content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

13 Eyl

Şikayetçi İşçi Kötü Niyet Tazminatı Alır

İşverenler bazen işçisinin iş sözleşmesini kötü niyetli şekilde feshedilmektedir.

Hangi hallerin kötü niyetli sayılacağı İş Kanunu’nda açıkça düzenlenmiş değildir. İş Kanununun gerekçesinde kötü niyetli feshe, işçinin, işvereni hakkında şikâyette bulunması, işçinin, işvereni aleyhine dava açması ve işçinin, işvereni aleyhine şahitlik yapması gibi üç örnek verilmiştir.

İşçinin şikayet yoluna başvurmasının mutlaka haklı ya da haksız olması önem taşımamaktadır.

İş Kanunu’nun 17. maddesine göre, iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayan belirsiz süreli sözleşmeyle çalışan işçilerin iş sözleşmesinin fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği durumlarda bildirim süresinin üç katı tutarında tazminat (kötü niyet tazminatı) ödenmesi öngörülmüştür. 4857 sayılı İş Kanunu’nda kötü niyet tazminatı alan işçinin, ayrıca ihbar tazminatı ödenebilmektedir.

Kötü niyetin olup olmadığı her fesih için ayrı ayrı değerlendirilir. Sendikalar Kanunu’nda işçinin sendikaya üye olması nedeniyle yapılan fesihte, işçinin bir yıllık maaş tutarı kadar tazminat verilecektir. Bu tazminatın verilmesi halinde kötü niyet tazminatı ödenmemektedir. İşçinin seçimlik hakkı olmadığından bu tazminat yerine kötü niyet tazminatını talep edemez.

İşveren, iş güvenesi hükümlerinin uygulanma alanı dışında kalan işçilerin iş sözleşmesini fesih bildirimi yoluyla kanunda gösterilen usul ve sürelere uygun olarak sona erdirmekle birlikte fesih hakkını kötüye kullanması durumunda kötüniyet tazminatı ödenmektedir.

Dolayısıyla, ortada ihbar tazminatı ödenmesini gerektiren bir durum olmamakla birlikte, kötüniyet tazminatı ödenmesini gerektiren bir durum bulunabilir.

İşveren, hem bildirim sürelerine uymamış hem de akdi kötüniyetli olarak feshetmişse ihbar ve kötüniyet tazminatlarının ayrı ayrı hesaplanıp ödenmesi gerekir.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 17/son maddesine göre, bildirim süresinin üç katı tutarındaki tazminat (kötü niyet tazminatı) ile bildirim sürelerine ait peşin ödenecek ücretin hesabında ücrete ek olarak işçiye sağlanmış para veya para ile ölçülmesi mümkün sözleşme ve Kanundan doğan menfaatler de göz önünde tutulur.

Kötüniyet tazminatı, işçi açısından elde edilen bir gelir kabul edilmektedir. Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. maddesinde ücretin tanımı yapılırken, elde edilen gelirin “hizmet karşılığı” olması gerektiği açıkça ortaya konulmuştur. Kötüniyet tazminatında ise elde edilen gelirin (tazminatın) hizmet karşılığı olmadığı, işverence fesih hakkının kötüye kullanıldığı durumlarda ödendiği açıktır. Bu nedenle, işçiye “kötüniyet tazminatı” olarak yapılacak ödemelerin gelir vergisi kapsamında değerlendirilmesi ve stopaja tabi tutulması söz konusu değildir.

Maliye Bakanlığı’nın görüşüne göre ise kötüniyet tazminatı ücret sayıldığı için stopaj yapmak gerekmektedir. Ancak ücret olması nedeniyle gider kaydedilebilecektir. Yalnızca işlemiş faizleri ile diğer masrafları, işverenin mahkemece kusurlu bulunması nedeniyle, gider kaydedilemeyecektir

Etiketler : , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank