content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

30 Nis

Bakan Günay’dan Tarihi Konuşma

Önceki akşam TRT 3'de saat 04'e kadar Anayasa değişikliği ile ilgili TBMM'de yapılan görüşmeleri izledim. İyi ki de izlemişim. İnanın diziler halt etmiş yanında. Anayasa maddelerinin değişmesi ile ilgili siyasi partilerin meclis görüşmelerinde konuşmalarını izleyince herkesin haklı olduğunu anlıyorsun. Ancak asıl olan şu: AK Partili konuşmacıları dinlerken özgürlükleri savunan, hukuk isteyen, darbecilere karşı çıkan, millet iradesini savunan ve sanki sol bir partinin vekillerini dinlediğinizi zannediyorsunuz.

AK Partili konuşmacılar Nevzat Çelik'in şiirlerinden okuyorlar, Erdal Eren'in asılmasının üzerinden geçici 15. maddeyle ilgili darbecilerin neden yargılanması gerektiğini anlatıyorlar. Destek istiyorlar. CHP, MHP ve BDP'lilerden değişikliğe olumlu oy vermesini istiyorlar.

Muhalefet partilerinin sözcüleri ise değişikliklerin yetersiz olduğunu, eksik olduğunu yetmeyeceğini, değişiklikleri AK Parti'nin kendi düzeninin kurmak için yaptığını iddia ediyorlar. BDP adına konuşan Hasip Kaplan ise gecenin en hararetli konuşmasını yapıyordu.

Ve 15. maddenin görüşülmesinde damgayı Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay yaklaşık 15 dakikalık konuşmasıyla damgasını vuruyordu.
Konuşmasında Necmettin Erbakan için 'rahmetli Erbakan' diyerek atıfta bulunuyor sonrasında ise söz alarak 'muhterem Erbakan'a uzun ömürler diliyorum' diyerek konuşmasını düzeltiyordu. 

Sırt sırta duranlar daha sonra
kader arkadaşı oldular

Günay'ın konuşmasının başında 27 Nisan E-muhtırasına da göndermede bulunarak şunları söyledi. TBMM'nin 12 Eylül yasağını kaldırdığı gün, ne kadar mutlu bir tesadüf ki milletin iradesiyle seçilmiş olan bir parlamentonun o iradeye tevessül etmek isteyenlere onurlu dik duruşu gösterdiği günün şafağına rastlamaktadır.

Ertuğrul Günay'ın TBMM'de yaptığı konuşmasının bazı bölümleri şöyle:

"Rahmetli Türkeş ile satranç oynadım, Erbakan ile çok sohbet ettim, Rahmetli Ecevit ile dostluk ettim. Sayın Demirel ile dostluklarımız gelişti. Türkiye ne yazık ki 30 yıl önce çok ağır bedeller ödedi. Birbiriyle cenazelerde sırt sırta duran liderler, sonra aynı mekanları kader arkadaşı olarak paylaştı."

Darbeciler yargılanabilir,
onlar da sorgulanabilir

"Darbe yapanların hukuki, cezai, mali soruşturmaya muhatap olmayacağına ilişkin bir hükmü, 28 yıl sonra kaldırıyoruz. Bunun için bayram yapmaya gerek yok. Bu gecikmiş bir düzeltmedir. Bu düzeltmenin 1991'de, 2001'de, hatta 1973, 1965'te yapılması gerekiyordu. Bugün kaldıracağımız hüküm, 1961 Anayasasındaki hükümle aynıdır. Bu hukukumuzda 50 yıldan beri var. 7 yılın sorumluluğu bizim ama geride 47 yıl var. Bu akşam hepimiz birlikte, Türkiye demokrasisi, hukuku, Anayasasının alnına sürülmüş bulunan bu kara lekeyi kaldırmanın gelin onurunu ve sorumluluğunu birlikte paylaşalım. Bu saatten sonra 90 yaşındaki generalleri mahkeme önüne ya çıkarız ya ilahi adalet onların hesabını görür. Ama bir şey yapıyoruz; Türkiye hukuku ilk defa bugün milletin seçtiği Parlamento eliyle 'Evet darbeciler de yargılanabilir, onlar da sorgulanabilir' diyor. Beraberce bunu yapıyoruz."

Hukuk ve vicdan devrimini
ne zaman yapmış olacağız?

"Bu kolay, onu 7 yılda, 47 yılda bir biçimde kaldırırsınız. Daha vahim olan; darbeci zihniyet, haklıymış, olabilirmiş, yapılabilirmiş gibi, 'millet kendi kendisini yönetemez zaman zaman hizaya getirmek gerekirmiş gibi zihin altımıza yerleşmiş. Asıl onu başardığımız zaman hukuk devrimini, vicdan devrimini yapmış olacağız."

Hiçbir hukuk metninde 28 Şubat'ı gerçekleştirenlerin yargılanamayacağına ilişkin düzenleme bulunmuyor? Neden yargılanamıyor biliyor musunuz? Çünkü darbe olduğunda Pakistan'da yüksek mahkemenin yargıçları cübbelerini çıkararak darbecilerin önüne atıyorlar, bizde ise yüksek mahkemenin yargıçları darbecilerin önünde 'emrinizdeyiz paşam' diyorlar."

"Asıl bilinçaltımızı yenmeliyiz. 50 yıldan beri hukukumuzda olan bir ayıbı, gecikmiş biçimde kaldırıyoruz. Temenni ederim ki yargıçlarımız ve hukuk sistemimiz, bütün hukuk vicdanımız da bu hesaplaşmaları yapabilecek bir özgüveni yüreklerinde geliştirsinler. o zaman çağdaş, demokratik, laik sosyal, evrensel bir hukuk devleti olacağız. Daha bu yolda adımlar atmamız, zihin altımızdaki prangaları ortadan kaldırmamız gerekiyor. Bu akşam hepimiz elimizi vicdanımıza koyalım. 12 Eylül, herkesi mağdur etti. Verilen görevleri kabul etmeyen direnç gösteren bir örnek sergilemek yerine, Danışma Meclisinde üyelik kapmak için nice insanlar sıraya girdi, kimileri de 'Biz hapisteyiz ama fikrimiz iktidarda' diye 12 Eylül'ü haklı gördüğünü, içselleştirdiğini, bağışladığını söyleyebildi.

Bunları toptan hepimizin reddetmesi gerekiyor. Bu parlamentoyu koruyalım."

Asıl dönek kimler?
Postal sesinden medet bekleyenler

 ''Dönek deyince ne anlıyorsunuz?'' sorusuna da Bakan Günay şöyle yanıt verdi: Ben sosyal demokrasi, sosyal adalet, milli irade gibi kavramları kullanıp da sonra milli iradenin seçtikleriyle baş edemeyeceklerini gördükleri zaman postal sesinden umut bekleyen demokrasi düşmanlarını anlıyorum.

Etiketler : ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

1 Kere Cevaplanmış to “Bakan Günay’dan Tarihi Konuşma”

  1. 1
    Ahmet AY Says:

    Türkiye daha özgürlükçü, daha demokrat ve daha adil olma yolundan asla dönmemelidir.
    Yazı enfes, kaleminize sağlık.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank