content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

25 Eki

Madalyalı Tek Şehir Kahramanmaraş ve Gündem…

Tarih 31 Ekim 1919 Cuma günü ikinci Fransız Kuvvetlerinin şehre girişinin ertesi gününde Fransız askerleri ile kaynaşan Ermeniler gruplar halinde ortada gezmeye ve Maraşlı halkını taciz etmeye başladılar.

Maraş halkına galiz küfürler ve hareketler savuran yaltakçı Ermenilerde onlarla birlik olup eza ve cefa ediyorlardı. Bütün bu müessif olaylar şehre hızla yayılıyor.  Zaten hazır patlamaya Maraş halkı yapılan bunca eziyete kim dayanır bunca hakarete Maraşlıların kin ve nefreti her geçen gün artıyor, sabırları taşıyordu. İçten içe kin ve nefretle kaynıyordu Maraş Halkı.                                                                                                                            

Maraşlılar için bitmez tükenmez bir gündü sanki içleri kan ağlıyordu. Bir gün ağır ağır bitiyordu. Hava  yavaş  yavaş  kararıyordu.  Bu arada da Fransız-Ermeni askerleri gruplaşıp, devriye geziyorlardı.

Tarihi Uzunoluk  caddesinde  o sırada  tarihi Uzunoluk  hamamından  3 tane Müslüman  kadın, bohçası ellerinde bohçasını taşıyan çocuklarla hamamdan çıkıyorlardı. Evlerine döneceklerdi.

Kadınlar  yollarını değiştiren azgın Fransız devriye askerlerinden biri kadınlara yaklaşarak :  - Burası artık bizim topraklarımız  sizin  değil.

Burası bir Fransız müstemlekesinde  peçe ile gezemezsiniz, diyorlar  ellerinde ki silahlarla sağa  sola rastgele ateş açıyorlardı. Sanki çıldırmışlardı. Ve  hamamdan  çıkan Türk kadınlarının peçelerini zorla çekip çıkarttılar, tacizde bulunuyorlardı. Türk kadınlarına zorla ilişmek  istiyorlardı.  Namusu ve  şereflerini  her şeyden  mukaddes sayan Türk  kadını Askerlerin  küstahça hareketlerine karşı koyarak kendilerini savunmaya ve bağırmaya  başladılar. Hamamın yanında ki  kahveden  yardım  bekliyorlardı. 

Olay yerine  ilk yetişen Çakmakçı Sait olmuştu.                                                                                                                                                 

Çakmakçı Sait: - Gavur oğulları,   ilişmeyin bacılarıma!  Bırakın onları,  diyerekten üstlerine yürüdü.

Fakat düşman kurşununa hedef olarak yaralandı, yere düştü.  Gözü dönmüş Fransız-Ermeni  askerlerinin  sağa  sola rastgele ateş  ediyorlardı. Maraş halkı da kahpe kurşunlara hedef olmamak için kendilerine siper bulmakla meşguldüler. Kendilerini korumak için saklandılar. İşte tam bu arada kendi halinde sesiz sedasız  çocuklarını nafakasını kazanmaya  çalışan, sabahın erken saatinden akşama kadar süt satan yaşlı  adam bu olayı görür, sağa sola ateş açan askerlerin karşısına  çıkar.

"-Durun Bre Dinsizler  Bu Gün Namus Günüdür …  haydin  Edeler  durmayın bu vatan bizim onlar geldikleri gibi geri giderler der ve elindeki Tabancayı ateşler ve böylece savaş başlar yerde bir Fransız bir de ermeni…                                                                                                                                                                                                                             

Bu kurşun Düşmana İlk atılan kurşundu  bu  Atılan Kurşun    Türk istiklal ve Özgürlüğünün İlk adımını  atmışlardı  Maraş halkı artık Özgürlüğüne kavuşacaktı  ama  Maraş halkı silahsızdı. Perişandı.  Ama Üstesinden geleceklerinde de emindiler Türkün namusuna Göz dikenlerin. Ve  T ürkk”ü yaralayan eller artık Koparılacaktı az kalmıştı  bu arada  Silah sesleri halen şehri Terk etmemişti Fransız askerleri Şımarıkça ve küstahça bir oraya bir buraya  devriye  geziyorlardı. İyice çıldırmışlardı. Ve anlamışlardı   Maraş onlara vatan olmayacaktı bunu da hazmedemiyorlardı  ve Fransız Subayları da gelmişlerdi. 

Sütçü imamı devriyeler gelinceye kadar Nalbant Bekir den aldığı ata binerek Kandil ve Ahır dağına doğru yol alır. Ahır dağından geçerken Süleymanlı’dan  Maraş’a  geliyorlardı Fransız müfrezesi ne ”incebel”mevkiin de tesadüfen karşılaştılar. Maraş ta olan bitenden haberleri. Olmayan Fansızlar sütçü  iman’ın  elindeki silahları adılar ve sütçü imamı serbest  bıraktılar.  O da yoluna devam eti.

Köyünün  yolunu  tuttuar  orada agabeyli  köyüne giti orada Beyazıt oğlu muharrem  Beyi  buldu. Ondan yardım istedi.  Ve muharrem  bey  yardımını esirgemedi  elinden geleni yaptı. Ertesi gün Fransız ve ermeni askerleri  ev ev sütçü imamı ararlar fakat bulamazlar  çılgına dönerler. Onu öğle bir saklamışlardı- ki  izi bile yoktu bulunması mümkün değildi. Sütçü  İmamın  bulunamaması Fransızları çok  ama çok kızdırmıştı.  (1 Kasım 1919)” da Fransız işgalcileri misileme hareketine giriştiler  Şeyh Adil Mahallesinde  oturan Sütçü imamın Dayısının oğlu  Tiyeklioğlu  Kadir”in elleri ve  ayakları arkadan bağlanarak Burnunu ve kulaklarını  keserek  şehit ettiler  buna benzer olaylar her geçen gün artıyordu.  

Şehrin ileri gelen memurlarından İmza  toplamaya  karar alındı 11 kişiden imza toplandı. Bir protesto telgrafı çekildi. Antep'teki  fransız komutanlığına. (2 Kasım 1919)  sonra da  adana”daki  Fannsız birligine ve valiliğine telgraf çekilir. 

Adana'daki Fransız valisi albay Bremond tarafından bildirildi. Guvernor Maraş”a gelişinde piyadelerini  hükümete süvari ve jandarma birliklerini  de kaleye yerleştirdi, akşam  Hırlakyan”nı   evinde  bir parti düzenlenir bu partide Hırlakyanın  torunu  franasız  Komutanın dans teklifini  "-Sizinle dans etmekten mazurum. Çünkü kendimi hala esaret ve zilette yaşayan bir kadın olarak görüyorum  kalede o Türk bayrağı dalgalanıyor o bayrak orada dalgalanırken ben de burada seninle dans edemem diyor bir yandan da tahrik ediyordu komutanı   bunu üstüne komutan hemen emir verir  derhal o bayrağı indirin der fransız  askerleride hemen  bayrağını  indirirler ve Fransız bayrağını çekerler orada bulunan 5 Asker seslerini çıkartmadan. Kaleden inerler ve Maraş halkına durumu duyurdular 28 kasım 1919 da.  Bu sabah maraşın kara sabahıdır. Ulu Camide Cuma namazını kılacaklardı kalede Fransız bayrağı dalgalanırken. Bizim burada namaz kılmamız caiz değil derler haydin edeler.

MARAŞ  BİZE MEZAR OLMADAN SİZLERE GÜLZAR OLMAZ…” derler savas  başlar Fransız bayrağı indirilir yerine Türk bayrağı çekilir.

* * * * *

Bütün bunlar gibi,  Maraş'ta Antepte Urfa'da ayrı destanlar yazılır. Ne için? İstiklal için, ne için ulusumuzun birlik ve bütünlüğü için. Ya bu gün durum ne?

Ulusumuzun birlik ve bütünlüğüne alenen savaş açan çapulcular aynı topraklarda törenle karşılanmakta. Yoka bu mücadele bu çapulculara tören yapmak için mi verildi haa, ne dersiniz?

Bu toprakların insanı olan bir Maraşlı olarak gündemdeki gelişmelerden fazlasıyla müteessirim.

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

1 Kere Cevaplanmış to “Madalyalı Tek Şehir Kahramanmaraş ve Gündem…”

  1. 1
    Uğur ÖZALTIN Says:

    90 yıl sonra tarih yine tekerrür etti.
    Yine bazı soysuzlar bu sefer fransızların değil AB nin arkasına saklanarak gavurluklarını ifa eder oldular.

    Ama ne yazıktır ki gavurluğun ne olduğunu çok iyi bilen anadolu halkına birisi çıktı ve yunanlıların denize döküldüğü şehire yani İZMİR e gavur izmir diyerek kendi bakış açısının ne olduğunu gösterdi

    İşte bugün o bakış açısının verdiği rahatlık hain teröristleri bu kadar cesaretlendirdi habur sınır kapısında

    Her nedense GAVUR İZMİR diye çok kolay konuşabilenler GAVUR PKK diyemiyor



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank