content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

16 Tem

13 Şehit Verdik, Hem de Göz Göre Göre…

Bu gelinen süreci görmemek için tahmin ediyorum, bu toprakların çocukları olmak gerekiyor.
Göz göre göre çatışma döneminin geldiği açıklamalardan, son günlerde verilen şehitlerden, ordunun 15 Temmuz yaklaşırken özellikle savunmada kalan PKK’ya yönelik operasyonlarından belli oluyordu.
Yaşanan süreç, bir de yemin krizi üzerine eklenince böyle bir çatışmanın yaşanabileceği ve çok sayıda şehit verileceğinin habercisiydi.
Herkes birbirine meydan okuyor. Neyin üzerinden… Canlar üzerinden…
Halbu ki, kimsenin bileğinin bükülemeyeceği gerçeği…
Kimse kimsenin bileğini bükemeyecek ama, bugüne kadar olduğu gibi ocaklara ateşler düşmeye devam    edecek…
xxxxxx
Kimse empati yapmıyor…    “Biz devletiz pazarlık yapmayız” deniliyor…
Biliyor musunuz? Dünyanın tüm sorunları masada çözülür…
Savaşlar da masada çözülüyor.
Yıllarca devletler, milletler savaşıyor….
Son anlaşmalar masada yapılıyor…
Kaybedilen canlar, sakat kalanlar, yıkık virane şehirler…
Hepsi önemsiz oluyor…
Yitirdiklerimize savaş zayiatı, şehit, sakat kalanlara gazi diyoruz…
Sonra o yıllarca savaşmış, birbirinin boğazlarını sıkmış olanlar birbirleri ile ekonomik ve siyasal faaliyetler gerçekleştiriyor…
Uzağa gitmeye gerek yok, yakın tarihe bakın yeter…
xxxxxx
Görülen o ki, savaş daha da büyüyecek…
Çocuklarımızı yitireceğiz…
Hem de çok…
‘Bedeli ne olursa olsun, bu sorunu çözeriz’ diyenler… Sorunu çözmü-yorlar…
Ya ödeyecekleri bedelden korku-yorlar ya da diğer bedellerin onlar için önemi yok…
xxxxxx
Bugün ve yarın şehit cenazeleri kalkacak…
Göreceksiniz ki, toplumun en yoksul kesimlerinin çocukları yitirdiklerimiz…
Kürtlerin çocukları da öyle…
Önemi yok onların; çocukları savaşa gönderenler için…
Devlet için kaybedilen asker şehit, PKK’lı olanlar da kendileri tarafından şehit görülüyor…
Herkes birbirinin acısına karşı duyarsız…
Sayılar üzerinden açıklıyoruz…
Kaç PKK’lı öldü?
Kaç şehit verdik?
Ve ölenler ister PKK’lı olsun ister asker, biliyor musunuz Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyorlar…
xxxxxx
Kimse için o çocukların önemi yok…
Olsaydı o çocukların önemi, çoktan bu sorun çözülürdü…
“Bir tane şehit verdik, yine veririz” diyorlar…
Kim için, neden?
Devlet ve toprak için mi?
O zaman sormak gerekmiyor mu?
Dünkü saldırı nerede gerçekleşti?
Diyarbakır’da…
Daha önce Sinop, Kastamonu’da gerçekleşti saldırılar…
Sınırda değil…
700 bin kişilik orduya sahip biz, kendi topraklarımızda yüzlerce kişiyle gezen PKK teröristleri ile karşılaşıyoruz.
Kendi topraklarımızda kampları var…
Bizim istihbarımız, savaş uçaklarımız, insansız istihbarat uçaklarımız, helikopterlerimiz, dünyanın en büyük bilmem kaçıncı ordusunun sahibiyiz.
Ama PKK’nın bizim topraklarda kampları var…
Ordu’ya kendi topraklarımızda pusu kuruluyor…
Sahi neler oluyor?
xxxxxx
Dün AK Parti ve BDP Grubu yemin krizinin çözülmesi için ortak metinde uzlaşamıyor…
Ve ardından büyük saldırı    yapılıyor…
Hem de adım adım ‘geliyorum’ diyen felakete rağmen…
Uzlaşma yapılamıyor…
Uzlaşma yapılsa, Başbakan konuşacak… Omurgasızlar…
Böyle uzlaşma olur mu? Böyle bir dil neyin dili?
Bu dil muktedir dili mi yoksa mağrurlanmanın dili mi?
xxxxxx
Dün muktedir olamayanlar bugün hem muktedirler ama ne yazık ki aynı zamanda
mağrurlar…
Şikayet etme hakları yok…
Dünkü devletin refleksleri ile davranmak zorunda değiller…
Şimdi risk almak ve muktedir gibi davranmak zorundalar…
Dünyanın her yerinde olduğu gibi Kürt sorununu ve PKK meselesini ne söylerlerse söylesinler masada çözmek zorundalar…
Hamaset değil, somut adım atmak zorundalar…
Çocuklarımızı ölüme göndermemek için, demokratik bir cumhuriyet için bunu yapmak zorundalar…
Son söz: Yoksa kendilerini en güçlü hissettikleri dönemde, savaşın dili sonları olabilir. Ve
Türkiye’ye yazık olur…

Etiketler : , , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank