content
02 Mar

Modern İnsanın İlkel Çıkmazı/ Hız ve Haz

Özlem dolu ama neyi özlediğini bilmiyor. Kavuşmak istiyor kavuşacağı her ne ise, kavuşunca mutlu olmuyor. Kendisine söz verilince tutulmasını bir ilke olarak söylüyor, kendi verdiği hiçbir sözün zebunu değil.

Çok güzel konuşuyor ama hiçbir şey anlatmıyor.

İşitiyor, duymuyor.

Bakıyor, görmüyor.

Acıkıyor alabildiğine ama doymuyor.

Seviyor, sadık değil.

Özlemenin bile gerçekte nasıl bir duygu olduğunu bilmiyor.

Benim sıkıntısı ilkel modern insanım.( İki anlamıyla da cümlemdir.)

“Özlemek bazen sel gibidir pervasız,

Amacı yoksa suyun o sel deryasız.

Mecnun bilmez ki özlemeyi Leyla’sız…”

Yukarıdaki mısraları kaleme almıştım bir zamanlar. Dingin bir ruh haline herkes ne kadar muhtaç. Sükûnetin bir nimet olduğunu anlayacak herkes eninde sonunda. Hız ve haz asrındayız. Her şekilde hızlı olup, hızlı yaşayıp; her durumda hazza kavuşmak. Mandıra çöplüğünden daha kötü bir koku değil midir ruhumuza zulüm adına? Dünya’yı küçük bir köye çeviren insan, neden bir köylü kadar bile huzurlu değil?

Ünlü düşünür Bacon “Bilmek, egemen olmaktır.” der. Yunus ise “ İlim, ilim bilmektir, ilim kendini bilmektir…” der. İkisi de doğru ama sadece biri hakikat. Doğrunun değil, hakikatin peşinde olmalı insan.
Hız ve haz asrı. İki felaketin birer ucu. Hormonlu duygularla semirtilmiş, modern sanal insan. Alabildiğine seküler, alabildiğine afakî. Kendini bile yeterince sevemeyen… “Hilkatte beraber, hakikatte birader.” olduğu halde, insanlara kin denen pencereden başka bir pencere düşünmeyen, bakmak adına.
Havf ve reca çizgisinde yaşamak nasıl bir şeydir? Her şeyi görmek isteyecek olan yarının nesillerine, görmediğini nasıl izah edeceğiz? Kafası karışanları, biz kafası karışıklar nasıl teskin edebilir? Ankara’da bir belediye otobüsünde konuşan iki lise talebesinin beni şok eden diyaloglarıdır, bu yazının ana sebebi. Arkadaşına “Sence şeytan var mı?” dedi. Arkadaşı “ Boş ver, nerede iniyoruz.” dedi. Ya şeytan asrı sadeti yaşar ya da insan.

Hep istiyor modern insan. Sonsuz bir istekle dolu. Daha öncede sizlerle paylaştığım bir sözü, yine yeri geldiği için paylaşacağım. Ahmet Yesevi Hoca’dan. “ Her istediğinin olmasını beklemek bir Tanrılık iddiasıdır, her söylediğinizin anlaşılmasını beklemek bir peygamberlik iddiasıdır.” Hız ve haz asrının modern ama çıkmazda olan insanlarına asırlar öncesinden bir tokattır, yüzü olana.

Hız ve Haz asrının insanı…
Bilir ama idrak edemez.
İlim tahsil etmiştir ama âlim değildir.
Tövbe eder, Tanrı’yı bir papaz zannederek.
Kördür, badem gözlü olduğunu iddia eder.
Acizdir ama ukala…
Duayı sadece istemek zanneder.

Kaos bu değilse nedir? En büyük kaos( keşmekeş) en önemli olanı tehdit edendir.
Haftaya da görüşebilmek umudu ile…
Hoşça bakın zatınıza…



Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank