content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

01 Haz

İsrail Devlet mi, Terör Örgütü mü?

Yahudiler Filistin'e dışarıdan taşınmıştır. Daha sonra İngilizler tarafından silahlandırılmış ve bölgede terör estirmeye başlamışlardır. Tehditle, saldırı ile çeşitli desiselerle Filistinlilerin ellerindeki araziler alınmış, Filistinliler de sürgün edilmiştir. Bu da yetmezmiş gibi toplu katliamlar düzenlenmiştir. İşgalci bir varlık olduğu her yaptığı işte ortaya çıkmaktadır.

Yahudi Siyonist terör varlığı ile Müslümanların çatışması yıllardır sürüyor. Yahudi Siyonist terör varlığı İsrail'in Siyonizm'den başka bir şey olmadığını değiştirilmiş Tevrat'ta bulunan, Kabala'dan alındığı iddia edilen, Yahudi Siyonist İsrail terör varlığı örgütünü kural tanımaz kılan bir kaç cümleyi nakledelim sizlere:

"Şimdi git... Onların her şeylerini tamamen yok et ve onları esirgeme; erkekten kadına, çocuktan emzikte olana kadar hepsini öldür." (Tevrat, I. Samual Bölümü, 15/3)

"Ve Tanrı'nın Rab onları senin önünde ele vereceği ve sen onları vuracağın zaman; onları tamamen yok edeceksin; onlarla ahdetmeyeceksin ve onlara acımayacaksın." (Tevrat Tensiye Bölümü, 7/3)

"İşte benden ve miras olarak sana milletleri, mülkün olarak yeryüzünün uçlarını da vereceğim. Onları demir çomakla kıracaksın; bir çömlekçi kabı gibi onları parçalayacaksın." (Tevrat, Mezmurlar Bölümü 2/8-9)

"Ve Rabbin sana teslim edeceği bütün kavimleri bitireceksin, gözün onlara acımayacak." (Tevrat, Tesniye Bölümü 7/16)

"Et yiyin ve kan için. Yiğitlerin etini yiyeceksiniz ve dünya beylerinin kanını içeceksiniz... Sarhoş oluncaya kadar kan içeceksiniz." (Tevrat, Hezekiel Bölümü 39/ 18-20)

"Onları kasaplık koyunlar gibi ayır ve öldürme günü için onları hazırla."(Tevrat, Yeremya Bölümü, 12/3)

Yahudi Siyonist terör varlığı için ne bir devlet örfü geçerli ne de BM. Hukuku. BM saten Yahudi Siyonist terör varlığının güvencesi için vardır. Tarihinde belki hiç rastlanmayan bir olayı BM'ce gerçekleştirmiştir. O da; toprağı olmayan, işgal ve zorla elde etiği topraklarda barınan, eğitim görmüş silahlı yetmiş beş bin Siyonist Yahudi terörist militanın Filistin'de hakkının bulunduğunu kabul etmesidir.

Aynı BM, Irak, Afganistan, Suriye, Libya, Sudan, Somali, Yugoslavya, Sierra Leone, Liberya ve Angola'ya, askeri ve ekonomik yaptırımları hemen uyguluyor. Yahudi Siyonist terör varlığı uymadığı takdirde bir yaptırım öngörülmüyor. Yahudi Siyonist terör varlığına karşı alınan kararlar, 'Yaptırımı olmayan tavsiye kararlar' şeklinde yorumlanıyor.

Gazze saldırılarında Yahudi Siyonist terör varlığı İsrail'in önüne çıkan her şeyi yakan fosfor bombalarını kullandığını resmen açıklandı. Uluslararası İnsan Hakları İzleme Örgütü, Yahudi Siyonist terör varlığı İsrail'in saldırılarda fosfor gazı kullandığını da doğruladı. BM. Çevre Programı, İsrail ordusunun 2006 yılında Lübnan'da Hizbullah ile giriştiği çatışmada, beyaz fosfor kullandığını açığa çıkarmıştı.

Oysa Cenevre Sözleşmesi'ne göre, sivillerin yaşadığı bölgelerde beyaz fosfor kullanmak yasak. Takviye askerleri de Gazze'ye gönderen Yahudi Siyonist terör varlığı, her gün yeni bir savaş suçu işliyor. Binlerce Boşnağın ölüm emrini veren Sırp kasabı Radovan Karadziç savaş suçlusu olarak yargılanırken günümüze kadar hiçbir Yahudi Siyonist terör örgütünden hiçbir kimse yargılanmamıştır.

İsrail Siyonist terör örgütlerinin kurmuş olduğu terör bir varlıktır ve bu varlığın şimdiye kadar işbaşına gelmiş olan yöneticilerinin çoğu bu terör örgütlerden yetişmişlerdir.

İngilizlerin Filistin topraklarını işgal etmelerinin (1918) hemen ardından bu topraklara akın etmeye başlayan Siyonist Yahudiler ilk terör örgütlerini de bölgede 1920 yılında kurmuşlardır. (Diğer ülkelerde daha önce kurulmuş Siyonist Yahudi terör örgütleri bulunmaktaydı. Selanik'teki, Almanya'daki terör örgütleri gibi.) Bu terör örgütünün adı Hagana'ydı. Bunun ardından diğer Yahudi terör örgütleri de kuruldu. Bunların en ünlüleri; Irgun ve Lahome Herut adlı örgütlerdi. Bu örgütler hem Filistin'de yaşayan Müslümanlara karşı, hem de kendilerine Filistin'in kapılarını açan İngiliz işgal kuvvetlerine karşı terör eylemleri düzenliyorlardı. Bu örgütler tarafından gerçekleştirilen terör eylemlerinde çok sayıda insan öldürülmüştür. (Şunu da belirtelim İngilizlerle Yahudi terör örgütlerinin çarpışması bir oyundan ibaretti.)

Lahome Herut adlı terör örgütü Abraham Stern adlı Yahudi tarafından kurulmuştur. Bu örgütün mensupları haşhaş kullanırlardı ve ferdi terör eylemlerinde çok iyi yetiştirilmişlerdi. Bunlar eylemlerini daha çok işgalci İngilizlere yöneltiyorlardı. Başlangıçta İngilizlerle işbirliği içinde olan Hagana ve Irgun terör örgütleri II. Dünya Savaşı'ndan sonra İngilizleri Filistin'den çıkmaya zorlamak ve kendilerinin Siyonist varlığını kurabilmeleri için şartları hazırlamak amacıyla İngilizlere karşı Lahome Harut terör örgütüyle işbirliği içine girdiler. Yukarıda adı geçen ve daha başka Siyonist terör örgütlerinin gerçekleştirdiği eylemlerden bazıları ise şunlardır:

Kral Davud Oteli'nin Havaya Uçurulması (22 Temmuz 1946):

Bu eylem Irgun terör örgütünün militanları tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu olayda 96 kişi öldü, 45 kişi de yaralandı. Ölenlerin 17'si de Yahudi'ydi. Irgun militanları bu oteli örgütlerine ait bazı eylem planlarının bu otele götürülmesi dolayısıyla vesikaları yok etmek amacıyla havaya uçurmuşlardı.

Deir Yasin Katliamı (09 Nisan 1948):

09 Nisan 1948 tarihinde yine Irgun terör örgütüne bağlı militanlar sabaha doğru Kudüs yakınlarındaki Deir Yasin köyüne baskın düzenlediler. Bu baskında yaralı olarak kurtulabilen birkaç kişi dışında bütün köy halkı öldürüldü. Öldürülenlerin çoğu kadın ve çocuktu. Yahudi teröristler hamile bir kadının karnını yararak karnındaki çocuğu da öldürmüşlerdi.

Deir Yasin katliamının gerçekleştirildiği sırada Irgun terör örgütünün lideri olan Menahem Begin (Yahudi terör varlığının başbakanı 1978) olayla ilgili olarak şu açıklamayı yapmıştır: "Bu önemli bir stratejik eylemdi. Bu eylemi gerçekleştirme şerefi sadece Irgun örgütüne ait değildir. Bu eylem Şatiron'un ve Balamah örgütündeki topçu birliğin katkılarıyla gerçekleştirilmiştir."

Kibya Katliamı (09-18 Temmuz 1948):

12 Ekim 1958 gecesi Ariel Sharon (Yahudi terör varlığının başbakanı 2004) komutasındaki "Birlik 101" adını taşıyan 500 kişilik Yahudi komando birliği Batı Yaka'da bulunan Kibya adlı Filistin köyüne baskın düzenleyerek 67 kişiyi öldürdü. 75 kişiyi de yaraladı. Baskında 45 ev de enkaz haline getirildi. Yahudi teröristler aynı gece iki Filistin köyünü de ateşe verdiler.

Tünel Olayı ve Kudüs Katliamı

Likud Partisi lideri Netanyahu (1996'da başbakan) iktidara gelmesinden sonra bu mukaddes mabedi yıkma amacına yönelik çalışmalarını açıktan yürütmeye başladı. Mescidi Aksa ile Hz. Ömer Camisi'nin içinde bulunduğu haremi şerif bölgesinin altından geçen tünelin açılışını yaptı.

Kudüs Müslümanları söz konusu tünelin ne amaç için kazıldığını çok iyi bildiklerinden Mescidi Aksa'ya yönelik Siyonist emellerin önünü kesmek gayesiyle ayağa kalktılar.

Terörist işgal yönetimi olayların sıcaklığının devam ettiği 27 Eylül Cuma günü de Cuma namazı esnasında Mescidi Aksa'yı 4000 askerle kuşatmaya aldı. Bu kuşatma esnasında, namaz kılan Müslümanların kafalarına kurşun sıkan terörist Siyonist askerler 12 Müslüman'ın şehit olmasına birçoklarının da yaralanmasına sebep oldular. Cuma günü gerçekleştirilen saldırıda şehit edilenlerle birlikte Müslümanlardan ölenlerin sayısı yetmişi aşarken yaralananların sayısı da iki bine yaklaştı. Yaralananların bazıları da daha sonra hastanelerde hayatlarını kaybettiler.

İsrail - Lübnan katliamı 16 - 26 Temmuz 2006

Ariel Şaron'nun başbakanı (2006) olduğu Yahudi terörist varlığı Silahlı Kuvvetleri Lübnan topraklarına saldırdı. 12 Temmuz - 14 Ağustos 2006 tarihleri arasında sürmüş olan silahlı çatışmadır. 1000'den fazla sivil Müslüman katledildi.

Ve şu an Gazze;  Terör çetesi yine iş başında!

Yahudi terör varlığı içerisinde iktidar kavgası ve çekişmeler yaşanırken bundan çıkış yolu olarak yaşanan katliam öngörülmüştür. Son dönemlerde birbirine düşen terör çeteleri nefes almak ve seçim öncesi birliktelik oluşturmak için Müslümanların kanlarını akıtmayı yeğlemişlerdir.

Teröristlerin yönettiği bir varlık; İsrail

aBM. Filistin topraklarının bölünmesine dair karar aldığında Yahudilerin eğitim görmüş silahlı yetmiş beş bin militanı bulunuyordu. İşte Yahudi terör varlığı bu terörist militanlar tarafından kurulmuş ve yöneticileri de onların arasından çıkmıştır. Yahudi terör varlığının ilk başbakanı Ben Gurion 1945 yılında Yahudi terör örgütleri arasında ortak koordinasyon kurulmasını sağlayan kişidir. Bu ortak koordinasyonun kurulmasından sonra Ben Gurion 01 Ekim 1945'de bütün Yahudi terör örgütlerine hareket emri verdi ve bu emir doğrultusunda çeşitli eylemler gerçekleştirdi.

Camp David anlaşmasının imzalandığı sırada Yahudi Siyonist terör varlığı başbakanı olan ve Yahudi Siyonist terör varlığı tarafından bu anlaşmaya imza koyan Menahem Begin (1977'de başbakan) 1943'ten itibaren Irgun terör örgütünün liderliğini yapmıştır. Deir Yasin katliamı ve Kral Davud Oteli'nin havaya uçurulması eylemleri onun militanları tarafından gerçekleştirildi. Irgun terör örgütü bunların dışında da pek çok terör eylemi gerçekleştirmiştir. Aynı Menahem Begin 1978 yılında Mısır devlet başkanı Enver Sâdât'la birlikte Nobel barış ödülüne lâyık görüldü.

Yahudi Siyonist terör varlığının Menahem Begin'den önceki başbakanı Bayan Golda Meir (1969'da başbakan) 16 yaşından itibaren Siyonist örgütler içinde faaliyet göstermiş biridir.  Beyrut kasabı lakabı ile ünlü olan Yahudi Siyonist terör varlığının eski savunma bakanı, daha sonra da iskân bakanlığı yapan Ariel Sharon, Kibya katliamı ile Sabra ve Şatilla katliamı'nın sorumlusudur. 1982'de Lübnan'ı işgal eden Yahudi Siyonist terör varlığı kuvvetlerinin başında Ariel Sharon bulunuyordu.

Bir ara Kudüs belediye başkanlığı yapmış olan Teddy Kollek, Yahudi Siyonist terör varlığının kuruluşundan önce pek çok kanlı terör eyleminin sorumlusu olan Hagana örgütünün ileri gelen elemanlarındandı. Yahudi Siyonist terör varlığının Şimon Peres'ten (1996'da başbakan) önceki başbakanı ve kendisi de Yahudi terörünün kurbanı olan İzak Rabin (1974'de başbakan) 18 yaşında Gizli Palmach Ordusu'na katıldı. 1948 Savaşı'nda Kudüs çevresindeki önemli çatışmaların komutanlığını yaptı.

Teröristlerin yönetiminden ancak terör beklenir

Kefer Kâsım Köyü Katliamı (29 Ekim 1956):

Yahudi siyoninst terör varlığı, Fransa ve İngiltere'nin işbirliği yaparak Mısır'a ortak saldırıda bulunmalarıyla başlayan 1956 Süveyş Savaşı'nın hemen başlangıcında 28 Ekim 1956 akşamı siyonist terörist askerler Sina'daki Kefer Kâsım köyünde büyük bir katliam gerçekleştirdiler.  28 Ekim akşamı saldırıya uğrayan köylülerin tümü bu saldırıda öldürüldü.

Ürdün Katliamları (15 Şubat, 04 Haziran 1968):

Yahudi Siyonist terör varlığı uçakları Ürdün nehri boyunca 15'ten fazla Filistin köyüne havadan napalm bombası yağdırdı. Saldırıda resmi rakamlarla 56 kişi feci şekilde can verdi. Haziran ayında İrbid şehrini bombalayan Yahudi Siyonist terör varlığı uçakları 30 Filistinlinin ölümüne neden oldu.

Abu Za'abel Katliamı (12 Şubat 1970):

Yahudi Siyonist terör varlığı uçakları Mısır sınırındaki Abu Za'abel'i havadan bombaladılar. Saldırıda hedef seçilen bir fabrikadaki 70 işçi öldü.

Sha'a Katliamı (08 Nisan 1970):

Mısır'ın başkenti Kahire'ye 80 kilometre mesafedeki Sha'a eyaletinde bir okulu bombalayan Yahudi Siyonist terör varlığı uçakları 46 çocuğu katletti.

Suriye Katliamı (08 Eylül 1972):

Suriye hava sahasını ihlal eden Yahudi Siyonist terör varlığı jetleri yedi köyü bombaladı. Saldırıda en az 200 kişi hayatını kaybetti.

Libya Katliamı (19 Şubat 1973):

Libya Havayollarına ait bir yolcu uçağı Yahudi Siyonist terör varlığı tarafından düşürüldü. İçindeki 107 yolcu ve mürettebat hayatını kaybetti.

Beyrut Katliamı (20 Temmuz 1981):

Lübnan'ın başkenti Beyrut'a hava saldırısı düzenleyen İsrail jetleri, 300 sivili öldürdü. Yüzlerce sivil aynı saldırıda yaralandı ya da sakat kaldı.

Sabra ve Şatilla Katliamı (15-16 Eylül 1982):

Sabra ve Şatilla katliamı Yahudi Siyonist terör varlığı askerlerinin 1982 yılında Lübnan'ı işgal ettikleri tarihte gerçekleştirilmiştir. Katliam, Yahudi Siyonist terör varlığı kuvvetlerinin başkomutanı Ariel Sharon'un (2001 tarihinde başbakan) gözetimi ve koruması altında Lübnanlı Hıristiyan falanjist milisler tarafından gerçekleştirildi. İşgalci Siyonist askerler 16 Eylül 1982 tarihinde Filistinli mültecilerin kaldığı Sabra ve Şatilla kamplarını buralarda ikamet edenlerin herhangi bir yere kaçmalarını önleyecek şekilde kuşatmaya aldılar. Arkasından Lübnanlı Hıristiyan Falanjist milisler Siyonist terörist askerlerin gözetimi altında kamplara girerek büyük bir katliam gerçekleştirdiler. Lübnan hükümetinin açıklamasına göre bu katliamda toplam 991 kişi öldürüldü. Bunlardan sadece 328 kişinin kimliği tespit edilebildi.

Kudüs Katliamı (08 Ekim 1990):

Yahudiler Mescidi Aksa'nın daha önce Süleyman Mabedi'nin diğer adıyla Siyon Mabedi'nin bulunduğu yere inşa edildiği iddiasındadırlar. Bu yüzden Mescidi Aksa'yı yıkarak yerine Siyon Mabedi inşa etmeği amaçlarlar.  Müslümanlar Mescidi Aksa'ya yönelik herhangi bir eylemi önleyebilmek için o gün bu mescide toplandılar. Bu arada terörist Yahudilerin amaçlarını gerçekleştirmek için ısrarda bulunmaları ve dolayısıyla Müslümanlarla terörist Yahudiler arasında tartışma çıkması üzerine önceden Mescidi Aksa çevresine mevzilenmiş olan terörist Yahudi askerleri ve polisleri Müslümanların üzerine gaz bombaları atmaya ve silahlarla ateş etmeğe başladılar. Yahudi Siyonist terörist askerler Müslümanlara vahşice saldırılarda bulunmakla kalmadılar. Yaralı Müslümanlara acil müdahale yapılmasına, yaralıları hastanelere nakletmek için gelen ambülânsların olay yerine girmelerine de engel oldular. Olayları yaşayanlar, Müslümanlardan bazılarının acil tıbbi müdahale yapılmadığından öldüğünü bildirdiler.

Hz. İbrahim Camii Katliamı (25 Şubat 1994):

25 Şubat 1994 Cuma günü Filistin'de Siyonist Yahudiler korkunç bir katliam gerçekleştirdiler. Müslümanların sabah namazını kılmakta oldukları bir sırada Siyonist Yahudilerin Halil İbrahim Camii'ne düzenledikleri saldırıda 50'den fazla Müslüman şehit edildi, 300'e yakın Müslüman da yaralandı.

Kana Katliamı (18 Nisan 1996):

Saldırıda Kana mülteci kampının havadan bombalanması sonucu çoğu çocuk ve kadın yüzden fazla insan hayatını kaybetti. O katliamda kafaları kopan çocukların oluşturduğu acı manzaralar zihinlerden silinmiş değildir.

Cenin Katliamı (3-15 Nisan 2002):

Batı Şeria'daki Cenin Mülteci Kampı'na zırhlı birliklerle saldıran terörist, Siyonist Yahudi varlığı ordusu yaklaşık 1.300 sivili katletti.

Nuseyrat Katliamı ( Mart 2004):

Gazze'deki Nuseyrat ve Bureyc mülteci kamplarına giren terörist, Siyonist Yahudi varlığı askerleri aralarında dört çocuğun da bulunduğu 14 sivili öldürdü.

Daha da katletmeye devam ediyor...

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

3 Kere Cevaplanmış to “İsrail Devlet mi, Terör Örgütü mü?”

  1. 1
    Süleyman Özerol Says:

    Altmışlı yıllarda Dev-Gençliler Filistinlilerin yanında İsrail'e karşı savaşırken ülkemizde bu gençleri yok etmek isteyenler bugün de kalkmış "Filistin, Filistin" diye bağırıyorlar.

    Ülkemzin ABD'nin kucağına oturmasında rol oynayanlar, boşuna bağırıyorsunuz! İnanasım gelmiyor...

  2. 2
    vedat koparan Says:

    Süleyman arkadaşın dedği çok yerinde doğru

    müslümanlığı şimdi aklına gelenler mesele dini-ırksal vb olgularla bakmak değil asıl olan sosyal sınıfsal insani ve vicdani bakabilmek
    çağın vampiri emperyalizmi -kapitalizmi anlamak siyonizmin faşizmin kaynağınıgörebilmek önemli ve ona karşı mücadele edebilmek.

    salt dini milli vb.bakınca çember hem daralır hem eksik hem yanlış olur.geleceğin yaşam biçimi bize tarihi olarak geri değil ileri açıdanda sosyalizm olduğunu gösteriyor. perspektif bu yönde olmadımı(anadolu devrimi -cumhuriyet oluşumu bu gün geldiği durum ortada ...) tüm önermeler başarılı olsa bile süreç içinde kaçınılmaz olarak yine bizi geri götürür.saygılarımla

  3. 3
    şükrü Says:

    israil bir terör örgütüdür



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank