Başkan Recep Altepe’nin Dikkatine: Bu Ayıp Kaldırılmalıdır!..
Ticarethane haline gelen,Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin şirket hisseleri var mı/yok mu bilinmeyen (Bal tutan parmağını yalar derler ya ..)BESAŞ, BURFAŞ, BURULAŞ, BİNTED, KÜLTÜR A.Ş., BURBAK, BURKENT, TURİZM A.Ş,
JEOTERMAL A.Ş. gibi benim bildiğim kuruluşlardan biri olan BURULAŞ’a ait 80 numaralı sarı otobüsle Yenişehir hava alanına gittim.
Belli saatlerde Kent Meydanından kalkan otobüste yaşlı ve engelli seyahat kartlarının geçmediğini, yeniden bilet alınması ikazına sahne oldum. İlgili yönetmelikten bahsetmeme rağmen, otobüs şoförü kırk dereden su getirdi ve yeni bir kart basarak seyahat etmek zorunda kaldım.
Uçmak için hava alanına giden yolcular, ücretsiz olarak taşınacağı halde, onlardan da bilet soruldu, yeniden bilet verildi. Bu uygulama da ayrı bir saçmalık…
Nasıl olur, hangi sivri kafaların icadı, başkanın bundan haberi var mı?...
Yenişehir hava meydanı, Yenişehir ve Bursa’ya yakışır bir güzellikte son ilave tesislerle. Gelecekte Uluslar arası olmasını bekliyoruz.
Ancak; mescit ve tuvaletlere gitmek için; uçuşa geren yolcularla birlikte ilgili cihazdan geçmeniz gerekiyor. Dışarıda halka, yolculara açık bir mescit ve tuvalet yok.
Diyorlar ya, “Çağdaş” bir uygulama mı, ticaret hesabı mı?...
Belediye Başkanı Recep Altepe’nin; tarihi eserlerimizi gün ışığına çıkarma, restorasyon çalışmalarında gayret gösterdiği, camilere kadar hizmetin ve yatırımların götürüldüğü gerçeğini inkâr etmek mümkün değildir.
Ancak; halkımızın arasında, ağzında bazı dedikodu, söylendi ve kirli havaların gezdiği de bir gerçek. Özellikle Kent Konseyi yatırımları, her kuruşunda milletin ve tüyü bitmeyen yavruların da hakkı bulunan paralarla trilyonlara mal olan stadyumun Bursaspor’a karşılıksız verilmesi
Engelli ve yaşlı vatandaşlara ücretsiz seyahat hakkı tanıyan düzenlemenin usul ve esaslarını belirlemek üzere Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından hazırlanan ücretsiz ve indirimli seyahat kartları yönetmeliği. 04.03.2014 tarih ve 28931 sayılı Resmi gazete’de yayınlanarak, yürürlüğe girdi. Yıllar öncesinde iktidar hükümeti tarafından verilen bu söz yerine getirilmiş oldu.
Üvey evlat misali, horlanan, aşağılanan birçok yaşlının otobüslerde maruz kaldıkları şoför kavgaları, söz dalaşı, hakaretlere varan davranışları başkanımız acaba bilir mi?
Devlet bu hakkı yaşlı ve engellilere vermişse, akan sular durur. Kimsenin höt demeye hakkı kalmaz. Özel otobüs sahiplerinin, ilgili şirketlerin kanuni mücadele ile hak elde etmeleri, yaşlı ve engellileri ücretsiz taşımama istekleri, en tabii haklarıdır. Yaşlı ve engellilere bu hakkı veren devlet, geride alabilir.
Yaşlılara ve engellilere bir parmak bal olarak kabul edeceğimiz ücretsiz seyahat kartları yurdun her tarafında geçerlidir, kimlik göstermek kâfidir. Böyle olduğu halde bazı kimselerin kraldan ziyade kral kesilmeleri, hakları değildir, büyük ayıplardan biridir.
Edebiyat sayfaları arasında yer alan yaşlılarla ilgili şu cümleleri recep Altepe’ye armağan etmek istiyorum. O da ihtiyarlamaya başladı, bir gün tam ihtiyar dede olacak..
“Çınarların gölgesinde yetişen fidanlar.. Fidanların gölgesinde hayat bulan çınarlar..
Geçmişten geleceğe uzanan eller..Yaşlı çınarlar, suyu kurumayan pınarlar..
Üç sözden fazla değil;bütün ömrüm şu üç söz:Hamdım, piştim,yandım….
HAMDIM,çünkü gençtim.Sanırdım ki dağlar,denizler önümde diz çökecek.Korkun benden derdim.Her şeyi bir tek ben biliyorum,başkalarının bildikleri ne ki?
PİŞTİM,Anladım su insanı boğar,ateş yakarmış.Sadece benim dünyam değil ,başka bir dünya ,başka insanlar da varmış.Ve kaybetmek sandığım kadar da kötü değilmiş.Hayat beni eskisi kadar heyecanlandırmıyor doğru ama bu yüzden belki de daha az hata yapar oldum.
YANDIM,yaşlandım.Aynalar birilerinin dediği gibi korkutmuyor beni.Evet saçlarım bembeyaz,yüzüm kırış kırış,ağrılarım da var ama deneyimlerim,sağduyum,bilgeliğim,sabrım da var benim.Sessizliğim bildiğimden,çok gülmüyorsam olgunluğumdan,yanlışlarınızı görmüyorsam sabrımdan. Kalbim bu dünyayı anlamanın aşkıyla yanarken, saçlarım bembeyaz olmuş,yüzüm kırışmış, kimin umurunda!..”
Yazımı, yine anlayanlar için bir şiirle bitirmek istiyorum:
HAYATTAKİ BASAMAKLAR
Bebek:
Daha çok küçüğüm sütümü verin,
Oynamak isterim, bebek getirin.
Hastayım, derdimi diyemem öyle,
Doktorlara hemen beni götürün.
Çocuk:
Ben bebek değilim yalnız oynarım,
Bardağı, çatalı kendim tutarım.
Beni küçük sanma yaşım yedidir.
Hele çantam gelsin derse koşarım.
Genç:
Yerde savururum gökte yerim ben,
Bu konuda yoktur hiçbir kederim.
Baba kesesinden hepten giderim,
Olsaydı yanımda bir de sevgilim...
Yaşlıya saygı mı, duymadım onu,
Ben kendim bulurum kendi yolumu.
Kim bana verdi ki, ben de vereyim,
Uzatmam elimi, vermem kolunu.
İhtiyar:
Ben de gençliğimde böyle diyordum,
Yerde kazanarak, gökte yiyordum.
Vücudum yaşlandı, olmuyor artık,
Genç kuşaktan, anlayış bekliyorum.
Ben geldim sonuma, onlar da yolda,
Her şey boşa imiş, yalan dünyada.
Sen de hesap eyle yanlışlar yapma!
Bir gün yaşlanırsın, dönersin bana.
