content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

07 Tem

Çağrı…

20 yıldır ülke ekonomisinin verimlilik ilkelerine göre yönlendirilmesine katkı sağlamak amacıyla araştırmalar yapıp yayımladık, yazılar yazdık, konuşmalar yaptık.

Önümüzdeki 5 yıllık bir dönemi programlama aşamasında olan tüm siyasal, demokratik, sivil toplum güçlerinin ekonomi programlarının verimlilik ilkelerine göre oluşturulmasına dikkat çekilmesi açısından bu “çağrı”  yı yapmayı görev bildik.

Bilindiği gibi, ülkemizde son yıllarda yaşanan ekonomik krizler ve doğal afetler, sosyal ve ekonomik alanda büyük sıkıntılar yaratmıştır.

Türkiye dünyada yaşanan hızlı değişimi de dikkate alarak ulusal şartlara uygun modelleri tespit etmek ve kendi çözümlerini de bizzat yaratmak durumundadır.

Kıt kaynakların tam ve etkin kullanılamaması, tüm ekonomilerin çözmek zorunda olduğu bir sorundur. Gelişmiş ülkelerle aralarındaki gelir farkını kapatma çabası içindeki gelişmekte olan ülkeler açısından bu sorun, daha da büyük önem kazanmaktadır. Ancak günümüzde, çoğu ülkenin “yetersiz gelir  yetersiz tasarruf  yetersiz yatırım  yetersiz üretim  yetersiz rekabet gücü  yetersiz gelir” şeklinde formüle edilen “yoksulluk çemberi”ni kırmakta başarısız olduğu bilinmektedir. Birçok ülke, yurttaşlarına yeterli istihdam olanağı sağlayamamakta, iç dinamiklerini kalkınma yönünde harekete geçirememekte, giderek ithalata ve dış borçlanmaya bağımlı hale gelmekte ve daha da yoksullaşmaktadır.

Türkiye’nin de bu türden ülkeler arasında yer aldığını söylemek yanlış olmayacaktır. Son yıllarda sık sık yaşanan ekonomik krizlerin, ülkemizde karamsar bir hava yarattığı da bilinmektedir. Bu karamsar hava içinde, adeta herkes “olumsuz gidişten sorumlu tutacağı birilerini” aramaktadır. Oysa “bu ülke hepimizindir”; olumsuz gelişmeler yaşanmışsa, bunda herkesin bir parça sorumluluğu bulunmaktadır. Olumlu yönde sağlanacak gelişme de, herkesin “ortak çabasıyla” gerçekleştirilebilecektir. Önemli olan, bu “ortak çaba” için sağlam bir zemin oluşturabilmektir.

Biz “verimlilik ilkelerinin” tüm toplumu kavrayacak, birleştirici bir unsur olduğuna inanıyor ve herkesi “kaynak dağılımında ve kullanımında verimlilik ilkelerine uygun hareket etmeye çağırıyoruz”.

Ülkemizde, ekonomik krizin nedenleri, krizden çıkış yolları ve krizin tekrarlanmaması için yapılması gerekenler konusunda çok farklı görüşler ortaya atılmakta ve tartışılmaktadır. Bu tartışmaların çoğunda da, karşılıklı olarak birbirlerini suçlayan taraflar yer almaktadır.

Ancak; ekonomik krizin esas nedeni ülke kaynaklarının verimsiz kullanılmasıdır. Krizlerden temelli olarak kurtulmada esas strateji her alanda verimsizlikle mücadele etmek, verimliliği artırmak olmalıdır.

Türkiye ekonomisi yıllardır bir “iç-dış borç sarmalı” içinde yeterince üretmeyen yapıdadır. Büyüme hem istikrarsız, hem de arzulanan hızlılıkta değildir.

Millî bütçe içindeki harcamaların önemli kısmı faiz ödemelerine gitmekte, eğitime, sağlığa, yatırımlara yeterince kaynak ayrılamamaktadır.

Bu rakamlar, ülkemizin başta mali kaynakları olmak üzere; beşeri sermaye ve doğal kaynaklarının da üretime yönlendirilemediğine; kaynak kullanımında ve dağılımında olağanüstü “verimsizlikler” yaşandığına işaret etmektedir.

İşte önümüzdeki beş yılı yönlendirecek programları yapma iddiasındaki toplumsal güçlerimizin temel sorusu, “ülkedeki bu rantiye yapının üretim ekonomisine nasıl dönüştürüleceği” olmalıdır. Bunun yanı sıra, kurumlarımız yaşanan ağır ekonomik sorunların hangi kaynaklarla ve nasıl aşılacağı konusunda somut projeler gündeme getirmelidirler.

.Gelişmiş ülkelerdeki genel politikalar hep verimlilik kavramı üzerine inşa edilmektedir. Yedinci Dünya Verimlilik Kongresi’nin sunuş bildirgesinde de söylendiği gibi;

“ Verimlilik düşüncesi politik hayatta büyük önem kazanacak ve GELECEĞİN BAŞARILI POLİTİKACILARI, VERİMLİLİK HAREKETİNE KATKIDA BULUNAN İNSANLAR ARASINDAN ÇIKACAKTIR ”

Yeni bir döneme hazırlanan tüm siyasal,demokratik,sivil toplum güçlerine çağrımız; ekonomik sorunları aşmada en güçlü kaynak olan verimlilik politikalarına programlarının özünde yer vermeleri ve verimlilik bilincinin kurumsallaşması için gerekli çabaları göstermeleridir.

İnanıyoruz ki, toplumumuz da hizmetine sunulacak olan programlarda ölçülebilir hedef, amaç ve araçlara yer verilip verilmediğine özellikle dikkat ve itibar edecektir.

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank