content

ikradan-mahyaya-aydinlanma

07 Eyl

BDP’ye Referandum İçin Farklı Bir Teklif

SAYIN BAYDEMİR’İN HESABI

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Osman BAYDEMİR “boykot oyları % 51’in altında çıkarsa istifa etmem gerekir” diye bir açıklamada bulundu. Doğrusu niyet ve samimiyetini sorgulama hakkımın olmadığına inanıyorum.Bu sebeple söyledikleriyle ne demek istediğini anlamaya çalışıyorum.

BAYDEMİR bir siyasetçi olarak kendi oylarının –ki bu sandığa gitmeyen seçmen olarak hesaplanır- yüksek çıkması için elindeki bütün kozları kullanma hakkına sahiptir. Bunlardan bir tanesi de başkanlıktan istifa edeceği kozudur. Tanıdık bir koz. Zira rahmetli Turgut ÖZAL da zamanında bu yola başvurmuş ve netice de almıştı. Sevenleriniz var, sizden dolayı sizin siyasetinize hizmet sunan kesimler var. Bunları sabit tutmak, gayrete getirmek kendi siyasi geleceğinizi riske ederseniz netice alırsınız.

Ama;

Ben farklı bir öneride bulunuyorum. Bu önerim kabul görür ise sonuç ne olursa olsun Sayın Osman BAYDEMİR’in istifasını gerektirmez. Ve bunu asla beklemiyoruz da.

Nedir önerilerim?

Demokrasinin bir kültür olduğu malumunuzdur. Bu kültürü edinmek onun serüvenini yaşamakla alakalıdır. Birey olmanın yanı sıra toplumsallaşabilendir “kendi”si olan. Kendisi olan, kararlarını alma yeteneğine sahip ve hakkındaki kararları uygulayabilendir.

Önümüzdeki günlerde TBMM tarafından kabul edilen anayasa değişiklik paketi referanduma sunulacak. Her siyasi parti kendi seçmen kitlesine gerekçeleriyle evet veya hayır demeleri için gitmektedir.

Ancak BDP evet ve hayır demek için değil sandığı boykot için seçmenini teşvik etmekte. Yani evet, hayır ve/veya boş-iptal oyu kullanmamaları için sandığa gitmelerini istemiyor.

Burada demokrasi kültürü emekleme dönemine bile girmeyen bir halkın önüne sandıka gitmemeyi tek yol olarak sunarsanız inancım odur ki arzu edilen demokratik bilinç daha da gerileyecektir.

Bu sebeple diyorum ki;

Anayasa değişikliği için 12 Eylül 2010’da yapılacak olan referandumda izlediğiniz politikanın doğru olup olmadığını tartışmaktan öteye arzuladığınız “salt boykot oylarının oranını” net tespit edebilmeniz için bu yol yanıltıcıdır.

Anayasa değişikliğini içeren paket partinizin savunduğu, talep ettiği konulara ihtiyaç vermeyebilir. Hatta parti politikanıza ters de düşebilir. Bu tür durumlarda oya sunulacak referanduma karşı çıkmanın yollarından biri aleyhte oy vermek olduğu gibi bir yolu da boykot etmektir.

Ancak,

Halkın demokratik kültürü kazanması, sandığa giderek “seçici” olma yeteneğini geliştirebilmesi, efendi-köle ilişkisinden sıyrılabilmesi ve en önemlisi de kendine güven duyulduğunu bilmesi gerekmektedir. Zira 21 yy. da hala seçmenine güvenmeme yollarından biridir sandığı boykot etmek. Hem zaten belli bir seçmen kitlesi her seçimde sandığa gitmemekte. Bu durumda bile boykotun oranı sağlıklı bir şekilde belirlenememektedir. Oysa daha farklı bir durumda boykotun oranını net hesaplamak mümkündür.

Örnek 1: Halk sandığa gidip boş zarf atabilir.

         2: Halk sandığa gidip evet ve hayır mührünü basmadan pusulayı boş olarak sandığa atılabilir.

         3: Halk oyunu kullansın ama evet-hayır birlikte mühürlensin böylece oy geçersiz olsun.

Görüldüğü gibi bu durumlarda halkı sandıktan alıkoymamak ve istediğiniz sonucu daha net elde etmek mümkün olmaktadır.

Yani diyorum ki;

Halkı serbest bırakalım, tercihlerini kendisi yapsın. Elbette siz de kendi propagandanızla seçmeninizi yönlendirmeye çalışacaksınız. Ancak bu kesinlikle boykot kararlarıyla sandığa gitmemek olmamalıdır.

O zaman halkın öteden beri sandığa gitmeyen % 20 üzerindeki oranı (yani boykotun darası) alınmış olur. Böylece boykot edenlerin oranı net bir şekilde ortaya çıkacaktır.

Benden "saf" öneri…

Etiketler : , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank