content
03 May

Dimyat’a Pirince Giderken Evdeki Bulgurdan Olmak

O’nun için ‘Nazım Hikmet sever AKP’li’ de dediler, ‘eh Cumhurbaşkanı O olsun madem, kötünün iyisi’ de dediler.
Bazıları ise O’nun AKP fedaisi olduğunu, Erdoğan’ın hedef şaşırtmak için kendisini kullandığını bile söylediler.
Hâsılı kelam O hakkında birçok komplo teorisinin üretilip konuşulmasına sebep olan esrarengizliğini hiç bozmadı... Ta ki bazı gerçekler belgeleriyle ortaya çıkana kadar.

Bir zamanlar Tayyip Erdoğan’ın Milli Görüş bağlarını kopararak yaptığını, O da AKP’den ayrılarak yapmayı planlasa da arkasında ne halk desteği vardı, ne de prim yapacak icraatı.

Arka plan da derinlerde AKP’nin kapatılacağı duyumunu aldığını düşündüğüm bu siyasetçi, olası bir parti kapatma durumunda AKP yandaşlarını etrafına toplayabileceğini sanmış ama yanılmıştı.

Tahmin edeceğiniz üzere Abdüllatif Şener’den bahsediyorum.

Temmuz 2008’de AKP’den istifa ettiğinin ertesi günü Konya’ya davetli olarak giden Şener ‘başbakan’ nidalarıyla karşılanmıştı.

Enteresan olan daha konuşmalarının başında o zamanlar yeni yeni gündeme gelen Ergenekon tutuklamalarının toplumda bir "güvensizlik ve endişe" ortamı oluşturduğuna dair açıklamalar yapmış olmasıydı.

Neoliberal, muhafazakâr politika yolunu benimseyip dindar kesimin çağdaş yüzünü ispat etmek istercesine türlü türlü yollar demiş olmasına rağmen istediği başarıya ulaşamamış ve AKP’den de hiçbir şey koparamamış, aksine adı bile anılmaz olmuştu.

Yaklaşık 5 sene vekillik ve bakanlık yaptığı, aynı zamanda kurucularından olduğu AKP’yi sert dille eleştirmekten hiç çekinmeyen Şener, muhalefet yaparak, kurduğu partisine çıkar sağlamaya çalışsa da AKP yandaşları da dâhil pek kimse partisinin adının ne olduğu hakkında bile fikir sahibi değildir. Öte yandan Abdüllatif Şener "Bu ülkenin başına gelebilecek en büyük felaket AKP'dir", "Dürüst vekilin AKP'de işi ne?" diyebilecek kadar işi nefret boyutuna getirmiştir.

Askeri vesayet gibi demokrasi dışı müdahaleleri meşrulaştıran, kafa karışıklığına sebebiyet verip, muhalefet yapmaktan başka tutunacak dalı olmayan, derin devlet güdümlü bazıları hümanist tavırlarla halkı kandırabileceklerini mi sanıyorlar acaba?

Adama kim olduğunu, nereden geldiğini, dün neyin bugün neyin savunucusu olduğunu sormazlar mı? Gerçekten samimiyetine inanların olduğunu bildiğim Şener, neden kimlik bunalımına düşmüş gibi davranmaktadır anlayamıyorum. Abdüllatif Şener’in son senelerde izlemiş olduğu yol, ‘yumurtadan çıkıp kabuğunu beğenmemiş’ deyişinin en aşikâr örneğidir.

Çerkez kökenli olan Şener, Bakanlık yaptığı süre zarfında liyakat gözetmeksizin ne kadar Çerkez kökenli vatandaş varsa etrafına toplamış, hatta yine Çerkez olan Baykal’ın buram buram reklam kokan çarşaf açılımını bile desteklemiştir. Sadece çıkarları için güya Türk milliyetçisi gibi davransalar da bu gibi adamların hangi millettense onların gizli lobiciliğini yapıyor olduğu bilinmektedir.

Masa başı siyasi projelerin bir numaralı aktörü olarak anılan Abdüllatif Şener’in adı ilk kez Ergenekon Davası’nda; Kuvva-i Milliye Derneği Genel Başkanı Bekir Öztürk’ün, Ergenekon iddianamesinde, tayin işlerini Şener'in ayarladığını söylemesiyle, geçmiştir.

Öztürk, derneği kurma aşamasında Güler Kömürcü'nün yardım almasını tavsiye ettiği kişinin de Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün olduğunu açıklamıştı.

Şener, Ergenekon soruşturmasında Ecevit’e yapılması planlanan darbe girişimine adının karışmasıyla gözaltına alınan Başkent Üniversitesi Rektörü Mehmet Haberal’a destek vermiştir. Hiçbir hukuki zemini olmayan, provokasyondan başka amaç içermeyen, kimlerin ne maksatla finanse ettiği sonradan ortaya çıktığı Cumhuriyet mitingleri hakkında, "onların da tereddütlerini anlamak lazım" diyerek ılımlı İslamcılık oynayan Şener’in Mehmet Ağar sahalardan düşünce yerine getirilmek istendiğini siyaseti takip edenler bilirler.

Derin Devlet kendi koyduğu kurallara itaat etmeyen Hükümetlere karşı hukuki olmayan yöntemlerle ayar verir. Manipülasyon ve provokasyon metotlarıyla; ekonomik kriz çıkararak, toplumsal kaos oluşturarak, terör olaylarını destekleyip iç çatışmaları körüklemeye kadar pek çok müdahale yönteminin alt yapısını kumanda ederler.

Kurduğu Türkiye Partisi’nin il başkanları toplantısında gündemdeki olaylara değinen Şener, son zamanlarda siyasetçilerin şehitler üzerinden siyaset yapma geleneğine uyarak terör olaylarının AKP iktidarı süresince arttığını, Erdoğan'ın hem terörle mücadeleyi caydırıcı önlemler aldığını hem de süreçleri terörü tahrik eder nitelikte yönettiğini söylemiş.

Terörü azdıran derin devlet yapılanması içinde olduğu her fırsatta ortaya çıkarılan Şener nasıl oluyor da terörle mücadele konusunda siyaset dersi vermeye kalkışıyor?

AKP öncesi Anasol-Mhp iktidarında terörün durgunlaşması o iktidarın ferasetinden değil Öcalan’ın idam konusundaki belirsizlikten kaynaklanıyordu. Şimdilerde iplikleri pazara çıkan tipler terör olaylarını körükleyerek intikam alma derdine düşmüşlerdir. Bunun aklı olan her vatandaş farkındadır.

Ergenekon Planına göre Şener Eruygur ve Hurşit Tolon yönetimindeki darbe öncesi yapılanmada ATO Başkanı Sinan Aygün'e de 'dehşet planında aktif rol verdiği tespit edilmiştir. Belgelere göre Aygün, sürekli olarak anketler düzenleyip, yandaş medya kuruluşlarında ülke ekonomisinin çöktüğü yönünde demeçler vererek karamsar bir tablo çizecekti. Suikastlerin ardından düzenlenecek provokatif gösterilerle ordunun darbesiyle hükümet düşürülecek ve Aygün'ün kurduğu parti iktidara getirilecekti. Planda Abdüllatif Şener'in de yeni dönemin Cumhurbaşkanı olması öngörülmüştü ancak olmadı.
(kaynak: blogspot.com)

Ergenekon’un Refah Partisi zamanından beri öne Milli Görüş’ün sonrasında AKP’nin içine sızdırdığı Şener görevini layıkıyla yerine getirememiştir.
Derin Devlet AKP Hükümetini parçalamak için Abdüllatif Şener’i kullanmış ama başarısız olmuştur. Ergenekon Soruşturmaları kapsamında gizli kapaklı çevrilen dümenler bir bir ortaya çıkmaya başlayıp oluşumun içindekiler deşifre olunca Allah ellerini ayaklarına dolandırmıştır.

Statükocuların tuzağına düşen Şener Dimyata pirince gideyim derken evdeki bulgurundan da olmuş, hatta partisinden Cumhurbaşkanlığına aday gösterilmemesinin hırsıyla istifa ettiğinde kendisine destek veren Doğan Medya Grubu bile O’nu şimdi gülerek izler olmuştur.

Şener, Başbakan’a siyaset öğretmeyi önermek yerine, kendi okuluna gidip İktisat bölümü öğrencilerine 'Kamu Maliyesi' dersi öğretmeye devam etsin.

Etiketler : , , , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

17 Kere Cevaplanmış to “Dimyat’a Pirince Giderken Evdeki Bulgurdan Olmak”

  1. 1
    Halil DAĞ Says:

    İktidar sofrasının dışında nasıl kalınır? sorusuna iyi bir cevap niteliğinde bir yazı.
    Ancak, keşke yazıya başlamadan önce şu Galataport İhalesi konusuna da bir göz atsaydınız.

    Kolay gelsin

  2. 2
    Ahmet AY Says:

    ŞENER ETÖ'nün bilerek veya bilmeyerek oyununa gelmiştir. ERDOĞAN hükümeti yıkılacak ve kendilerine başbakanlık ve belki de cumhurbaşkanlığı yolu açılacaktı. Durum bu diye düşünüyorum.

  3. 3
    ahmet Says:

    Sayın Hanımefendi bukadar yanlı taraflı yazısını neye istinaden yazdığınızı merak ediyorum.Sanırım Mevcut Hükümetle Akçeli işleriniz var galiba..
    Sizlerde yandaş yazarların devlete bağlı kanallarda paralı yorumcusu ve destekçimisiniz.

    Ergenekondan Bahsediyorsunuz Sayın Şenerin Dokunulmazlığı yok ozaman devlet yargılasın terör örgütüne bulaşmaktan dolayı..

    Siz diyorsunuzki derin devletin MilliGörüş ve AKP nin içine sızdırdığı ajan olarak görüyorsunuz....Yazık ve İftiraya yazık...

    O Zaman bende size soruyurum BOP nedir BOP un Eşbaşkanı Kim?

    Küresel Güçler neden kimi sızdırdı..

    Bizim saffımız karıncanın saffıdır onuda bizaman size anlatırım..

  4. 4
    Uğur ÖZALTIN Says:

    Zehra hanım
    Abdüllatif Şener hakkında sizinle hemfikirim
    Hatta
    Abdüllatif Şener, Mustafa Sarıgül ve Cem Uzan her üçü de çapsız birer siyaset artığıdır.

    Zaten ülkemizdeki siyaset de siyaset olmaktan çıkmıştır, zekaya ve espriye dayanmayan tam bir kütükler savaşına dönmüştür ne yazıkki

  5. 5
    Halil DAĞ Says:

    AKP Şener'e asla dokunamaz.
    Şener başbakan ve AKP hakkında bir sürü şey söylüyor.

    Kimse çıkıp da sen ne diyorsun diyemiyor.
    Diyemezler. Çünkü... Diyemezler işte...

    Hanımefendi gibi arkadaşlardan aldıkları ufak tefek desteklerle işi götürmeye çalışırlar. Arada bir de cemaat sitelerinden karalayıcı yazılar.

    Oysa adam sivil, korumasız, e hadi görelim yargılasınlar...

  6. 6
    zehra ulucak Says:

    Yazdığım yazılardan AKP yandaşı bir profil çizdiğimi düşünenlerin aksine ben AKP'li değilim. Bunu beni tanıyan ya da tanıdığını iddia edenler zaten bilirler...

    Ben objektif değer yargılarına sahip birisiyim. Şener'in AKP'ye hainlik yapıp yeni bir oluşum içine girerek oylarını bölme ve lider olma sevdasına düştüğü gerçeği malum.

    Yol arkadaşını satan, aba altından sopa gösterip vakıf olduğu sırlara güvenerek hakaret vari konuşma hakkını kendinde görenlerin savunulacak hiç bir yanı yoktur. Bunu yapan benim babam ya da kardeşim bile olsaydı ben yine aynı şeyleri yazardım. Konunun bu açıdan kişi yada kurumlarla alakası yoktur.

    AKP de zamanında FP'ye aynı şeyi yapmış ama başarılı olmuştur. Tek fark şimdiye kadar birkez olsun AKPlilerin Milli Görüşçüler hakkında kötü konuşmamış olmasıdır. (ben hiç şahit olmadım en azından)
    Öyle ki bir aralar Milli Görüşçüler kızgınlıkla AKP yandaşlarıyla bütün irtibatlarını kesmiş ancak AKP'liler sükunetlerini hiç bozmamışlardı.

    Kimse Abdüllatif Şener'e dokunmuyor, sorgulamıyor. Bu doğrudur. Bunun tek sebebi ise Sener'in bu hükümet içinde bulunan 'bazılarının' kirli çamaşırlarını ipliğine kadar biliyor olmasıdır. Şener sırları saklayarak hainlik sıfatından yırtmış oluyor. Ergenekon çözümleyicileri de kendilerine dokunmayan yılan bin yıl yaşasıncılık oynuyor. (kötü örnek emsal teşkil etmez, genelleme yapmıyorum)

  7. 7
    Halil DAĞ Says:

    Hüsn-ü zan edip size arka çıkasım var da,ne yazdıklarınızla ne de yorumunuzla bu şansı da vermiyorsunuz ki?
    Diyorsunuz ki: Evet, Şener'e kimse dokunamıyor. Çünkü iktidarın kirli çamaşırlarını biliyor...
    İyi de hanımefendi, madem bu kadarını biliyorsunuz da o zaman ne diye oturup da iktidarın kirli çamaşırlarını yazmıyorsunuz da bunu gören bilenleri Ergenekoncu diye damgalayıp (ki Ergenekon adını böyle bir soruşturmaya bulaştıanlar suçladıklarından daha ahlaksız bir iş yapmıştır.)suçluyorsunuz.
    Yani diyorsunuz ki bataklık mis kokuyor, bataklığı gören bilen pis kokuyor.

    Bırakın Allahınızı severseniz. Sizi savunacağım da nerenizi savunayım şimdi?

  8. 8
    Halil DAĞ Says:

    AKP li olduğunuzu da düşünmedim hiç
    Sadece o değirmene farkında olmadan su taşıyorsunuz, hepsi bu.

  9. 9
    zehra ulucak Says:

    AKP'nin içinde de elbette çürük yumurtalar vardır. Her tür toplumun yada oluşumun içinde olduğu gibi. Benim Abdüllatif Bey'in bildiklerini algılayabilme gibi bir ferasetim yok ne yazık ki. Bu partiyi beraber kurdular. Elbette vardır dokunulamıyor olmasının bir sebebi.

    Ergenekon gibi bir yapılanmanın bütün pislikleri alenen ortaya dökülmüşken, halen nasıl olurda bu terör örgütünü meşrulaştıranlar çıkabiliyor ben bunu anlayamıyorum. Bu hükümet Ergenekon denilen örgütü deşifre etmiştir. Hükümet içindeki bir kaçının kirli çamaşırının olması bu gerçeği değiştirmez.

    'Ergenekon adını böyle bir soruşturmaya bulaştıanlar suçladıklarından daha ahlaksız bir iş yapmıştır' bu genellemeyi de reddediyorum. Diğer yorumda da söylediğim gibi kötü örnek emsal teşkil etmez.

    Burası mahkeme değil, herkesin fikrini hür şekilde ifade edebildiği bir bilgi portalı. Dolayısıyla kimsenin kimseyi suçlaması gibi bir şey olamayacağı gibi savunması da söz konusu olamaz. Fikrime katılıp katılmamak herkesin kendi insiyatifinde.

    İçine sinek düşen süt kirlenmiş olur. Bir bardak süte sinek düşerşe, o bardaktaki sütü dökersin. Ama bir kova veya bir kazan süte sinek düşerse,okadar sütü dökmez sadece sineğin düştüğü bölümü bir kepçe veya tas miktarınca dökersin.

    Benim nazarımda sorularınızın özeztle cevabı budur.

  10. 10
    Halil DAĞ Says:

    Kötü örnek dediğiniz şeyle benim kastettiğim şeyin bir alakası yok. Ben Ergenekon kelimesinin bizim için ifade ettiği anlamın kasten kirletilmesinden bahsediyorum. Kimsenin avukatlığını yapmıyorum. Oysa siz bir zorunlu vekalet altında hissediyorsunuz kendinizi.

    Ergenekon kelimesinin kendisi ve tarihimiz şuurumuz ve milli benliğimiz için ifade ettiği değerdi kastım anlamakta zorlanıyorsanız söyleyeyim.

    Yoksa kim kimi dinlemiş dinletmiş meselesi değil, o elbette ki yargı konusu olması, eşelenmesi deşelenmesi gereken bir şey.

    Ama üzüm yiyeceğiz diye bağcı dövülmesin.
    Bugün Amerikan icazetli olduğu gün gibi aşikar olan İslamcıular, Kürtçüler ve cemaatçiler elbirliği etmişler, memlekette ne kadar sorun varsa getirip Ergenekon kelimesine bağlıyorlar.

    Kardeşim, Ergenekon benim milli destanımdır. Anlıyor musunuz? Kutsalımı bulaştırmayın diyorum beni anlıyor musunuz?.
    Benimki falanı filanı savunmak değil, kastettiğiniz adamların canları cehenneme, sadece Ergenekon kelimesini artık daha fazla kullanmayın yeter. Yoksa ben de içim sızlayarak da olsa sizleri acıtıcı yakıştırmalar yapacağım...

    Birileri arlı namuslu yargılama mı yapacak, Türkiye'nin pisliğini cerahatini mi temizleyecek:

    1-Oturup mv dokunulmazlığını kaldıracaksın.
    2-Üst Kurulları kaldıracaksın, bunların yöneticilerinin sahip olduğu dokunulmazlık zırhını kaldıracaksın. Başbakan izin vermezse bu kardeşler yargılanamıyor. Yargı kuşatması diyen arkadaşlar, naber? haberiniz var mı? Sakın başbakan kuşatması olmasın söylemeye çalıştığınız?
    3-Özelleştirmeler masaya yatırılsın, babalar gibi satılanların kimlere nasıl satıldığı namusluca gündeme getirilsin.
    4-Bunlar söylenince birileri "Köze basmış apdal" gibi havaya hoplamasın.

    Not: AKP'nin içinde sağlam yumurta henüz göremedim ben.

    Ha Şener'e gelelim:
    İslamcı geleneğin kendi içinden çıkardığı Şener'i ben savunacak değilim. Al birini vur ötekine. Hepsi bu. Ancak şunu da görmemek için kör olmak lazım: Ne zaman birileri biraz insaflı oldu memleketin yararını gözetmeye kalktı hemen hain ve terör örgütü denilen şeylerle işbirlikçi oldu.

    Tekrarlıyorum:
    Ergenekon Terör Örgütü diye bir örgüt olamaz. Adını başka türlü nasıl koyarsanız koyun, ama Ergenekon demeyin. Bu sözüm size de başkalarına da.
    Ergenekon benim kutsalımdır. Evet, Ergenekon kelimesini ısrarla böylesine kirli bir işe bulaştıranlar şeref yoksunu satılmışlardır...
    İster misiniz yarın biri de çıkıp dinimizin kutsal kavramlarıyla terör örgütü isimleri yaratsın.
    Bir düşün bakalım arkadaşım ne hissedeceksin, ürperdin değil mi bir anda...

    Son söz:
    Dokunmayın, dokunurlar...

  11. 11
    AHMET Says:

    Siyaset Dünya görüşü farklılık ve yeni bir anlayış herkezi birbirindenayırabilir.Zamanın da Akp kurucuları Mili Görüşten ayrılmadımı? Sayın Muhsin Başkan Mhpden ayrılmadımı? Sayın Özal Msp Ekolünden gelmiyormuydu ?SaYın Menderes Sayın Bayar(Merhumların Ruhları Şad olsunmekanları Cennet olsun) Chp Den Ayrılmadımı? Fikirler Anlayışlar uyuşmazsaşSiyasi görüşler ayrılabilir oda doğaldır . Sayın Şener Konuştukça Bağırıyorsunuz Ergenekoncu İşbirlikçi Karnımız tok bu laflara .HAKİKATLER KILINÇ GİBİDİR ADAMI KESER.

    Sayın Şener AKP yi kurdukları zaman hiçbir zaman Erdoğan gibi Milli Görüş gömleğini çıkarttım demedi
    vede Milli Bir duruşu olduğundan dolayı Özelleştirmelere Şerh Koydu ve İmzalamadı
    Herkesin Milli Bir duruşu olması lazım değilmi?
    Siz Benim BOP ile ilgili sorumu neden cevaplandırmadınız?

  12. 12
    Halil DAĞ Says:

    Ahmet Bey'e,
    Sorumu cevaplamadın diyorsunuz?
    Hanımefendi eminim ki sizin şurada serdettiğiniz şeylerin hiç birini aklına getirmemişti. Hele o sorunuza cevap mevzuunu hiç karıştırmayın bence. Hem siz hanımefendiye "burayı düzelt" diyorsunuz. İyi de doğru yeri var mı ki şu deve muhabbetinde olduğu gibi. hanımefendi neresini düzeltsin?

    Bence fazla kurcalamayın, siz de terörist vatan haini demokrasi düşmanı olursunuz.
    Adamlar ve hanımlar ellerine dillerine bir laf dolamışlar, kim menfaatlerine dokunursa kimin yaptığı işlerine gelmezse hemen damgayı yapıştırıyorlar.

    Mübarekler sanki damga memuru...

  13. 13
    zehra ulucak Says:

    Pardon siz bana hesap mı soruyor sunuz, yoksa benden AKP sözcülüğü yada savunuculuğu mu yapmamı istiyorsunuz? Ben Abdüllatif Şener'in nerden geldiğini unutup, tabiri caizse su içtiği kaba tükürmesinden bahsettim bu yazıda. (teşbihte hata olmaz...)

    Evet AKP'liler de zamanında aynı şeyi yaptılar ama Milli Görüşçülere hakaretamiz şekilde muhalefet yada hakaret etmediler.

    Ortada belgeleriyle kamuoyuna deşifre olmuş gerçekler varken nasıl oluyor da 'işlerine gelmeyince' tabirini kullanabiliyor sunuz?

    Ahmet Bey, BOP ile ilgili soruma cevap vermemişsiniz demişsiniz. Özür dilerim ama sınava mı tabi tutuyor sunuz beni? Nedir bu üslubunuzdaki gerginlik anlam veremiyorum. Bu köşe bana ait ve ben dilediğimi yazmakta özgürüm. Sizler de okuyucu olarak dilediğiniz yorumu yapmakta özgürsünüz ama bana hesap sorar tarzda sorular sorma gibi bir hakkınız yok.

    Burada yazılan herşeye verilecek bir cevap illaki vardır. Beni AKP sözcüsü yada avukatı sanıp, kendinizi de savcı gibi görür hesap sorar üslupta yorum yazarsanız ben bu yorumlarda yazılan sorulara cevap vermem. (Keza SİZE HAK VERDİĞİM yanların olduğunu da kabul etmekle beraber kinayeli üslubunuzdan dolayı bunlara değinmiyorum)

  14. 14
    Halil DAĞ Says:

    Soru sormanın sakıncası mı var?
    Okuduğum şeye inanmazsam ya da yanlış bulursam hesap sorarım tabii ki. Sakıncası varsa bilelim.
    Sallamak serbestse soru sormak da serbesttir.

  15. 15
    ahmet fidan Says:

    Ha gayrett, vatanı kurtaracaksınız.

    Konuyu saptırmak istiyorum.

    BİR SORUM VAR?

    Sabri Erbakan Hazretleri neden Mustafa Sargül'e kaymış, Sayın Bekaroğlu hazretleri neden sarıgüle kaymış.

    Yoksa, Abdüllatif Şener'in duruşu diğerlerinden daha mı onurlu???
    _____________________________________________________________

    Halil Dağ says:)
    Size öyle gelmiştir Ahmet bey, bence onlar o muhitte sabuna basmış düşmüşlerdir.

  16. 16
    ABDULLAH ELMAS Says:

    Zehra Hanım Sizi Esefle kınıyorum.Ahmet bey çok güzel yorumlamış Yeni bir siyaset anlayışı herkesi birbirinden ayırabilir.AKP den ayrıldı diye yediği kabı..avane tabir kullanmışsınız size hiç yakışmıyor.
    Sayın Şenerin hayatını anlatan bir kitabı var bu kitabı okumadan önce sizin gibi önyargılıydım.At Gözlüğümü takmış tek taraflı bakıyordum velakin takım tutar gibi parti tutuyordum.Kitabını ve Şahsını geçmişini inceledikten sonra Adam gibi adam dedim.Onun İçin adresinizi verirseniz size kitabını hediye edebilirim..
    Hakikatler güneş gibidir.üflemekle sönmez gündüz gibidir göz yummakla gece olmaz gözünü kapatan yanlız kendine gece yapar.

    Ahmet Kardeşimede selam sizden güzel yazar ve yorumcu olur.Ama velakin piyasada iş bulamazsanız
    neden dersen Yandaş Medya ve Sırdaş Medya size ekmek vermez.

  17. 17
    EKREM ERTAŞ Says:

    Abdullah bey Ahmet beyin yorumlarına katılıyorsunuz ama burada bence Zeyra hanım daha doğal yazdığına inanıyorum burada siz sadece anladığıma göre okuduğunuz kitaplar üzerinden yola çıkarken ama Zehra Hanım gördüklerini anlatıyor biraz doğal olalım lütfen bizde sağ görüşlü insanlarıyız ama hizmet edenin yanında saf almamız gerektiğini düşünüyorum sizde eğer görüşüme katılırsanız gelin hepbirlikte safımıza geçelim nedersiniz?
    Saygılarımla



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank