content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

12 Haz

Bir Daha

Dünyayı ilgilendiren ve sürpriz konulu dördüncü kitabımın çalışması, ayrıca seçim dönemindeki siyasetin seviyesizliği nedeniyle elim köşe yazısı yazmaya açıkçası pek gitmedi.

Yazımın başlığını “Bir Daha…" yazarken

noktalı yerleri nasıl dolduracağımı sanırım şimdiden tahmin etmişsinizdir. Evet, bu ülkede bir daha;

- Polis, protesto hakkını kullanmak isteyenlere artık öyle biber gazı kullanıp üzerlerine su sıkamayacak,
- Yasalar torbanın içine girerek, bir gecede iktidarın menfaati için çıkmayacak,
- Kimse basına müdahale ederek onu maliyesi ile korkutarak Türkiye''nin dünyada basın özgürlüğünde son sıralara yerleşmesine neden olamayacak,
- “Dünyayı ben yarattım" diyen bir zihniyetle politika yapamayacak,
- “Ey!" diye parmak işareti yaparak kimse tehdit edilemeyecek,
- İhaleler, artık öyle yandaşlara verilemeyecek,
- Hortumlarla beslenen basın olmayacak,
- TRT artık AKP''nin borazanı olamadan adaletli bir yayın yapacak,
- Gazetelerden iktidarın bir sözüyle gazeteci kovulamayacak,
- Gezi Parkı''nda uyuyan insanlar kaldırılıp, boşaltılmayacak ve Taksim''de insanların özgürce toplanarak protesto hakları ellerinden alınamayacak,
- Ülkenin en değerli yerlerinin bağışlandığı Bilal''in TÜRGEV''i de yetkisi olmadığı halde öyle devletin Müdürlerini toplayıp talimat veremeyecek ve malları da sıkı bir incelemeye tabii tutularak yargıya taşınabilecek,
- Vali ve kaymakamlar, yalnızca devletin yöneticileri olduğunu hatırlayacak ve iktidar için çalışmayacak,
- RTÜK artık AKP''nin isteği ile çalışamayacak, Televizyonlara öyle olur olmadık saçma cezalar verilemeyecek ve özgür yayın yapacaklar,
- Makam aracı koruma çokluğu, altın bardak, saray, uçak, helikopter vs gibi konular masaya yatırılarak, bunlar üzerinden israflar önlenmiş olabilir,
- Yargıya artık kimse, “Benim arka bahçem" diyemeyecek, Yargı mensupları, yalnızca kanunda ne yazıyorsa, üst erkten korkmadan ve alacağı kararlarda ertesi günü ‘tayinim olur, beni de tutuklarlar'' korkusuna kapılmadan kararlarını bağımsızca verebilecekler,
- İnternetteki sosyal ağlar, iki dudak arasındaki kararlarla kapanmadan özgürce yayınlarına devam edecek,
- Ve demokrasinin önündeki birçok engeller…

Yukarıda özetini bahsettiğim kararların olacağına inandınız mı? Yoksa bunun güçlü bir iktidarla mı olacağını düşünüyorsunuz? Artık tek başına iktidar şu anda hayal oldu.

Koalisyona Merhaba!

Koalisyon demek, pazarlık demek, masaya oturan partilerin uzlaşarak hükumete başlamaları demek… Peki, buna hazır mıyız? Seçim sonucuna göre halk, bir araya geldiği ortamlarda, partiler kapılı kapıları ardında, medya karşısına aldığı konuklarıyla siyaset bilimini konuşturarak çeşitli senaryolarla hükümeti kurma telaşındalar.

O zaman kafadaki sorulara bir bakalım:

Dört bilinmeyenli denklemin olduğu bir ortamda partilerin kırmızıçizgileri ve olmazsa olmazları neler olacak? Ve bunlarla karşısındaki partileri nasıl ikna edebilecekler?

CHP - AKP

1) Olası AKP- CHP iktidarı için masaya oturma da, CHP, seçmenine verdiği o emeklilere iki ikramiye, asgari ücret, taşeron vs gibi vaatlerinin arkasında duracak mı?
2) Çözüm sürecindeki politikasını, yani konunun açıklıkla Mecliste görüşülmesini ve kapalı kapılar ardında anlaşmaların yapılmamasını AKP''ye kabul ettirebilecek mi?
3) AKP''den isteyeceği, İçişleri, Dışişleri, Adalet ve Milli Eğitim Bakanlıklarını alabilecek mi?
4) 17-25 Aralık soruşturması için yargı sürecinin başlamasını AKP''den şart koşacak mı?
5) Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve ödenekleri vs gibi konularda AKP''yi ikna edebilecek mi?

Hadi bunları ikna etti diyelim (ki zor olasılık) peki CHP, AKP ile birlikteliğini seçmenine nasıl anlatacak? Olası bir erken seçimde oylarında eksen kayması olmaz mı?

CHP- MHP- HDP

Cumhurbaşkanının AKP''ye vereceği hükümet kurma görevinin sonunda ola ki hiçbir parti ile anlaşamadığında, teamüller gereği en çok oy alan ikinci parti olarak CHP''ye hükumeti kurma görevi verildiğinde;
CHP, hadi diyelim MHP ile müştereklerde birleşti fakat milliyetçilik özünde iki farklı görüşe sahip olan MHP ile HDP nasıl anlaşacaklar? MHP''nin ‘Barış süreci son bulsun" isteğine HDP, Abdullah Öcalan''ın İmralı''dan serbest bırakılması ile İki dilde eğitim, hatta özerlik konusundaki talepleri ile Anayasa''da bunların değiştirilmesini istemeyecek mi? İstediğinde MHP ile uzlaşacağı düşünülebilir mi? İşte aynı kutup, ayrı kutup misali mıknatıslı bir durum! CHP-MHP birlikteliğine HDP dışarıdan destek verir mi? Kimse babasının hayrına destek vermez.

AKP-MHP

Seçim öncesinde, liderlerin meydanlarda birbirlerine söylediklerine bakılırsa, iktidar kapısı hangi anlamda zorlanır? MHP seçim konuşması ardından, ‘AKP ile birlikte olmayacağını'' söylese de yine de görüşmeler yapılacak, herkes kırmızıçizgilerini ortaya serecek. MHP, “17-25 Yolsuzluk" soruşturmasının tekrar açılarak yargılama yolunun açılmasını, Cumhurbaşkanının “Başkan" tartışmasının bir daha gündeme gelmemesini, “Barış Süreci" nin ortadan kaldırılmasını isterken AKP bu isteklere nasıl bakacak?
Hadi baktı diyelim, o zaman MHP, seçmenine ileri de nasıl yanıt verecek?

Kafadaki Tilkiler!

Siyaset, öyle ki, satranç oyunu gibi, yavaş ve sinsiden gidilen perde gerisindeki stratejik taktikler gibi… AKP, CHP ve MHP''yi iktidarlarına ortak ederek daha sonra da ortaklığını bozarak, alınacak bir erken seçim kararı ile CHP ve MHP nin seçmenlerini, ‘AKP ile ortak oldu'' diye küstürerek, seçimden güçlü çıkmanın yollarını arayabilir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu işi öyle bırakmaz, kutlu yürüyüşüne sekte verilmemesi için kendince mutlaka bir planlar yapacaktır. Her ne kadar seçim meydanlarında gönlünden geçen partiyi açıklamasa da (!) desteklediği partinin iktidarı ele geçirmesi için bütün ince hesapları yapacaktır. Olası AKP''nin hükumeti kuramaması halinde CHP''ye iktidar kurma görevi vermesi gecikir mi? 45 günü bekletip, erkek seçim kararı aldırır mı? Bunları hep birlikte yaşayacağız.
Yani, tüm siyasi kurmaylar, kapalı kapılar ardında boş durmayacak… Bir savaş taktiği gibi, tüm stratejiler masaya yatırılacak. Her yol denenecek. Savunma, sabır, geri çekilme, bekleme ve sonunda saldırı vs. gibi…

Neler Olabilir?

Kıbrıs Kahramanı Karaoğlan''ın solun en yüksek oy aldığı dönemlerde, ABD''nin desteği ile iş adamlarının bir gecede stokladığı halkın önemli ihtiyaç maddeleri olan yağ, gazı piyasadan çekmesiyle Ecevit hükumetinin düşürülmesi sağlanmıştı. Ben, şimdi de, başta bir taktikle ekonomi üzerinde oyunlar oynanabilir. Şöyle ki; benzin vs. artışları, iş adamlarının piyasayı geçici de olsa pahalandırılarak, yine İstanbul Borsası''nda oynanacak oyunlarla lot düşüşleri sağlanarak ardından gelebilecek döviz yükselmeleriyle 45 günlük sürenin istikrarsızlık manipülasyonu ile bunun basına yansıtılarak halk önünde, “Bakınız biz gittik, ülkede istikrarsızlık başladı. Hatta bunun da ötesinde felaketler yaşanabilir." Propagandasıyla halktan tekrar AKP''ye erken seçimde oy verilmesi istenebilir. (Umarım bu görüşüm varsayım olarak kalır.)

Bu durum, AKP''nin herhangi bir parti ile yapılacak birliktelikte de yapılarak, çıkarılabilecek huzursuzlukla halka, “Bakın ülke koalisyonlarla yürümüyor, tek başına iktidarda istikrar vardı" politikası da işlenebilir.

Bunlar hep satrancın içindeki oyunlar… Her türlü gelişmenin ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum.

Bizler, satranç taşının işlevlerini öğrendikçe demokrasiyi daha da özümseyerek ona sahip çıkmasını öğreneceğiz.

Ya kültürlü olacağız, ya da kültürlü olacağız!

İşte her şey bu sözcükte düğümleniyor!

Ertuğrul Erdoğan
10 Haziran 2015/Bursa
www.erdoganlaedebiyat.com

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank