content

ikradan-mahyaya-aydinlanma

15 Ağu

Kemal BURKAY; Yeni Bir Kürt Muhalefeti Mümkün mü?

Bir kere daha vurgulamamda yarar olduğunu düşündüğüm için Kemal BURKAY’ın ülkeye dönüşünden son derece memnun olduğumu belirtmek istiyorum. 30 yılı aşkın süre gurbette vatan, memleket, eş-dost hasreti; çekenler bilir.

Yalnız Sayın BURKAY’ın gelişi ile ona yüklenen ve/ya atfedilen görev birlikte düşünülünce sanki yanlış bir hesap ile yola çıkıldığını düşünüyorum.

Sayın BURKAY’ın siyasi çizgisi bilinmektedir; BURKAY sol-sosyalist gelenekten gelen ve bu siyasi havzadan beslenen, şiddeti red ederek Kürt ulusal bilincini geliştirmeyi ve Kürtlerin Türkler gibi her türlü kimlik ve kültürel haklara sahip, özgür bir şekilde yaşamalarını esas alır. Ancak BURKAY “sürgün hayatı” yaşamadan önce ve son birkaç yıla kadar konu ile ilgili düşüncelerini ve mücadelesini Alevi-sol-sosyalist söylemle dile getirmekteydi. Altını çizerek tekrarlıyorum; Sayın BURKAY sürgündeki süreçte hep bu minvaldeki “sol” söyleme sahip olduğu bilinmekteydi.

Kemal BURKAY bu ülkede en az benim mensubu bulunduğum inanç grubu/mezhebi kadar saygın olan bir mezhebi farklılık ve zenginlik olan Alevi kimliği ve kişiliği ile tanınır bilinir. Ve Sayın BURKAY Avrupa’ya sığınmadan önce de bu kimliği ile ön plandaydı. İfade ettiğim gibi Sayın BURKAY’ın inancı, düşüncesi şahsımla alakalı olarak zerre kadar olumsuzluk taşımamaktadır. Her türlü şiddeti dışlayan inanç ve düşünceler tarafımızca saygındır. Ancak söz konusu Kürt siyasal hareketi, Kürt oluşumu, Kürt partisi olunca toplumda dinsel, düşünsel, ırki/etnik farklılıklara göre hedef kitle/siyasi hinterlant belirlemede isabetli olmak kaçınılmazdır. Söylemek istediğimi aşağıda tafsilatlı vereceğim örneklerden de anlaşılacağı gibi sosyalist ve Alevi geleneğin temsilcisi olan BURKAY’ın yeni bir Kürt siyasi oluşumu için düşünülüyor olmasının ciddi sıkıntıları bulunmaktadır.

Kürt solu olarak bilinen BDP çizgisinin yanında BURKAY gibi yine sol gelenekten gelen birisinin dindar ağırlıklı Kürtlerle yeni bir Kürt siyasal hareketi başlatmasının zorluğu aşikârdır.

Bu sol gelenekten dolayı söz konusu olacak sıkıntının sadece Kemal BURKAY’ın kendisi ile alakalı olmadığını vurgulamak gerekir. Çünkü daha da önemlisi zaten sol söylemi yüzeysel de olsa benimseyen Kürtler kendilerine BDP’de yer bulmuşlardır. Dışarıda kalanlar ise kahir ekseriyetle dindar Kürtlerdir. Sosyolojik olarak incelendiğinde dini duyarlığı baskın olan Kürtlerin öteden beri BDP çizgisinin dışında kaldığı rahatlıkla görülür. Bu BDP’de yer alan Kürtlerin dindar olmadığı anlamına asla gelmemelidir. Ancak takdir edersiniz ki duygu, düşünce ve inançların derinliği çok farklıdır.

Beklenen o ki BURKAY öncülüğünde bir oluşuma gidilecek ise hedef kitle olarak “dindar Kürtler” tercih edilmektedir. Yoksa siz sadece Kemal BURKAY’ın şahsıyla Alevi ve sol-seküler anlayışa sahip Kürtleri hedef kitle belirlerseniz peşinen “kepenkleri kapatmışsınız” demektir. Hayır, “hedef kitle bütün Kürtlerdir” diyorsanız bunun da kendi içinde sıkıntılı olacağını söylemiştik. Buna Kürtlerin bir Alevi’nin öncülüğündeki oluşuma destek vermesini beklemek “dindar Kürtleri” yeterince tanımamak anlamına geldiğini söylemek zorundayız. Hedef bütün Kürtler ise o zaman tarihi olayları göz ardı eden bir “akl”ın yanlışlarını konuşmaya değer bulmakla zaman kaybına biz de katkı sunmuş oluruz.

Zira;

Şey Sait hareketinde Alevilerin tutumunu göz önünde bulundurmayan siyasi ve toplumsal bütün projeler ve/ya mühendisliklerin akim kalacağını benden duymuş olmanızı istemezdim. Hala bugün bile Şeyh Sait Hareketinde Alevilerin olumsuz ve devletçi tutumları Sünni Kürtlerin evlerinde, sohbetlerinde konuşulmaktadır. Keza Dersim hareketinde de Sünni Kürtlerin olumsuz tutumları Alevilerce unutulmuş değildir. Son on günümü geçirdiğim bölgede toplumun farklı kesimlerinden pek çok kişiyle konuştuğumda maalesef bu kaygılar dile getirildi. Bundan iki ay kadar önce Kemal BURKAY ismi gündemde yerini aldığında konuştuğum pek çok dindar şahsiyetin yukarıda zikrettiğim durumu aynen ifade ettiklerini müşahede ettim.

Bunun dışında devletin/hükümetin göz ardı ettiği önemli bir başka güç de özellikle bölgede ciddi örgütlenmesi olan Hizbullah-Mustaz’af-Der realitesidir. Mustaz’af-Der, son yıllarda yaptığı ekonomik yardımlarla ve dini içerikli gösteri ve mitinglerle kendini kanıtlamış bir oluşumdur. Kürt sorunu konusunda da “dini/islami çözüm” önerileriyle sorunu sahiplenmesi Kemal BURKAY’ın işini oldukça zora sokacaktır.

Bir yandan Sayın BURKAY’ın mezhepsel aidiyeti, öte yandan sosyalist söylemle tanınıp bilinmesi BURKAY’ın işinin hiç de kolay olmadığını göstermektedir.

Ayrıca Sayın BURKAY’da -siyasette halk tarafından çok önemsenen- “siyasi karizma” eksikliği ve BURKAY’ın yaşının ilerlemesi (74) aktif olarak öncülük etmesini zorlaştıracaktadır. Unutulmamalıdır ki başbakanın karizması Ak Partiye en az % 10 puan kazandırmaktadır.

Bu saydıklarımıza toplumda “Kemal BURKAY bir devlet projesidir” kanısı da eklenince işin çok kolay olmayacağını söylemek için dahi veya kâhin olmaya gerek yok.

Son olarak, söylediklerimizi PKK’nin bölgedeki gücü ile beraber okursak Kemal BURKAY ile ilgili düşünüldüğü varsayılan yeni bir Kürt oluşumunun sıkıntılarını en berrak bir şekilde görmek son derece kolay olacaktır.

Hiçbir yazımda, sohbetimde bu kadar olumsuzluğu bir arada tuttuğumu hatırlamıyorum. Ama başta da söylemiştik; “artık bir cenazeye daha dayanacak gücümüz kalmadı”.

Düşüncelerimden, söylediklerimden “Kürtlerin BDP dışında kalan kesiminin yeni bir oluşuma gidemeyeceği” kanaati hâsıl olur ise meramımı ifadede yetersiz kaldığımı kabul etmekten başka çaremin kalmadığını teslim etmem gerekiyor. Bunun gerekli ve mümkün olduğunu pratiğim ortaya koymaktadır.

Eğer buna “o zaman neden böyle bir oluşum meydana gelmedi?” sorusu ile mukabelede bulunursanız cevabım çok acıdır;

Devlet istemedi

Evet,

Bugüne kadar atılan adımların istisnasız bütününü ya devlet engelleyip yok etti, ya da yok edilmesine göz yumdu. Acı gelse de maalesef vakıa bu… Türk kardeşlerimize yıllarca anlatamadığımız, anlatıp da inandıramadığımız acı gerçek bu.

Söyleyeceklerim şahsımı sıkıntıya soksa da –her zaman olduğu gibi- adalet ve barışı her şeyden üstün tuttuğum için tekrar tekrar ifadeden çekinmeyeceğim.

Açık ve net olarak söylüyorum;

Devlet bölgede Kürt sorununu hakkaniyet ölçülerinde içselleştiren, demokrasi ve evrensel hukuk normalarını esas alan sol-sosyalist-seküler-ateist-Kemalist olmayan hiçbir oluşuma izin vermedi…

Bunun “nasıl”lığını merak ediyorsanız bugüne kadar –dürüstlüklerine şahitlik yapacağım birkaç kişi dışında- Kürt sorunu ile ilgili medyada boy gösteren “Kürtlere” bakmanız yeterlidir. Söylediklerinin sakızdan beter olduğunu, Kürtlerin kahir ekseriyetince kale alınmadığını bilindiği halde “aynı nakarat” ve sonuç ortadadır. Bu sebeple davet edildiğim kimi programlara katılmayı da üzülerek red ettim.

Devletin izin vermeyişi ile ilgili, bölgede en sivil hareketlerin bile nasıl terörize edilmek istendiğini ve kısmen başarıldığını, TCK’nın bilmem hangi maddelerinden davalar açıldığını veya “irticai faaliyet” kapsamında bizlerin nasıl sıkıştırıldığını yine ancak biz biliriz. Bu da yetmiyorsa Türkiye’nin en şeffaf, en sivil ve hukuk içinde kalan insanlarından biri ve STK’sı olan şahsıma ve derneklerime hangi baskıların neden yapıldığını söylemekle yetinmek zorundayım.

Yargısı yasaları zorlayarak, emniyeti mevzuatı zorlayarak, jandarması her şeyi zorlayarak, mülki amirleri tepeden zorlayarak “devlet” emdiğimiz sütü burnumuzdan getirdi.

Eğer devlet erkânı isterse “bunu daha açık bir şekilde beyana da hazırım” deyip bu mevzuya nokta koyuyorum.

Bütün bunları göz önünde bulundurduğumuzda Sayın BURKAY öncülüğünde yeni bir Kürt Siyasasını örgütlemenin başarılı olamayacağını, ancak Sayın BURKAY ile birlikte önemli bir entelektüel grup yapacakları faaliyetlerle soruna katkı sunabileceklerini ifade etmem gerekiyor. Bunu küçümsememiz sorunun ciddiyetini kavramamışlığımızı gösterir.

Kemal BURKAY hoş gelmiş ve ne iyi etmiş de gelmiş. Tu ser seran-u ser çavan hati mamosteyé heja.

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank