünün sayısını arttırmak olduğunun hepimizin farkında olması gerekiyor.

Türkiye enerjisini ve kaynaklarını esasen bu alana yöneltmelidir.

Bilimsel, analitik, teknik bakış olmayınca siyaset adına yapılan oturumlarda sesler yükselebiliyor. Konuşma adı altında birtakım hır-gür, uğultu, kargaşa durumları izlenmekte.

Sesi veriminden yüksek sahneler oluşmakta.

Oysa bizim, toplumun verimli konuşmalara ve üretken yaklaşımlara ihtiyacımız var.

Sadece yazılarda, makalelerde, araştırmalarda değil, söyleşilerde, oturumlarda, çalıştay ve toplantılarda da sakinliğe, etkili ve güzel konuşmaya, gerçekçi analiz ve değerlendirmelere gereksinmemiz olduğu açıktır.

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank