content
11 Nis

Kimsin!?…

Ölümüne karar veren insan; öldükten sonra neler yapacağına da karar veren insandır. Ama önce ileri gidebilmek için bir miktar geriye gitmek gerekiyor…Bir Ünal abimiz vardı. Telefonda arayan da olsa aranan da hiç fark etmez; ilk sözü o söylerdi, standart tek kelimelik bir cümle: “Kimsin?” Bazen bizi arardı, bazen de bizden (bizde kaldığı zamanlarda) kendi evini ya da bir başka yeri… ilk sözü hiç değişmezdi: “Kimsin?” Yıllar geçti aradan ama herhangi bir zaman ve mekanda telefonda karşımdaki kişi “Kimsin?” derse… “vayyyy Ünal abi, nasılsın?” derim hiç düşünmeden.

İnsan olmanın mutlak ve değişmez tek sorusu “Kimsin?”. Ünal abim de kıymeti takdir edilemeyen çağımızın önemli düşünür ve filozoflarından… “Kimsin?” sorusunun cevabını kimlik arayışlarını ilerde tekrar ele almak üzere tozlu raflara, babaannemin sandığına kaldırayım şimdilik ve gelelim sadede… Öldükten sonra ne yapacağım?

Önümde 3 yol, 3 seçenek var. 1. yol, 1. seçenek: Cehennem. Bana hiç cazip gelmiyor; gidesim yok, isteğim ve hevesim yok. Garip bir şekilde kaçasım da yok. İstemem gitmeyi ama kazara gittim diyelim… ( Allah Korusun desenize…) Sanırım hayat felsefem ( orda da bir hayat olduğuna göre, felsefede vardır.) “An’ı yaşa” şeklinde özetlenebilir. Tercih şansın yok; şunu istemem bunu istemem deme hakkın yok… Sonsuz ve mutlak bir “an” içinde yüzüyorsun…

2. yol, 2. seçenek: Araf… İki arada bir derede kalma hali… “ne var ne yok: hem var hem yok v.s” Bir yanım oralarda dolaşmak istese de birinci seçeneğe göre tercih edilir üçüncü seçenekle kıyas bile olmaz. ( bu arada… imla ve noktalama işaretlerine dikkat eden arkadaşlar… şekle fazla takılmayın, şekilden öze doğru ince bir patika tutturun. Şekle takılmayıp öze de inerseniz; bencileyin “1. yol, 1. seçenek: Cehennem.” derken Cehennemden sonra tek nokta koyduğunu “2. yol, 2. seçenek: Araf…” derken ise Araf’tan sonra üç nokta koyduğunu… bir şeyler anlattığını rahatlıkla fehmedersiniz.)

3. yol; 3. seçenek: Cennet… ( aslında buraya uygun bir noktalama işareti bulamadım, biraz ünlem biraz smile v.s)

Cennete gidince ( hadi burada da “ Aminnn! İnşallah!” deyin) neler yapacağım… Bu konuda düşüncelerim gayet berrak…

İlk önce “O ağacı” ziyaret… hani hikayemizin başlangıcı olan ağaç… şöyle bir bakıp ona “ben demedim mi ayva ağacısın diye” ya da “ yaaa boşver sana başka başka isimler verseler de ( haddi zatında pek de ayva ağacına benzemesen de… ) benim gönlümde sen yine de ayva ağacısın” dedikten sonra “ baba ve anneyi ziyaret”… asıl olarak “baba”yı ziyaret. Yani Hz. Adem’i… üç beş kelam edesim var onunla ( şart değil olmayabilir de, ancak “O ağacı ziyaret” kesin yapılacak). Yazıya başlamadan önce “baba”ya diyeceklerimi tasarlamıştım, düşünce ile yazının farkı; düşünce boyutlar üstü yazı iki boyutlu olunca; genel anlamda düşünülenler dar alanda fazla bir anlam ifade etmiyor.

Sonrasında ise… “O ağaç” ile Tuba ağacı arasına bir hamak kurmak. Hamakta sırtüstü yatıp eller başımın altında gözlerim kapalı… ( görmek için illa da göz şart değil; ister 3. göz deyin isterseniz kalp gözü… onunla görmek) “ne oldu” konulu yaratılış filmini izlemek… satır başlıkları milyarlarcadan bile fazla. Adem’in yaratılışı hatta ondan öncesi… kainatın yaratılışı… tohumun kozalağın ilk yaratılışları… sonraki yaratılışlar… insan hikayeleri… neler oldu, neler olabilirdi ama olmadı, ne sebepten olmadı… ( sonsuz ötesi sonsuz bir zamanda… fazla bir zaman almaz tüm bunlar)

Aylar öncesi idi… Minibüsle eve geliyorum, en arka solda oturmuşum gazete yada kitaba dalmışım… acılı arabesk bir şarkı çalıyor… yolcular şoföre kızmaya önce söylenmeye sonra bağırmaya başladılar v.s… eve doğru yürüyorum… aklıma takıldı mı birden; “tamam arabeskti; herkes isyan etti, ben de isyanlarda idim de sesimi çıkarmadım hadi şarkıyı hatırlamıyorum bilindik bir şarkı olsa da; şarkıyı söyleyen “erkek miydi kadın mı?” Hala da arasıra düşünürüm “erkek miydi kadın mı?”

“Yaratılış” filminin bir yerlerinde; “güzel Allah’ım” der ki… “ erkekti erkek ya da kadındı” değil mi ki; bize şah damarımızdan daha yakındır; bilir her bir şeyimizi… “istersen filmi biraz ileri al bak rahatla…” kaldığım yerden izlemeye devam ederim. Bir ara tekrar der “ dünyada da inattın burada da inatsın; söyledim erkekti/kadındı… inansana be adam. İnanmıyorsan sar filmi ileriye kendin gör duy…” muhtemelen… film o “an’a” gelene kadar aklımın bir köşesindedir hala… (erkek miydi kadın mı?) O “an” gelince görür duyar ve rahatlarım. Sonrasında… “ güzel Allah’ım” der ki: “"Ey huzur içinde olan nefis! Sen O'ndan razı, O da senden razı olarak Rabbine dön! (İyi) kullarımın arasına gir. Cennetime gir."  Fecr Suresi: 27, 28, 29, 30. ayetler...

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank