content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

08 Eyl

Sahaflar’a Nur Yağdı, Kitaplar Kapış Kapış!

Evet, ilk defa tanık oluyoruz böyle bir rağbete. Hani hep yakınırız ya ,“kitap okumuyoruz diye!”, belki de ilk defa bizi şaşırtan bir manzarayla karşılaştık; kitaba büyük rağbet var, mutluluk verici bir tablo şuan ki yaşadığımız durum.
Bu yıl 5’ncisi düzenlenen “Beyoğlu Sahaflar Festivali ” büyük ilgi görüyor. İstanbul Beyoğlu Tarlabaşı TRT yanında kurulan Kitap (fuarı) Festival havasında geçiyor. Nostaljik görünümlü stantlara dizilen kitaplar geçmişin izlerini yansıtıyor.

Her ne kadar Sahaf Kitap Fuarı olarak açılsa da, Kitap reyonlarının ortasına kurulan devasa sahnede konserler veriliyor. Kulağınızı okşayan harikulade müzik dinletisiyle kitapçıları geziyorsunuz, isterseniz de sahne karşısına oturarak canlı performansı bedavadan dinliyorsunuz.

Fuar/Festival in adı, “SAHAF” ya, kısa bir bilgi vermek istiyorum “sahaflar” nereden geliyor:
"Sahaf": "suhuf" ve "sahife" ile aynı kökten gelen Arapça bir kelimedir. Kağıda basılı eser, sayfa anlamındadır.Türkçede "eski kitap alınıp satılan yer" anlamında kullanılır. Matbaanın keşfedilip, basın işinde kullanılmasından önce kitaplar elle yazılırdı. Bu işi, meslek edinen pek çok kişi bulunurdu. Bunların yazdıkları kitapları dükkânlarda satma, ilk defâ 14. yüzyılda Bursa’da görüldü. Edirne başşehir olunca sahaflık (sahhâflık) merkezi burada gelişti.

Daha sonra İstanbul’da Kapalıçarşı’da pekçok sahaf (sahhâf) dükkânı açıldı. Bayezid Camii avlusundan Kapalıçarşı’ya giden yol üzerinde iki taraflı sahaflar çoğaldı. Bunlardan bir kısmı günümüzde de eski eserleri satmakta ve burası Sahaflar Çarşısı olarak bilinmektedir. Evliyâ Çelebi’nin Seyâhatnâmesi’nde 17. yüzyılda sahaf dükkanı sayısının 50, ulemâ hizmetinde bulunan sahaf esnafı sayısının ise 300 olduğundan bahsedilir. Kapalıçarşı’daki sahaf dükkânları Birinci Dünyâ Harbinden sonra tamâmen kapandı. Kitapçı dükkânlarının bir kısmı Bâyezîd Câmii avlusunda bulunan Sahaflar Çarşısına; bir kısmı da Bâbıâli Caddesi (Ankara Caddesi)ne taşındı. Osmanlılar zamânında sâbit sahaf dükkânlarının yanında, gezen, bohça ile kitap satışı yapanlar da vardı. Bunlara “bohçacı” denirdi. Bu kimseler konak ve evleri dolaşarak kitap satarlardı.

Günümüz modern dünyasında bu Sahafların yerini sırasıyla, kitapçılar, kitap marketler ve en son olarak da online kitap satış web siteleri yer aldı.

Fakat hayatın her alanındaki bu değişim, ne kadar çağa ayak uydurarak isim değiştirse de evrimleşmesi söz konusu değildir.
Bunu yaşayarak görüyoruz.
İşte bu 5’nci Beyoğlu Sahaflar Kitap Fuarında da bunu gördük. Fuarda sergilenen kitapların tamamına yakını eski kitap. Hani, rağbet hep yeni çıkan kitaba olur ya!. Çok satan… Gel gör ki bu fuarda bu kez tam tersi oldu, ekmek peynir gibi eski kitaplar satılıyor.
Çok mutluluk verici bir gelişme. İnternet arama motorlarının bu kadar revaçta olmasına rağmen, vatandaşın eski kitaplara rağbet etmesi düşündürücülükten de öte bir gerçeği ortaya koyuyor ki; gerçek bilgi kitaptan öğrenilir, öyle bilgi kirliliğiyle dolup taşan aramama motorlarından değil!..

Tabi ki yeni kitapta satılmıyor değil.
Mesela benim yeni çıkan kitabım “ENGERE” gibi…
Fuar, nostaljik olduğu için, benim gibi imza günü düzenleyen yazar sayısı çok az.
Ben ise, çalıştığım işyerime yakın olan bu fuarı gezen iş arkadaşlarımın istifadesine sunmak ve Fuarda stant açan arkadaşıma destek olmak maksadıyla: 12-13-14 Eylül 2011 tarihlerinde 42 nolu standa saat: 17.00-19.00 arası “İmza Günleri” düzenledik.
Kitapsever dostlarımızın bilgisine buradan duyurmuş olalım.
Kitap hakkında merak edenler için kısa bilgi vermek gerekirse:
“ENGERE” adlı kitabım Tarihi bir Romandır. Konusu, Kurtuluş Savaşında Yalova’nın Rum Engere Köyü ile Kocadere köyleri arasında geçen katliamı anlatmaktadır. Yaşadığım coğrafyanın gizli kalmış bir dıramını gün yüzüne çıkardık. Tarih kitaplarında 1-2 sayfa yer alan ama insanların yüreğinde daha derin izler bırakan bu katliamı, canlı tanıklarından dinleyerek "Sözlü Tarih" çalışması yaptım. Bir çok Kütüphane arşiv araştırmalarıyla da bu yaşanmış olayrın belgesini çıkartarak kitabımı tamamladım. Böylece, Tarihi roman dilinde yazarak bir edebi eser olarak Tarihe not düştük. Hayırlı Olsun.
Romanın önemli bir yayın grubundan (Ferfir) çıkması, kaliteli basımı ile de büyük ilgi görerek:
Kitap piyasasının ilk sıralarında yer alan; Final, D&R, NT, … gibi önemli Kitap Marketlerinin reyonlarında yerini aldığını görmek bizi mutlu kıldı. Aynı zamanda tüm Online satış web sitelerinden de okuyucusuyla buluşmaktadır.

Şimdi dönelim biz yine Sahaflara…
İlk imza günlerimde ki gözlemlerimde, fuarın henüz ilk günleri olmasına rağmen çok kalabalıktı. Ziyaretçilerin hemen hemen hepsinin elinde birer not var, stantlara sorarak dolaşıyorlar. Buldukları kitabı ellerine alınca da yüzlerine sıcak bir tebessüm geliyor. Fiyatına da hiç itiraz etmeden satın alıyorlar. Belli ki kitapçılarda aradıkları kitap yok. Üzerinde 20 TL satış bandrollü kitabı yarısının yarısı fiyatına 5 TL ye alıyorlar, daha ne olsun…
Onun için, hani vardır ya “Bitpazarına nur yağdı!” deyişimiz, işte İstanbul’daki tarihi bitpazarlarının kaldırılmasıyla; eski, antik değeri olan ne varsa bütün eserler yok olmaya, ortaya çıkmamaya başladı. Yakın bir zamana kadar eskici pazarlarında temin edilen eski eserleri şimdi kurulan "Sahaf"lardan temin ediyor vatandaş, Sahaflara büyük ilgi gösteriyor.

Bende, kitap üreten, okumayı çok önemseyen bir yazar (Müellif ve Muharrir) olarak “Sahaflar Fuarını” düzenleyen Beyoğlu Belediyesi ve genç Başkanı Ahmet Misbak DEMİRCAN Beye çok teşekkür ediyor, devamını diliyorum. Kitapseverleri de özellikle çocuklarının elinden tutarak,18 Eylül’de sona erecek olan fuara gelmekte acele etmelerini öneriyorum.

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank