content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

06 Eyl

Hikmetyar’ın Önünde Kim Diz Çökmüş?

Anayasa referandumu sebebiyle CHP İstanbul Avcılar Belediyesi tarafından İstanbul’da 3 Eylül 2010 günü bilbordlara asılan çirkin içerikli afişte yazılı olan cümlelerden birisi de: “Hikmetyar’ın önünde diz çöken zihniyetin devamı için ve ılımlı İslamcılık için evet” olmuştur.İnsanların elbette R. Tayip Erdoğan’ı ve onun icraatlarını beğenme yükümlülükleri yoktur. Karşı çıkanların kendilerine göre haklı gerekçeleri de olabilir. Ancak bu cümle öylesi bir muhalefet hakkı ile açıklanabilecek bir görüşü yansıtmıyor. Bu aslında eski bir tartışmadır. 9 Temmuz 2003’te Cem Uzan’ın Star Gazetesinde Tayip Erdoğan’la Afganistan’daki Hizbi İslami Lideri Gülbeddin Hikmetyar’ın bir fotoğrafı yayınlanmıştır. Fotoğrafın üstünde ise oldukça çirkin bir hitap şekliyle: “Tayip Sen Kimin Önünde Diz Çökün” cümlesi yer almıştır. O tarihten sonra özellikle CHP çevreleri ve medyası tarafından bu haber sıkça Sn Erdoğan’ın aleyhine önemli bir olay gibi tekrarlanmaktadır. Son örneği de değinilen afiş olmuştur.

Fotoğrafa bakıldığında, Gülbeddin Hikmetyar, bir koltukta, önünde ise Tayip Erdoğan ve fazla medyatik olmayan birisi oturmuş durumdadır. Aslında bu fotoğraftan hiçbir şekilde Tayip Erdoğan aleyhine bir sonuç çıkmaz. Olsa olsa iddia edenleri mahcup edecek bir sonuç çıkabilir.

Fotoğrafın çekildiği döneme bakıldığında Afganistan SSCB işgali altındadır. Çünkü SSCB önce Afganlı Komünistlere (Nur Muhammet Taraki liderliğinde) 1978’de Davut Han yönetimine karşı SSCB tarafından bir darbe yaptırılmıştır.

Ancak bu darbeyle birlikte Afganistan’da kurulan Komünist Hükümet’e karşı Müslüman Afganlıların direnişleri, silahlı mücadeleleri de başlamıştır. İşte bu mücadeleyi yürüten örgütlerden birisi de Hikmetyar liderliğindeki Hizbi İslami’dir. Hikmetyar’da onun partisi de elbette İslamcıdır. Bunu her yerde de açıklamışlardır. Mücadele ettikleri Hükümet ise SSCB yanlısı hatta kuklası bir Komünist Hükümettir. Afgan Komist Hükümeti, silahlı İslamcı mücadeleye karşı yetersiz kaldığı için, Aralık 1979’da SSCB fiilen Afganistan’ı işgal etmiştir. İşte Rus işgalinden sonra ilahlı İslami direnişte giderek yaygınlaşmış ve güçlenmiştir.

Bu arada bir saray darbesi ile SSCB, Babrak Karmal adlı başka bir Komünist lideri de yeni Afgan hükümetinin başına getirmiştir. SSCB işgali döneminde uzun süre Afgan Komünist Hükümeti’nin başında ise işte bu Babrak Karmal bulunmuştur. Elbette işgale karşı, Komünist idareye karşı Afganlı İslamcı gruplar ölüm kalım savaşı verirken, Türkiye’deki özgürlükçü İslamcı çevreler Afganlı Mücahitlerden yana iken, Rus yanlılığını her şeyin üstünde tutan sol ve sosyalist çevreler ise işgali ve Afgan Komünistlerini desteklemiştir. SSCB yanlısı sol-sosyalistler hiçbir şekilde Afgan işgalini kınayamadıkları gibi ona karşı direnenleri de sürekli olarak aşağılamaya çalışmışlardır. Bu aslında, Türkiye solunun büyük ayıplarından, tutarsızlıklarından birisi olmuştur.

Buna karşılık elbette Türkiye’deki İslami çevrelerde Afgan Mücahitlerini desteklemiştir. Türkiye’deki İslami çevrelerden birisi de elbette o dönemdeki Refah Partisi olmuştur. R. Tayip Erdoğan ise Refah Partisi’nin İstanbul il başkanı iken doğal olarak Afgan Komünist Hükümet Başkanı Babrak Karmal’dan değil Hikmetyar gibi liderlerden yana olmuştur. Ancak Afganlıların SSCB işgali ve onun işbirlikçisi yerli Komünistlere karşı verdikleri destansı mücadeleye, Ortodoks sol anlayışları sebebiyle karşı çıkanlar, Babrak Karmal’dan yana olmayı içlerine sindirenler, Afgan direnişine o kadar büyük bir kin ve düşmanlık duymuş olmalılar ki, o dönemde Afgan direniş liderlerinden yana olanları günümüzde bile suçlayabilmektedirler. Zaten CHP İstanbul İl Başkanı olan Berhan Şimşek ve Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci eski bir Ortodoks yani Rus yanlısı Komünist değiller midir? Berhan Şimşek’in sevk ve idaresindeki CHP İstanbul il örgütünün ve Avcılar Belediyesi Başkanı Mustafa Değirmenci’nin böyle bir afiş hazırlaması da esasen doğal sayılmalıdır. Çünkü kendilerinin Afganistan’daki muadilleri olan Babrak Karmal’ların, SSCB ile birlikte Afgan mücahitleri tarafından helak edilmelerini henüz unutabilmiş değillerdir.

Tayip Erdoğan, Babrak Karmal’a işgalci SSCB’ye karşı mücadele eden Hikmetyar gibi Afganlı direniş liderlerinden yana olarak son derece hayırlı ve onurlu bir siyasi tercihte bulunmuştur. O dönemde SSB yanlısı olan, işgale alkış tutan Babrak Karmal hayranı olanlar geçen 30 senenin sonunda insanlık vicdanına ve onuruna karşı işledikleri suçları sebebiyle pişman olmaları elzem iken büyük bir pişkinlikle ve aynı yerden, aynı üslupla direniş ve özgürlük taraftarlığını suçlamaya devam etmektedirler. Çünkü Hikmetyar’a karşı besledikleri hınç, onun Müslümanlığı, SSCB’ye karşı ve Afgan Komünistlerine karşı direnişidir. Hikmetyar’a karşı duydukları derin düşmanlığın bir diğer sebebi de ABD’nin onu “terörist” ilan etmesidir. ABD için terörist olanı bizim de terörist saymamız için hangi makul gerekçe olabilir?

İstanbul’a misafir olarak o tarihte gelmiş olan ve yaşça da Tayip Erdoğan’dan büyük olan Hikmetyar’a karşı, Tayip Erdoğan ev sahibi gibi tevazu ile davranmıştır. Oysa insanların ev sahibi oldukları yerlerde tevazu göstermeleri onlar için bir izzet/bir üstünlük sebebi değil midir? Buna karılık insanların makamlarında tevazu göstermeleri ise eskiden beri akıl sahipleri tarafından zillet sayılmıştır.

Tayip Erdoğan, Başbakan olarak yaptığı bazı işler sebebiyle eleştirilebilir. Bu eleştiriler haklı ve tutarlı da olabilir.

Ancak RP’nin İstanbul İl Başkanı iken, İstanbul’a gelen Afgan direnişinin sembol isimlerinden, liderlerinden birisine karşı hayırhah tutumu sebebiyle onu eleştirmek, aslında Afgan direnişine karşı gösterdiği yakınlığı eleştirmektir. Bu eleştiriden SSCB’nin patronu sahibi Ruslar bile vazgeçmiştir. Tayip Erdoğan’ı geçmişteki bu tutumu sebebiyle eleştirmezler. Yalnız Türkiye’deki eski Rus yanlısı, solcu/sosyalist çevreler böyle bir şeyi eleştiri konusu yapabilmektedirler. Çünkü SSCB’nin yıkıldığını hala kabul etmek istememektedirler. SSCB’nin yıkılışını hala bir rüya gibi algılamakta bir gün bu rüyadan uyandıklarında SSCB ile karşılaşacaklarını hayal etmektedirler.

Ak Parti çevrelerinin ise kendi liderlerine karşı bu Hikmetyar’lı saldırılara suskun kalmaları sanki ortada kabulleilemez bir durum varmış gibi mahcup bir edayla geçiştirmeye çalışmaları da anlaşılır bir husus değildir.

CHP İstanbul İl örgütü ve Avcılar Belediyesi, aynı afişte Müslüman hanımların örtülerini rahibe kıyafetine benzeterek, Türkiye’nin Müslüman halkına karşı büyük bir saygısızlık örneği daha vermiştir. Kendi eş ve kızlarının kıyafetleri için bu Müslüman halkın yorum yapma fikir beyan etme hakkı elbette saklıdır ve onu asında kendileri bilirler.

Etiketler : , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

3 Kere Cevaplanmış to “Hikmetyar’ın Önünde Kim Diz Çökmüş?”

  1. 1
    Kuzum Says:

    merhaba sn.Saygin,
    KIm olursa olsun,konumu ile ilgili olsada olmasa da diz cokmeyi buyuk bir onur olarak adlediyorsunuz.
    Ben cevremdeki insanlarin ne diz cokmesini, ne de el opmesini tavsiye etmem.
    Insanoglunun birazcik onurlu olanini severim...
    Taraf olabilirsinizde bu kadar onur kirici davranisi alkislaminizi esefle karsiliyorum.
    Annelerimizin,ninelerimizin ,kizlarimizin basortusune yuzyillardir kimse laf etmedi.Turban bizim simgemiz diyene kadar.
    Isterseniz sizde fes takabilirsiniz:))

  2. 2
    SEAMİ SAYGIN Says:

    Sn Kuzum:
    Dikkat ettiyseniz orta yerde bir diz çökme olayı yoktur. Sn Erdğan'ın bu insani tutumunu, onun muhalifleri böyle yorumlamıştır. Niçin? Çünkü Hikmetyar'ın terörist olduğunu iddia ediyorlar. Bir teröriste, ev sahipliği sebebiyle de olsa saygı gösterilmesini, "diz çökme" diye nitelendiriyorlar. Yanlışlıkta burada ortaya çıkıyor. Çünkü kimsenin Hikmetyar'a diz çöktüğü yoktur. Diz çökmeyi gerektiren bir halde yoktur. Üstelik Sn Erdoğan kişisel özellikleri gereği, diz çökecek tabiatta birisi de değildir.
    Hikmetyar ise terörist değildir. Biz ABD'nin terörist dediğine, terörist demek zounda mıyız? Bu bizim onurumuzla nasıl bağdaştırılabilir? Ne yapmış ta Hikmetyat terörist olmuştur? SSCB işgaline karşı direnmek onurlu bir iştir. Türk halkı da bu yüzden Hikmetyar gibileri sevmiş bağrına basmıştır. Onların yaptıkları igale karşı direnmek gibi onurlu bir işe muhalefet edenlerin ise bu onurda hiç bir payları ne dün ne de bu gün olmamıştır. Dün SSCB'ye karşı direniyorlar diye Hikmetyar gibileri eleştirenler bu gün ABD ağzı ile onları terörist sayabilmektedirler. Çünkü her zaman başkalarının ağzı ile başkalarının hesabına, şunu bunu karalamak değil midir asıl diz çökmek? Hikmetyar gibileri terörist sayanlar acaba hangi ulusalararası gücün önünde diz çökmüşlerdir? Hikmetyar o güçlere boyun eğmeyen direniş liederlerinden olmuştur o dönemde. Sn Erdoğan ise bu onurlu ve saygıdeğer davranışı sebebiyle bir ev sahibi gibi karşılayıp tevazu ile davranmıştır.
    Sn Erdoğan'ın geçmişinde, icraatlarında eleştirilecek pek çok örnek bulunabilir. Ama Hikmetyar'la ilgili davranışı eleştiri konusu yapılcak içerikte ve özellikte değildir. Ancak Ortdodoks bir gelenekten gelenler için bu sylediklerim elbette geçerli değildir. Ben vicdanı hür irfanı hür, özgürlük ve bağımsızlık mücadelesini bir insanlık onuru bilenler için, Sn Kuzum sizin gibiler için bunları anlatıyorum. Selamlar.

  3. 3
    Dr. Ahmet FiDAN Says:

    Ana yazı içeriğinden bağımsız olarak şu hususu vurgulamak istiyorum.

    Selami Bey'in yorumunda "Hikmetyar terörist değildir" ifadesine katılıyorum. Yani terörist'in tam olarak geniş anlamda tanımı yapıldığında ülkelerin kahir ekseriyeti Terörist Ülke, Liderlerin kahir ekseriyeti de Terörist olarak ilan edilmesi gerekir.

    Kaldı ki Amerikan bayrağı yakan, Amerika'ya terörist ülke diyen Onun desteklediği İzrail'e terörest ülke diyen kişi, mana-i muhalifinden hareketle onların terörist dediği kişilere de "dost" demesi gerekir. Düşmanımın düşmanı dostumdur mantığı gereği.

    Yakın ve uzak tarihte de hep bu düz mantık güdülegelmiştir.

    BİR İRONİ:
    Bu gün Amerika Hikmetyar'a terörist derken, dün, (30 yıl önce) o kişilerle birlikte Rusya ile mücadele yürütmüş, yetmediği gibi, RAMBO ya (Silvester Stallone) film çektirilmiştir:))))

    Selami Bey, uzun ama derin yazısını ilk fırsatta okuyacağım.
    Baki Selamlar.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank