content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

07 Nis

Neden Bu Kadar Mutsuz Olduğunu Biliyor Musun?

İşim gereği mutlu insanlarla değil hayatlarında bir sorunun altından kalkamamış ve bundan dolayı mutsuz olan insanlarla çalışıyorum.İnsan sayısınca doğru olduğu, daha doğrusu doğrunun algılanışının farklı olduğu gibi, her insana göre de

 

mutsuzluğun

 

nedenleri farklı farklı...

Kimisine göre kendisi erkenden evlenip çoluk çocuğa karıştığı ve ablası gibi, arkadaşları gibi kariyer yapamadığı için mutsuz.

Diğeri de kariyer yapmak adına evlenmeyi ertelediği, geciktirdiği ve artık evlenecek birisini bulsa bile, çocuk sahibi olmak,

büyük bir aile kurabilmek için çok geç kaldığından dolayı mutsuz.

Bir diğeri kaçırdığını düşündüğü fırsatlardan; bir başkası ne kadar isterse istesin, asla mükemmel bir iş kuramayacağı için

mutsuz...

Eşine söz geçiremediği için mutsuz olanlar, zayıflayamadığı için mutsuz olanlar, dolara değil de altına yatırım yaptığı için

mutsuz olanlar…

Hepsinde ortak olan bir şey var o da her birimizin mutlu olacağımızı sanarak bir durum belirlememiz ve o olsa da olmasa da

mutsuz olabilmek için bir nedenimizin olması…

Eğer belirlediğimiz hedefe ulaşmışsak, ulaştığımız şeyin “aradığımız şey olmadığını” fark ettiğimiz, ona gerçekte olduğundan

daha fazla anlam yüklediğimiz ve bu anlamı bulamadığımız için mutsuz oluyoruz.

Belirlenen hedefe ulaşamadığımızda, bu defa “ulaşmadığımız için” mutsuz oluyoruz. Ya kendimizi beceriksiz olarak suçlayarak

ya da etrafımızdakilere bizi yalnız bıraktıkları için kızarak yine mutsuz olmaya bir gerekçe üretiyoruz.

Sorun şu ki “şimdi”de mutlu olunacak bir şey yok zannediyor, mutluluğu “ilerideki” olmayan bir gerçekliğe yerleştirmeye

çalışıyoruz. Olmayan bir gerçekliğe ulaşmaya çalışıyoruz.

Varlıkla değil, yoklukla ilgileniyoruz... Oradan da hayır değil, şer çıkıyor... Memnuniyet değil, mahrumiyet çıkıyor!

İstemenin kendisinin değil, istenilen şeyin mutlaklaştırılmasının ve onun elde edilebilmesine bağlı bir mutluluğun esiri ediyoruz

kendimizi.

Oysa esas olan istemenin kendisidir. İstemektir ve verileceğinin bilinmesidir mutluluğun anahtarı.

İstemek varsa, bu, verilecek olmanın garantisidir çoğu kere. Ama istenilen şey aynısıyla verilmeyebilir. Bizim belirlediğimiz

şekliyle verilmeyebilir. Daha güzeliyle verilebilir. Buna inanmaktır mutluluk.

İstemekten vazgeçmek değil; istemeyi esas kılıp, istenilen şeyi mutlaklaştırmamaktır.

Mutluluğa bir şeyi hedef yapıp, “Bu olursa mutlu olurum, olmazsa asla mutlu olamam!” demek kendimize zulmetmektir.

Mutsuzuz, çünkü belirleyici olmak istiyoruz; isteyen olmak değil!

Mutsuzuz, çünkü zanlarımızla yaşamayı tercih ediyoruz.

Mutsuzuz, çünkü verilenlerin farkında olmadan, verilmeyenlerle uğraşıyoruz. Biz bunlardan vazgeçmedikçe korkarım ki

cennette olsak da cehennem de gibi hissedeceğiz...

Kaynak: http://www.samanyoluhaber.com/yazar/nazli-ozburun/Neden-Bu-Kadar-Mutsuz-Oldugunu-Biliyor-musun/744424/#ixzz1rI4Dd7GE

 

Etiketler :

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank