13 Eylül Sabahı Türkiye
Referandum sonuçlarını okumaya birkaç gün ara verdikten sonra kaldığımız yerden devam edeceğiz.
İlçelerde referandum sonuçlarının ne anlama geldiğini, birilerinin göbek atması, birilerinin halaylar çekmesinin doğru olup olmadığını yazacağız. Asıl söylenmesi gereken ise şu. 13 Eylül sabahı başka bir Türkiye ile uyanacağımızı söyleyenlerin, söylediklerini nereye koyacaklarıdır.
Bakın hayat normal devam ediyor.
O söylenen sözler kaybolup gitti.
Şimdi herkes yeni sözler söylemeye hazırlanıyor. Birilerinin söyledikleri seçmenden karşılık bulmadı.
Anlayacağınız seçmen nezdinde yenildiler.
Bunu okuyamayanlar, okumak istemeyenler daha çok rakamlarla oynayarak 'millet iradesini' sanal rakamlarda aramaya çalışacaklar.
Ne Türkiye birilerinin anlattığı gibi aydınlık bir Türkiye oldu ne de birilerinin anlattığı gibi karanlık bir ülke oldu.
Sadece güneşe doğru yürüyenleri, engellemek isteyenler yada mola vermeye zorlayanlar kaybettiler. Yürüyüş devam ediyor
Onlarda (kaybedenlerde) bu yürüyüşe bir yerden katılacaklar.
Belki de, yürüyüşün önüne geçebilmek için tarih onlara bir fırsat verecek.
Yada fırsatı yaratacaklar. Bunun ipuçlarını görüyorum.
Bunu yapamazlarsa tasfiye olacaklar yada küçük partiler olarak yollarını devam edecekler.
Hele ki, birilerinin toplam seçmen sayısına bakarak 'evet' oylarının yüzde 40 olduğunu anlatmaları karşısında ise 'utanmazlığa bak' demekten de kendimi alamıyorum.
'Hayır'larda yüzde 30 oluyor.
Yüzde 30'da oy kullanmadığından dolayı 'hayır' demiş oluyor.
Hesap uzmanlığına bakın hele.
Kel Hüseyin'in seslendirdiği Mahsuni'nin bir parçası aklıma geliyor ve dilimden dökülüyor.
Eli çatlamamış
Ayı irisi
Sen bizim köylerden
Geç hele hele
Bir yığın kitabı yığmış önüne
Sinek konsa korkar tatlı canına
İpli yosmasını almış yanına
Pehlivanlık taslar gör hele hele
Pehlivanlık taslar bak ite hele
Dedikoducular yine görev başındalar
Yine kimi ilçelerde, referandumda yatanlar, sokağa çıkmayanlar, örgüt çalışmasına katılmayanlar, sadece konuşanlar ise kendilerine pay çıkarmaya çalışmıyorlar mı?
Onlara da şunu söylemek istiyorum.
Başarıda pay sahibi olmayanlar, başarı karşısında bari susun.
Ve başarıyı yakalayanları takdir edin.
Dedikodularınız kadar sokağa çalışıp bir insanı ikna etseydiniz, söz söyleme hakkınız olurdu.
