content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

16 Oca

İnsanlık Kuyuya Vurdu

3 Eylül 2015 tarihli gazeteler “insanlık kıyıya vurdu” manşetiyle duyurdular vahşeti.

“Sabah saatlerinde batan 2 teknede 12 kişi suda boğularak ölmüş, ölenlerin içerisinde kıyıya vuran 2 çocuğun cesedi tüm dünyayı sarsmıştı. İnsanları yasa boğan Aylan ve Galip kardeşin hikayesi ise yürekleri dağladı. Kobani’de yaşayan Kurdi ailesi, üç çocuğu ile birlikte Suriye sınırından Türkiye’ye girdi. Sınırdan giriş yapan aile önce İstanbul’a oradan da Bodrum’a geçti. Kobani’de IŞİD saldırılarından kaçan aile Bodrum’da bir müddet kaldıktan sonra Yunanistan’ın Kos adasına geçmek için Akyarlar koyundan denize açıldılar. Denize açıldıkları bot 10 kişilikti ama organizatör bota 17 kişi aldı. Umuda yolculuk faciayla bitti.”

Bu facia ne ilkti ne de son. Adına gelişmiş dediğimiz, çoğu zaman müsikilerini mırıldandığımız, kıyafet olarak markalarından vazgeçemediğimiz, tek gelir kaynağı başka ülkeleri sömürmek üzerine kurulu vahşi devletlerin, tankları tüfekleri orduları Ortadoğu’da; Suriye’li, Irak’lı, Yemen’li vb. Ortadoğu ülkelerinin halkları öz vatanlarından kovulmuş mülteci durumda. Bu insanlar bu ilticada boğulunca da vahşi ülkelerin basınları veriyor en çarpıcı haberi “insanlık kıyıya vurdu”

Sizce insanlık kıyıya mı kuyuya mı vurdu? Kimin insanlığı kuyuya vurdu?

Düşünsenize bu insanlar; kendi memleketlerinde öldürülüyorlar, yollarda ölüyorlar, birde denizleri geçerken boğuluyorlar. Adına gelişmiş denilen vahşi ülkeler isteseler bu boğulma vakalarını durduramazlar mı?

Adına gelişmiş dediğimiz ülkelerin vahşetleri ortada, onlar kendilerine yakışanı yapıyorlar, onlardan daha iyisini zaten beklemiyorum. Dünya’da sömürenler ve sömürülenler var, birde bizim ülkemiz: iki arada bir derede.

İşte benim güzel ülkeme biçtiğim rol: her insanına adil davranan, her halkına eşit davranan, memleketinin her bireyinin güvenli, özgür ve huzurlu olduğu, Dünya’ya adalet dağıtan, zalimlerin zulmüne dur demek uğruna mücadele eden, en kenardaki insanına en yetkili gibi değer veren, torpil ve adaletsizliği yüz kızartıcı suç ve zulüm kabul eden ADALET ÜLKESİ.

Örneğin IRAK SAVAŞLARINDA; bir milyon civarı sivil insan öldü, milyonlarcası yaralandı ve sakat kaldı, milyonlarcası mülteci durumuna düştü ve bir çoğu da yollarda öldü boğuldu, yüzbinlerce kadının ırzına geçildi, yüzbinlerce çocuk yetim kaldı sağlıksız beslendi hastalıktan öldü.

Hikaye burada bitmiyor elbette, buralarda kan, göz yaşı ve iltica hala devam ediyor. Ayrıca sadece Irak, Suriye mi?, Kuveyt böyle, Bosna böyle, Mogadişu böyle, Karabağ böyle ve daha niceleri böyle…

Vahşilerin yöntemleri hep aynı; silahları üreteceksin, petrol vb. doğal kayak zengini islam ülkelerinde gladyolar oluşturacaksın, gladyolar bir şeyleri karıştıracak, karışıklıktan çıkış yolu olarak kıyafeti hitabeti söylemleri tam islami duran çoğu sünnetsiz canilerden oluşan terör örgütleri kurduracak ve silahlandıracaksın, bu gruplar sözde kötülüklerle mücadele ediyor olacaklar, liderleri aynı yere bağlı olan ve aynı zulme hizmet eden bu gruplar nedense birbirlerini kıracaklar ama hemen yanı başlarındaki düşman ülke üslerine dokunmayacaklar, başlangıçta bölgesel başlayan çatışmalar komşu ülkelere sıçrama tehdidi oluşturacak ve bu durumda da birleşmiş milletler çıkıp kınayıcı bildiri yayınlayacak, derken kendinizi savaş cehenneminin içerisinde bulacaksınız, her şey yeterince silah satmak için…

Partiler kurulurken icazeti bu silah üreticilerinden alırlar, seçim sonuçlarını da bunlar belirlerler, bazen kahraman bildiğimiz nice yöneticiler onların has adamı olabilir, her neyse …

Torpil yapan, ihaleye fesat karıştıran, yakınlarına pozitif ayrımcılık yapan, işe alırken atama yaparken ehilliğine değilde kimdenliğine bakan tüm hareketlerin bahsettiğim kötülerle aynı statüde olduklarını söylememe gerek yok her halde…

Etiketler : , , , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank