content

29 Oca

TBMM’ye Kim Gitmeli?

En kötü demokrasinin en iyi askeri rejimlerden iyi olduğuna inanırım.

12 mart 1971 ara rejiminde 13, 12 Eylül 1980 kara rejiminde 22, 28 Şubat 1997 post modern darbesinde 39, 27 Nisan 2007 Elektronik Muhtırası’nda 49 yaşındaydım.

Haziran 2011 seçimlerinde 53 yaşında olacağım.

Beğensek de beğenmesek de her dört yılda bir oy kullananlar nisbi çoğunluğu istemediği partiyi indirebiliyorlar, istediklerini direksiyona bindirebiliyorlar.

Hiçbir siyasi partiye üye değilim. Benim partim Hayvancılık Partisi. Henüz ismini duymamış iseniz benden duyun. Bu partiye üye olduğum biline biline geçtiğimiz günlerde herkesin  bildiği bir siyasi partinin ilçe örgütünün vaki daveti üzerine o ilçenin tanınmış kişiler  toplantısına davet edildim.

İlçe başkanı uzun konuşmasını bitirdikten sonra söz alarak Partinizin bu ilçedeki toplam resmi üyesinin sayısı ne kadar sorusunu sordum.

Başkan; Tam sayıyı sayın parti sekreterimiz söylesin dedi ve parti sekreteri 600 civarında olduğunu söyleyince afallayarak , rakamı tekrar etmesini istediğimde aynı rakamı duydum. Toplantı bitince parti sekreterinin yanına gidip usulca; Söylediğiniz rakamı tekrar ettirmemin sebebi bu ilçede 202 bin oyunuz, seçmeniniz var! Niçin üye sayınız 600 küsür dedim. Parti sekreteri cevap vermedi veya veremedi.

Merak ettim ve araştırdım. Mecliste üyesi bulunan iktidar ve muhalefet partilerinin resmi üye sayıları ‘’ ilçe resmi kongresi yapacak, il örgütüne delege göndermesi gerekecek ‘’sayıda!

O ilçede veya ilçelerde o parti veya başka partinin seçmen sayısı 10 bin de olsa 180 bin de olsa o partinin ilçe örgütüne resmen üye sayısı 500-600 civarında.

Parlamentoda üyesi bulunmayan partiler de aynı durumda!

Niçin?

Partiyi seçmen ele geçirmesin! Kimin, başka partinin seçmeni mi? Hayır kendi partisinin seçmeni!

Seçmen partiyi veya seçmenler partiyi ele geçirirse, seçmen T.B.M.M’ini de ele geçirir.

İşte bu yüzden her partiden milletvekilliğinde seçilebilinecek sıraları Partinin seçmeni değil Parti’nin Genel Başkanları seçiyor.   

İzmir Tarım Grubu Üyeleri’nin ‘’ Tarım Temsilcileri parlamentoya ‘’ kampanyasını öğrenince heyecanlandım.

Muhalefetin Genel başkanlarıyla görüşmüşler, iktidarın ise Genel başkan yardımcısı ile görüşebilmişler.

İşi biliyorlar.

Parlamentoya, tarımı, tahılı, buğdayı,arpayı, pamuğu, yer fıstığını, mısırı, küncüyü (susamı),  gdo’yu, hayvancılığı, damızlığı, buzağıyı,yem bitkilerini, yoncayı, sılaj mısırı, üçgülü, merayı, çiğ süt üretimini, çiğ sütte gerçekçi fiyat ve piyasa düzenini bilenler gitmeli deriz.

Bizim de çorbada tuzumuz olacak ise İzmir Tarım Grubu için hazırız. İzmir Tarım Grubu’nun yukarıdaki saydıklarımızı bildiklerine ve seçildiklerinde;

Varoluşlarını, Yüksek kar marjlarıyla çiğ süt üreticilerinin nafakaları, ekmek paraları, göz yaşlarından elde eden süt sanayicilerinin karşısında damızlık-çiğ süt üretiminde en önemli unsur addettiğimiz;

1-    Üretici örgütlerinin tekleştirilmesi

2-    Devlet desteklerinin tekleştirilen üretici örgütlerine tahsisiyle kurdurulacak süt ve süt ürünleri fabrikaları ile hem çiğ süt satın alım hem de ambalajlı süt ve süt ürünleri tüketiminde ‘’ adil bir düzen ‘’ sağlayacak politikaları TBMM’de savunacaklarına, hayata geçireceklerine inanıyoruz.

Haydi ‘’ İzmir Tarım Grubu Parlemento’ya! Gidin. İşiniz zor, kolay gelsin.

2011 de olamasa da, 2015 seçimlerinin  Genel Başkanlar’ın değil de parti üyelerinin seçtiği parlamenterler ile  doldurulan  bir parlamento olacağı dilek ve temennilerimle!

https://groups.google.com/group/cigsutureticileri

Etiketler : , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

3 Kere Cevaplanmış to “TBMM’ye Kim Gitmeli?”

  1. 1
    Adnan SERPEN Says:

    Çapar Bey Merhaba,

    İzmir Tarım Grubunun "TARIM TEMSİLCİLERİ PARALAMENTOYA" başlattığı kampanyası ile ilgili değerli yorum ve görüşleriniz için çok teşekkür ederim.

    Bu kampanyanın amacı,tarım (Bitkisel Üretim + Hayvansal Üretim ) da ülkemizin düştüğü şu anda ki akıl almaz duruma,yaşanan çiğ süt fiyatları,et krizi ve hayvan itahalatı cumhuriyet tarihinin en kötü durumuna dikkat çekmek ve bu konuda hangi si yasi parti olursa olsun tüm siyasileri uyarmak, tedbir almalarını sağlamak,dikkat çekmek,ayni zamanda kamuoyunu yaklaşan tehlikeye dikkat çekip bilgilendirmek,en azından başarabilirsek tarım konusunda bilinçli, sizinde belirttiğiniz " Parlamentoya, tarımı, tahılı, buğdayı,arpayı, pamuğu, yer fıstığını, mısırı, küncüyü (susamı), gdo’yu, hayvancılığı, damızlığı, buzağıyı,yem bitkilerini, yoncayı, sılaj mısırı, üçgülü, merayı, çiğ süt üretimini, çiğ sütte gerçekçi fiyat ve piyasa düzenini bilenler gitmeli deriz."şeklinde ki düşünceleriniz doğrul tusunda tarımın gerçek anlamda temsil edenlerin TBMM'ne girmesidir ve tırnak içinde yer verdiğim sizin yorumlarınıza ve size tamamen katılıyorum,zaten olması da budur.

    İzmir Veteriner Hekimler Odamızında kurucu üyesi olduğu İZMİR TARIM GRUBU'muzun bu kampanyayı mec lise gitmesine yönelik bir araç olarak kullanması asla söz konusu değildir.Çünkü adaylar belirlendikten sonra seçime kadar tüm partilerin programlarını mercek altına alıp TV programlarında ele alıp tartışacağız.Bununlada kalmayıp yeni göreve gelecek siyasi partinin iktidar olması halinde uygulayacağı tarım politikaları grubumuzca izlenip yakından takip edilecek,olumsuz bulduğumuz politikalar şu anda ki gibi benzer faaliyetlerimize devam edeceğiz.kısacası tarım'ı sürekli izlemeye alacağız,sahipsiz bırakmayacağız.Dolayısiyle yapacak daha çok işimiz var.Benim gönlümden geçen sizin TBMM'ne gitmesidir.Bunu bağımsız aday olarak da olsa başarabilirsiniz.TBMM'ne gidecek Tarım Temsilcilerinin illa herhangi bir partiden aday olup meclisi şart değil,bu bağımsız aday olarakda TBMM'ne gitmesi mümkün.

    Yukarıda da hem sizin ve hem de benim belirttiğim gibi önemli olan kim olursa olsun tarım konusunda bilinçli kişilerin milletvekili adayı olarak TBMM' ne girmesidir.Bu adayların Tarım konusunda ki yanlışlıklara gerektiğinde parti başkanlarına karşı dahi kapı kulu askeri gibi davranmadan karşı çıkıp ülkemiz ve çiftçimiz çıkarları doğrultusunda savun ması ve bu konuda gereken mücadeleyi verecek kişi lerden olmasıdır,saygılarımla.

    Adnan SERPEN
    Veteriner Hekim
    İZMİR

  2. 2
    Ismet Aydemir Says:

    Baykal, telli telsiz ipinin Pensilvanyadan (CIA) dan olduğunu itiraf etti.

    Baykal, Bosporos Lokantasında, Glodya çalışanı huzurunda,
    BOP Eçbaçkanı ile gerdeğe girerek onu milletvekili ve Başbakan yapmışdır.
    Tıpkı, Bilderberg Üyesi yani CIA çalışanı Ecevit’in, DSPi kurarak ANAPı tek başına iktidar yaptığı gibi.

    Kılıçdaroğlu bir Ecevit’tir, bir Hikmet Cetin’dir.
    Eski Dallas filimleri yeniden çevrilmek isteniyor.
    Kılıçdaroğlunun ve çetesinin sonu, Ecevit’in ve çetesinin sonu gibi olmayacaktır.

    Dengilli, Mengilli tartışmalar Kılıçdaroğlunu,
    ucuz kahraman yapmak içindi.

    Baykal’ın bir Glodya çalışanı, bir Rokefeller beslemesi uşak olduğu açığa çıkmıştı.
    CHP nin başta Devletcilik ve Halkcılık ilkeleri olmak üzere tüm ilkelerini inkar etmiş bir çarşaflı sosyaldemokrat hain olduğu gabak gibi ortaya çıkmıştı.

    Ya Kılıçdaroğlu?

    Baykal’ın dizi dibinden ayrılıyor mu?
    Baykal genelbaskanlıkdan ayrıldığı halde,
    hiç duymamış gibi,
    Genelbaşkanım da genelbaşkanım diyor.

    Kılıçdaroğlu,

    Sömürgeci ve katil güçlerin
    Bosna, Irak, Çeçenistan, Hocalı, Afganistan, Filistin ve Afrikadaki soygun ve cinayetleri karşısında nasıl davrandı?

    Hele, hele,
    KITlerin,
    Türk iktisadının amiral gemileri Tüpraşın, Tekelin, Telekomun ve binlerce Halk Üretim Birimlerinin, Arazilerin, toprakların,
    Ali Baba ve Kırkbinharamilerce vurgunlanması sırasında hangi tepkiyi gösterdi?

    Kılıçdaroğlunun ve Ecevit’in konuşmaları aynı gizli devletce belirlenmektedir.
    Ecevit kontrgerillanın üzerine gideceğine, soruşturtturacağına söz vermişti.
    Ne oldu?

    Kontrgerillanın adı değişti.
    Ecevit hükümetleri dönemlerinde, binlerce aydın öldürüldü.
    Vakıflar kanunu ile, sömürgecilerin vergi kaçırması sağlandı.
    Beş tane aydın CHP il başkanı öldürüldü.
    Af kanunu çıkararak vergi kaçakcılarını, hainleri, katilleri af etti.
    Ecevit bir kuklaydı, tıpkı ABD Büyükelçiline Milli Eğitimi peşkeç çeken, haçlı ordusu Natoya girmek için baş vuran Inönü ve çetesi gibi.

    KILIÇDAROĞLU, AKP İLE BIR AF YASASINI KONUŞABİLECEĞİNİ AÇIKLAMISTIR.

    Bunun anlamı,

    Silivri Esir Evinde, Silivri Esir yerleşkesinde, kendi yurtlarında esir edilen ve esir olarak tutulan aydınların, yiğit güvenlik görevlilerinin,

    TBMM de bulunan hainlerle, katillerle, vergi kaçakcılarıyla,
    AB-D nin ve İsarilin uşakları, gölgeleri olan eşkiya örgütü PKK ile değiş tokuşu demektir.

    Ihanete daha fazla göz yumulamaz.

    CIA,
    TBMM de her birimin içindeyiz diye meydan okumuş, doğrudur.
    Bu günkü CHP Yönetimi,
    il meclisleri, il başkanları ve delegeleri bu vahim durumdan sorumludur, sorumlularındandır.

    Derneg gurulacak,
    onlar da öncelikle huzura cağrılacaktır.

    CHP nin ilkelerini benimsemeyip,
    CHPnin yönetiminde bulunmak düşmanlarla içbirliği yapmaktır.

    CHP nin Devletcilik , Halkcilik ve Milliyetcilik ilkelerine ragmen,
    komünist, sosyalist, milliyetci partiler kurmak,
    bir DSP kurmak,
    bir MHP kurmak,
    bir IP kurmak
    bir TKP kurmak bölücülüktür, ihanettir.

    Halk Mahkemelerinde,
    bu kuruluslarin sorumlulari da yerlerini alacak ve meramlarini anlatabilecek olanak ve süre verildikten sonra,
    kirk satir mi,
    kirk katir mi diye sorulacaktir.

    Peki ne yapmali?

    Seçim ve partiler yasası taslağı hazırlanarak,
    bu hainler meclisini zorlamak ve
    yeni yasaya göre seçime gitmek gerekiyor.

    Yeni seçim ve partiler yasasında şu konular açık bir şekilde vurgulanmalıdır.

    1. Parti başkanlarını, üç kişilik parti başkanları kurulu olarak, tüm parti üyeleri seçmeli olarak belirleyebilecekledir.
    En çok oy alan kişi başkandır.
    Diğer en çok oy alan iki kişi, parti yönetiminin doğal üyeleridir.
    Böylelikle parti başkanları, saltanat sahibi gibi davranamazlar.

    Delege Pazarlarının kurulmasına izin verilemez.

    2. Milletvekili adaylarını,
    Fıkraların ildeki tüm üyeleri,
    Seçmeli olarak sıralarlar.

    Seçmen de, fıkra milletvekili aday listelerinden ya birini seçer,
    Yada, o da adaylar arasından bir liste yapabilir.
    Böylelikle, halkın tanıdığı, güvendiği kişilerin, mezara, hapise değilde,
    Meclise gitmesinin yolu açılır.

    3. Can güvenliği olmayan bölgelerde geçici olarak seçim olmayacaktır.
    Namlunun ucu ile oy atılacak yer gösterilerek HALKCILIK olamaz.

    Yeni kurulacak meclis, bu bölgeler için baş vurular arasından temsilci belirleyecektir.

    4. Parti ilkelerini benimsemeyen kişilerin parti üyelikleri kendiliğinden düşecektir.
    Örneğin, CHP nin Devletclik ve Halkcılık ilkelerini benimsemeyen kişilerin, fırkadan üyelikleri silinecektir.

    5. Bir fıkra, ilkeleriyle çelişen bir yasa çıkarmaya kalkışması, veya bir uluslararası sözleşmeye girişmeye kalkışması yasaktır. Çünkü seçmenine verdiği sözde durmamıştır.
    Kapatılmasına kadar giden yaptırımlar olmalıdır.

    6. Hazineden partilere para yardımı düzenlenmelidir.

    Ülke sorunlarının belirlenmesi ve çözümü için bilimsel çalışma yapmak isteyen fıkralara belirli ölçüde parasal yardım yapılabilinir.
    Yaygara için hazine parası çarçur edilemez.

    Seçim çalışmalarında, partilerin herhangi bir şekilde hediye, para dağıtmaları yasaktır.
    Fıkraların aldıkları parasal yardımlar, herkesin bilmesine açıktır.

    7. Yurdumuzun birliğini bozmaya yönelik hiç bir örgütlü veya bireysel çalışmaya izin verilmeyecektir.

    Kısacası, gerçek bir HALK YÖNETİMİ için gerekli yasal taslağı hazırlayıp tartışmaya açalım.

    Bunu, seçtirilmişler meclisinden bekleyemeyiz.

    Oluşturacağımız bir gerçek HALK YÖNETİMİ,
    yurt ve dünya sorunlarını doğru tanımlayacak ve
    olanaklı çözümleri uygalamaya koyarak,
    diğer halklara örnek oluşturacaktır.

    Çünkü Türk Kültüründen, Türk Örf ve adetlerinden gelen bireyler böyle zor ve güzel işleri başarabilme yetenekleri ve güçleri vardır.

    Saygılarımla, İsmet Aydemir



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank