content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

20 Ara

İthal Et Satanlar Trilyonları Vurdu

Kırmızı etteki gelişmeler malum. Et fiyatlarının önünü almak için ithalat yapıldı. Sıra sıra anguslar ülkemize teşrif buyurdular. Et Balık Kurumu 60-70 bin tonluk ithalat yaparken özel sektör tarafındanda  25-30 bin karkas ve canlı girişi oldu. Buna rağmen İzmir’de market fiyatları oldukça az etkilendi. Marketlerin bir kısmında fiyatlar neredeyse hiç değişmedi.
Şimdi eğer uzatılmazsa 31  Aralık tarihinde kasaplık ve karkas 31 Mart tarihinde ise canlı düve ithali son bulacak. Yani yaklaşık 10 gün kaldı.

Ege’de  besicilikte en büyük iki çiftliği; 3 bin baş hayvan varlığı ile Pehlivanoğlu grubu ile beş bin baş kapasitesiyle Söke’deki Kayhan ailesine ait besi çiftliği oluşturuyor. Diğerleri 100 baş hayvan ortalamasına sahip küçük üreticiler. Pehlivanoğlu Grubu, ısrarla yerli et satmaya çalışıyor. Ali ve Hanif Pehlivanoğlu, marketlere ithal et sokmamaya çabalıyorlar.

Tabii nereye kadar ?
Pehlivanoğlu Grubu’yla konuşmamın bir nedeni daha var. Grubun et direktörü Hüseyin Şenoğulları, hem üretici hem tüccar hem parekendeci olarak üçlü sacayağının ortasında biri olarak sektörün ombudsmanı sayılıyor.
Şenoğulları, gece saat 3’lerde açılan hayvan pazarlarını takip ederek, pazarlıklarla buradan düveleri topluyor.
İthalat yapan ülkeleri de inceleyen Şenoğulları, gülümseyerek, “Hayvan pazarlarında gördüğüm bazı alıcıları şimdi Avrupa pazarlarında görüyorum. Ucuz olanı kapıp getiriyorlar” diyor.
Şenoğulları yerli üretimin nabzını yakından tutan biri.

İthalat neden çözüm olmadı ?
Öncelikle Türkiye’ye limuzin, şarole gibi ırklar değil, düşük kaliteli ırklar geldi. İthal hayvanlar yerli et fiyatından satıldı. İthal edenler büyük paralar kazandılar. Tüketici ithal eti, yerli diye ve yüksek fiyattan yedi. Ayrıca Türkiye’nin besicilik tarafında hala problem büyük. Yerli hayvan neredeyse kalmadı.

Yüzde 90 ithal et satılıyor

Ama hangi kasaba sorsanız ‘’yerli et satıyorum’ diyor...
Hayır, kasaplarda yerli hayvan kalmadı. İthal edilen hayvanların nerede kesildiği belli değil. Dişi hayvanlar dana diye satılıyor. Etlerin üzerinde mutlaka nereden geldiği yazılmalı. Ucuz ithal et, yerli et diye pahalı fiyata satılıyor ve bunu yapanlar trilyonlar vurdu.

Sektörün bu kadar tıkanmasına hangi etkenler yol açtı ?
Süt kriziyle dişi hayvanlar kesilirken, besi çiftliği kurmak moda olmaya başladı. İşi bilen bilmeyen çiftlik kurdu. Tekstilcisi de, doktor da bu işe girdi. Ortada zaten yavru yoktu, olmayan malı tetiklediler. Damızlık düve fiyatı 7 bin liraya ulaştı.  Para kazanamayanlar da düvelik ve dişileri kesime gönderince hayvan varlığı iyice daraldı.

Ne olsaydı, biz bugünleri yaşamıyor olurduk ?
Üç yıl önce  küçük üreticiye doğrudan düve desteği verilseydi bu sıkıntıları yaşamazdık.  En azından sıkıntıların yüzde 50’si aşılırdı.

Bakanlık düve dağıtmalı
Bakanlık ciddi teşvikler verdik diyor, işe yaramadı mı?
Gerçek kullanıcıya gitmedi ki, Kardeş kardeşe malını sattı, teşvik aldı.

Peki ithalat çözüm olmadı, asıl çözüm nedir ?
Et hayvancılığında yüzde 50’den fazla kayıtdışı var. Bunu önlemek lazım. Desteği gerçek, küçük  üreticiye, doğrudan düve olarak vereceksiniz. Minimum 500 bin besilik canlı danaya ihtiyaç var.   Ayrıca hayvanlarda tüberküloz,  yavru atma önlenmeli. Aşılar bayat. Bölgesel mezbahaların kurulması sağlanmalı. Gece pazarları mutlaka kaldırılmalı. Gündüzleri düzenlenen kayıtlı sisteme geçilmeli. Veterinerlik hizmetleri artmalı. Mera kanunu çıkmalı. Yem fiyatları fahiş. Arpanın maliyeti bir yılda 270 binden 350 bine yükseldi. İşçilik arttı.

Küçükbaş hayvanda durum nasıl ?
Şöyle söyleyim, 2008 yılında kuzu karkasını 6 liraya alırken şimdi 24 lira oldu. Yakında küçükbaş ithalatı da başlayacak.

Bu kadar sıkıntı yaşanırken  neden hala ithalattan başka bir politikadan söz edemiyoruz?
Ben kısaca tarım politikalarında şöyle diyorum; nereye gideceğinizi bilmiyorsanız, hangi yoldan gideceğinizin bir önemi yok.

Et fiyatları düşmez artar
Şenoğulları’na göre et fiyatları turizm sezonunun açılmasıyla birlikte Mart ayından itibaren yeniden yükselecek.  Şu anda yerli  dana karkasın 14-15 TL aralığında olduğunu anlatan Şenoğlulları, ancak  10 TL’ye indiğinde perakendenin 17-18 liraya gelebileceğini bunun da halkı rahatlatacağını söylüyor. İthalatta AB fonlarında değişikliğe hazırlanırken Şenoğulları “Ton başına 1-1,5 euro fon mutlaka getirilmeli” diyor. Aksi takdirde  yerli besicilik tamamen ölecek.

Pehlivanoğlu: ‘İthal ete direneceğiz’
Pehlivanoğlu Grubu  yaklaşık 8 yıldan bu yana kendi besi çiftliğinde yetiştirdiği hayvanların etlerini satıyor. Ali Pehlivanoğlu,  besi çiftliğini Tire’de yeşilliklerin arasında kurmuş. Bugün 103 mağazası bulunan Pehlivanoğlu’nun 6 mağazası varken, et işine girmeyi düşündüklerini anlatan Ali Pehlivanoğlu şimdi müşterilerinin  eti tereddütsüz aldığını söylüyor. Zamanında besi çiftliği kurdukları için mağazalarında kendi etlerini satabildiklerini vurgulayan Pehlivanoğlu, “İthal et asla getirmeyeceğiz” diyor.

Şimdi Ege pazarlarından harıl harıl yerli düve aradıklarını aktaran Pehlivanoğlu, bulamadıkları takdirde, kendi çiftliklerinde yetiştirmek kaydıyla besiye uygun düve ithal edebileceklerini vurguluyor.

Ali Pehlivanoğlu’na göre gerçek çözüm; Türkiye’nin acil olarak dişi hayvan kesimini yasaklamasında.
Bu takdirde sektörün 2-3 yıl içerisinde kendisini toparlayacağını belirtirken Ali Pehlivanoğlu’nun, kardeşi grubun et işinin başında olan Hanif Pehlivanoğlu ise süreci açıksözlülükle ifade ediyor:

“Tüketicinin ithal eti yerli fiyatına yemesi büyük haksızlık yarattı. İthal edenler çok büyük paralar kazandılar. Hala yerli dana diye ithal dana satılıyor”

‘ET’İ ‘SÜT’Ü BİLMEYEN DE CHP MUHABBETİ YAPMASIN

Malum CHP kurultayı Ege kulislerini de hayli hareketlendirdi. İzmirliler 5 bin kişiyle başkent çıkarması yaptılar.
Bugün İzmir, yerel sanılan niteliğinde karşın genel siyaset planını yönlendiren bir pergel niteliğinde...
Başkent kulisleri hareketli, çarşaf listeye karşı blok listeyi kabul ettirenler    mutlu.
Benim karşımda ise sevimli sevimli bakan danalar var!
Kısmetime bu düştü. Ama şikayetçi değilim.

Türkiye’nin son yıllarda yaptığı en büyük yanlışlardan biri et fiyatlarının yükselmesini önleyememesiydi.
Fahiş hata milyonları etsiz, üreticiyi  çaresiz, Türkiye’yi de et ithalatıyla karşı karşıya bıraktı.
Şimdi karkas eti ve kasaplık ithalatı on beş gün sonra sona eriyor.
Peki çözüm oldu mu ?
Yanıtı yanda.

Ama sektörün içine dalınca  ve bugünün konjonktürüyle birleştiğinde şöyle düşünmeden edemiyor insan.
Kılıçdaroğlu en son “Elinizde viski şişesiyle CHP, ülke muhabbeti yapmayın” demişti.
Ben de diyorum ki, CHP’li olmak parti içi tartışmalardan, dediğini yaptıranların vitrinde kalma çabalarından ibaret olmamalı.

Sadece viskiyi bırakmak yetmez, hele bugünlerde tarımı, toprağı tanımadan, sıkıntılarını bilmeden de CHP muhabbeti yapılmamalı.
Bence CHP’lilerin çoğu için işin zor kısmı yeni başlıyor.

blog

Semih Tekin: Bir Türkiye gerçeğini Ege’den     çok güzel gözler önüne sermişsiniz. İktidara yakınlığı olan rektörler, iktidarın yanlışlıklarına karşı çıkabilir mi?
Vedat Soysal: Vergiyi peşin ödeyenlere SGK modeli getirilsin 5 puan indirim yapılsın         yazınız için kutluyorum. Ancak Türkiye’de      çözümlerin peşinde olanların sayısı çok az.

Etiketler : , , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank