content
21 Şub

Ah Bu Karıncaların Hali Ne Olacak?

Ağustos böceği ile Karınca'nın hikâyesini bilmeyen yoktur;

Bir varmış bir yokmuş bir ormanda ağustos böceği ve karınca varmış. Karınca yazın durmadan yuvasına yiyecek taşırmış. Ama ağustos böceği çok tembelmiş. Karınca bir gün yine böyle yiyecek bulmaya çıkmış. O sırada ağustos böceği ağacın kenarında tatlı tatlı öterken karınca; ‘ağustos böceği nasılsın’ demiş. Oda ‘iyiyim iyiyim senin gibi salak değilim’ demiş. Karınca buna çok kızmış. Öfke ile konuşarak; ‘ağustos böceği sen hiç bu sene yiyecek toplamamış sın galiba’.  Ağustos böceği gülerek : ‘amaaaan karınca boş ver yiyeceği, yaz günü rahatına baksana’. Ama karınca onun bu tavrına gıcık olmuş, onu önemsememiş ve evine gitmiş. Kış iyice yaklaşmış. Ağustos böceği de yiyeceksiz kaldığı için karıncadan biraz yiyecek alabilirim diyerek karıncanın evine gitmiş.Karıncaya dönerek, ‘karınca kardeş bana biraz yiyecek verebilir misin’ demiş.  Ama karınca ona yiyecek vermemiş ve kapıyı çat diye kapatmış.  Ağustos böceği yiyeceksiz kalarak ‘keşke ondan önce yiyecek ben toplasaydım’ diyerek bir daha böyle yapmayacağına kendine söz vermiş...

Bu hikaye size neyi anlatıyor? Sanırım; ‘bugünün işini yarına bırakma’ diyorsunuz...

Birde benden dinleyin bu hikayeyi;

Bir varmış bir yokmuş bir ormanda değil her yerde gece gündüz çalışan karıncalar varmış. Bu karıncalar var güçleriyle çalışırlar, güçlerinin kat kat üstünde işler yapar ve yuvaları zannettikleri sığınaklarını çeşit çeşit yiyeceklerle doldururlarmış. Ne var ki en güzel toplama mevsimleri, Ağustos böceklerinin saz çalıp türkü söyledikleri o en sıcak yaz günleriymiş. Müzik eşliğinde çalışmak onlara daha bir zevk verirmiş. İçleri kıpır kıpır ve daha bir heyecanla kışın sıcacık evlerinde afiyetle yiyecekleri günlerin hayalini kurarlarmış. Nereden bilsinler sadece aç kalmayacak kadar atıştırmalık kalacağını sofralarında.

Neyse; gel zaman git zaman ayaz çıkıp kar yağmaya başlayınca Ağustos böcekleri konserlerini bitirip alacakları para için karıncanın kapılarına dayanmışlar. O da ne karıncalar topladıkları yiyecekleri vermek istemiyorlar. Ağustos böcekleri; ‘biz size yaz boyu hoş müzikler dinlettik, konserler verdik sizde neşeli neşeli bizim çaldığımız müzikler eşliğinde çalıştınız, şimdi sıra sizde verin paramızı ya da paranız yoksa topladığınız yiyecekleri!’. Karıncalar şaşıp kalmışlar bu işe. ‘Çalışıp, yorulan bizken yiyen onlar mı olacak şimdi’ diye aralarında konuşmaya başlamışlar. Üst kurul heyeti toplamışlar. Saatler süren kapalı kapılar ardındaki görüşme sonucu Ağustos böceklerinin haklı olduklarının kararına varmışlar. Ve kendilerinin karınları aç kalmayacak kadarını ayırıp, geri kalanını Ağustos böceklerine vermeye karar vermişleeer.

Hikayeyi okudunuz, siz karar verin!

Haklı olan, yaz boyu sıcak demeden, kan ter içinde saz çalıp şarkı söyleyen Ağustos böceğimi haklı. Yoksa körü (gerçekte de karıncalar kördür) körüne aylar boyu ellerinden alınacağını bile bile yiyecek toplayan karıncalar mı?

Bu hikaye, hem gözümüzü açmalı hem kulağımızı. Emeğimizi kapitalist patronların yiyeceğini bile bile, beden gücümüzü değil zekâ gücümüzü çalıştırmayı bilme

liyiz. Kendi vatan topraklarımızda bizi ‘Mozart senfonisiyle uyutun bebeklerinizi, zeka seviyeleri yüksek olur’ diyerek uyutan mason zihniyetin elinden ve dilinden kurtulmanın yollarını aramalıyız. Öyle olsaydı Mozart o zaman ünlü olur, refah içinde yaşardı şimdi onun müzikleriyle zengin olanlar ne güzel bir yol bulmuş zavallının emeğini çalarak.

Uyanmanın zamanı geldi de geçiyor bile. Bunun yerine özümüzü, insancıl ve çalışkan ruhumuzu, idealist kişiliğimizle birleştirip türkün bir zamanlar dünyanın sahibi olduğunu yeniden tüm dünyaya kanıtlamanın yollarını bulmalıyız.

Son söylediklerime “peeeh!” diyenler çıkabilir. En azından elimizin yetiştiği ve yetişeceği yere kadar uzatıp, mesela; kendi çocuğumuzdan başlayabiliriz.

Kulağımızın ilk duyduğu ses ezan ve son duyduğu ses ezan olmamalı.

Arada Mozart, Beethoven sonrasında Tarkan ve Serdar vs... dinlemeyi ihmal etmemeli! Çocuklarımız!

Ahlaki değerlerimizi yitirdikçe, her türlü şiddet artacaktır bunu asla unutmamalıyız...

Etiketler :

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank