content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

04 Mar

İnternet İlişkileri

Geçtiğimiz yaz sahilde oturmuş, çayımı içiyordum. Bir erkekle bir kadın ve yanlarında çocukları, ne denizin ne de güneşin farkında değillerdi. Birbirlerini suçlayarak aralarında konuşuyorlardı. Bir hayal kırıklığı yaşadıklarını tahmin ediyordum. Adam kadının yanından ayrıldığında klasik sorumu sormadan edemedim: “İyi misiniz?”

Kadın sanki bu soruyu bekliyormuşçasına “Nasıl iyi olayım?” dedi ve anlatmaya başladı: “Biz yurtdışında işçi olarak çalışıyoruz. On beş gün iznimizi kendi ülkemizde dinlenerek geçirmek istedik. İnternetten de burayı bulduk. Aylar öncesinden parasını yatırdık ve bugünü iple çektik. Şimdi görüyorum ki bir hüsrana bel bağlamışız.İnternetteki resimlerde burasını bir görseniz... Kuş sesleri içinde her biri kendine özgü farklı evler. Deniz mavi. Havuz var, çocuk parkı var. Sabah-akşam açık büfe yemekler… Sahilde şezlonglar falan…” Kadın başladı ağlamaya. “Bir tek bizi soymayı biliyorlar!” dedi. “Bir yıl boyunca bu tatili iple çektik. Şimdi birbirimize düştük. Ne gidebiliyoruz ne de kalabiliyoruz. Kalsak bile memnun olamayacağız!”

Hallerine üzülmüştüm... Benim bilmediğim bir durum değildi bu. Daha öncesinde defalarca benzer hayal kırıklıkları yaşamıştım çünkü. Tatil köyünün internet sayfasına baktım. Acaba kadının beklentisi yüksek olduğu için mi hayal kırıklığına uğramıştı yoksa sitedeki resimler ve anlatılar mı gerçeği yansıtmıyordu…

Siteye girdiğimde resimlerin olmayan bir şeyi göstermediğini, ama olanı öyle değişik bir açıyla gösterdiğini fark ettim. Sitedekiler yalan değildi. Fakat doğru da değildi.

Diyebilirsiniz ki “Nasıl yani? Hem yalan, hem doğru aynı anda nasıl olabilir?” Ama oluyordu işte. Bazı yerleri neresinden göstereceğinizi ayarlayarak çektiğiniz resimlerden çok farklı anlamlar çıkarılabiliyordu. Mesela havuz vardı var olmasına ama bir süs havuzuydu yalnızca beş kişi girilse birbirlerine dokunmadan yüzmeleri zordu… Açık büfenin sadece salata kısmı ve aşçıların olduğu bölüm gösteriliyordu. Her gün sunulan yemekler ise çorba ve makarnayı aşamadığı halde… Oyun parkı güneşin altında pırıl pırıl görünüyordu. Oysa gerçekte bir salıncak ve bir kaydıraktan ibaret minyatür bir oyun parkıydı çoğu evin bahçesinde olacak kadar…

Daha pek çok şey böyle gösterilmişti. Başlangıç verilmiş, devamı müşterinin hayal gücünün genişliğine bırakılmıştı. Herkes gördüklerini kendi hayal gücüyle tamamlayınca da sonuç bir hayal kırıklığına dönüşüyordu sonrasında. O aile bir daha yurtta tatil yapar mı, internetten gördüklerine inanır mı bilmiyorum. Ama bir gerçek var: sanal dünyanın sundukları, bizde epeyce bir hayal kırıklığı oluşturuyor.

Bu noktadan konumuza dönelim artık… İnternetteki evlilik siteleri bugünlerde epeyce tartışılır oldu. Evlenmek gibi doğal bir ihtiyacı olan insanların başka yollar göz ardı edilerek internet havuzundan en uygun eşi seçebileceklerine dair moda hızla yayılıyor.

İnternetin ilk dönemlerindeki sohbet odalarında başlayan tanışmaların şimdiki birçok evliliğin temelini oluşturduğunu biliyorum. Bazıları mutlu ve çocuklu olarak devam ederken, bazıları da yolları çoktan ayırdılar. Yani ülkemizde başlangıcı on yıl öncesine dayanan ve bu şekilde kendisine uygun eş bulmuş birçok insan mutluluğu yakaladı denilebilir. Ama bir gerçek daha var ki her şeyde olduğu gibi bu alanda da kâr payını görmüş uyanık insanlar, en temel ihtiyaçlardan birisi olan sevme ve sevilme ihtiyacını da sömürmek için düzenlerini kurdular.

İşini iyi yapan evlilik siteleri olabilir, onları bilmiyorum. Sözüm onlara değil zaten. Talep olmasa, arz olmayacaktır. Beni sözüm (her zaman olduğu gibi) talepte bulunan tarafa.

Yaşam sorumluluğumuz yalnızca bize ait. Verdiğimiz kararların iyi yanlarını da kötü yanlarını da biz yaşıyoruz sonrasında. O nedenle internet üzerinden yapılan her tercih, sonucu düşünülerek yapılmadığında yaşanacak hayal kırıklığı da bize ait.

İnternetin aldatıcı bir tarafı her zaman var. Ne kadar güçlü bir sistem kurarsanız kurun bu sistemi bireyler kullanacak olduğundan hata oranı her zaman olacaktır. İnternet üzerinden belki tanışılabilir ama evlilik gibi ciddi bir karar sadece kişinin kendisi ve karşısındakini tanıdıktan sonra verilmesi gereken bir karardır.
İnsanların kendi beyanlarına dayanarak onlar hakkında gerçekçi bilgiye ulaşılamaz! Herkes kendini beğenir nihayetinde. Cazip yönler ön plana çıkarılarak pozitif bir illüzyon yaratılır.Dürüst olanla yalancı olanın ayrımına yine kişinin kendi verdiği cevaplar üzerinden varmak ne derece anlamlıdır?

Dünyanın büyük bir köye dönüştüğü, insanların sonsuz seçenekleri olduğuna inandığı ve en iyisini seçebilmenin çok sayıda alternatifi görerek mümkün olduğunun düşünüldüğü bir zamanda, çoğumuz yanılıyoruz.

Montajlanmış resimlerle, bir kısmı bilerek veya bilmeden eksik bırakılmış kendini anlatmaya çalışmalarla evlenmeye çalışmak, birçok tehlikeyi beraberinde getiriyor.

Aynı işyerinde, aynı kursta, kanaat edip beğenmediğimiz “Hayır!” diyerek reddettiğimiz bir adayın belki de benzeri ama allanıp pullanmış görüntüsüne “Evet!” diyebiliyoruz. Sonrası… Sonrası malum!

Birçok evlenebilme yolunun önünün kapatıldığı günümüzde en doğru kısmetin bulunma adresi olarak gösterilen evlilik sitelerinin çok sayıda üyesi olduğunu biliyoruz. Belli ki işlerini gerçekten güzel yapanlar da var. Ya da kendilerine başka çare bırakılmadığı için buralardan medet umanlar. Ama şunu unutmayalım ki derdimize derman diye ürettiğimiz çözüm bizatihi derde dönüşmek üzere.

Neresinden tutsan elinde kalan bir sistem… Eskiden görücü usulüne karşı açılan savaş kazanıldı! Şimdi büyüklerin görüp seçtiği bireyler değil, sözüm ona evlilik sitelerinin bizim için uygun bulup seçtiği bireyler öne çıkarılıyor.

Toptancı bakarak, internet üzerinden tanışma ve belli sınırlarda görüşmeyi ve daha sonra aileleri de dâhil ederek karar aşamasına gelmeyi önemsiyorum. Ama aynı oranda internet üzerinden kurulacak ilişkilerin birer karabasana dönüşebilme gerçeğini daha fazla önemsiyorum.

Sayfanın izin verdiği ölçüde anlatmaya çalıştığım internet ilişkileri gözümüzü dört açmamız gereken bir alan ve oradaki tanışılan kişi de sadece bir aday ya da aday adayı henüz… Kalbinizi altın tepside sunmadan , özel bilgilerinizi ve hayatınızı teslim etmeden önce o kişinin sadece bir aday olduğunu unutmadan hareket edin.

En güzeli de bizim bugünlerde unuttuğumuz arabuluculuk işlerini, evlenme çağına gelen gençlerimize evlilik konusunda yardım etmeyi bir görev olarak yeniden hatırlamamız. Biz bu nasihati unuttuğumuz günden beri gençlerimiz kendini kaptırmaya başladı.
Aman arada kalırım korkularımızla belki de gençleri yalnız bıraktık. Ortada kalanları da ne yazık ki kurtlar kapıyor görünen o ki.

Yani herkese iş düşüyor.Şimdilik bu kadar devam ederiz belki de…

Etiketler : , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

1 Kere Cevaplanmış to “İnternet İlişkileri”

  1. 1
    Uğur ÖZALTIN Says:

    Devam edin bence çünkü çok akılcı satırlar okudum.
    İnternette eş aramak bana külliyen saçma geliyor.
    Bu konuda benimde yazılarım var.
    Kendisine güveni olmayan ya da kusur kompleksleri fazla olan kişilerin bu sitelerde doluştuğunu düşünüyorum.
    Normal bir kişi kendi kişiliğiyle zaten cazibe noktası olabilir ve eş bulabilir.
    Bu intrnettem eş arama konusunda bir tek engellileri masum görebilirim.
    Onlar da engel zorluklarından evde kalıyor zaten ya da evlenebileni de zor mutlu oluyor.
    Güzel yazıydı kutlarım



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank