Yüz Akı da Olurlar, Yüz Karası da!
Okullar öğretmen, öğrenci, çalışanlar ve velileriyle birlikte bir bütün olarak kamu adına eğitim hizmeti veren eğitim ve kültür yuvalarıdır. Bütün çalışanların aynı çatı altında görev yaptıkları devletin çok önemli bir eğitim kurumu olan okuluna ve birbirlerine karşı sorumlulukları ve bir takım ödevleri vardır. Bu sorumluluklar ve ödevler hepsinin biri birini kontrol etmesidir. Yani her biri zincirin birer halkası durumunda olduğu için birinin yaptığı olumlu bir davranış devletin eğitim kurumu olan okulun ve çalışanlarının yüzünü ak edip huzurlarını ve başarılarını artırırken, diğerinin yaptığı ya da yapacağı olumsuz yani yüz karası bir davranış okulu dolayısıyla bütün çalışanları üzer ve zor durumda bırakır. Bunun canlı örnekleri dün olduğu gibi bugün ve hala bazı özünden kopuk hareket sergileyen kurumlarda vardır, bundan sonrada olacaktır.
Ancak bizim gayemiz okul öğretmen, öğrenci ve velilerimizle bir bütün içinde hareket edip bu ve benzeri olumsuzlukları asgariye çekmek suretiyle zaman içersinde kökten kurutarak tarihten silmek olmalıdır. Ülkede eğitim ve öğretimde Kaliteyi artırmanın kaliteli insan yetiştirerek dünyadaki olumsuzluklar ile mücadele etmenin en akıllı ilk ve tek yolu budur.
Bizim amacımız bu ve benzeri yüz kızartıcı fiillerin yaşanmaması için okul idarecileri başta olmak üzere öğretmen ve öğrenciler ile velilerin bir bütünlük içersinde okul ve öğretmenler ile her daim diyaloglarını sürdürerek okullarının yüzünü ak etmeleridir.
Okullar, bünyelerinde görev yapan öğretmenleri vasıtasıyla öğrencileri eğiterek hayata ve geleceğe hazırlayan eğitim yuvalarıdır. Öğretmenler başta olmak üzere öğrencilerin, okuldaki başarıları yanında, öğrenci kılık ve kıyafetleriyle cadde ve sokaklarda yürürken, bir çay bahçesinde gerek yalnız başına, gerekse gurup halinde oturup çay kahve veya meşrubat içerek sohbet ederken, gerek ferdi gerekse topluca sergiledikleri olumlu veya olumsuz tutum ve davranışlarıyla eğitim yuvası okullarının yüzünü ak etmekte, karartmakta ellerindedir.
Saygıdeğer okurlar, bu noktada sapla saman birbirine karışmasın diye bütün Okul idareleri bir yerde müfredat gereği her ders yılı başlamadan evvel öğrenciler için özel ve değişik türden okul kıyafetleri (formaları), seçerler. Öğrencilerin özel kıyafetlerinin eğitim aldıkları okullar için önemi ve anlamı bir ya da grup halinde hareket eden öğrencilerin gerek isteyerek gerekse istemeden yaşadıkları veya karıştıkları olaylarda giydikleri kıyafetleriyle (formaları) birbirlerinden kolayca ayırt edilmelerine katkı sağlamasıdır. Çünkü okullarda öğrenciler ve hatta öğretmenler gibi gayet doğal olarak birbirleriyle rekabet halindedirler ve başarılı olup daha fazla öğrenciye hitap etmek gayesiyle başarılarına başarı katmak durumundadırlar.
Bu yüzden veliler imkânları ölçüsünde çocuklarının en mükemmel eğitimi almak için tercih ettikleri okullarda öğrencilerinin başarılı olmaları için üzerlerine düşen görevleri azami oranda yerine getirmekle yükümlüdürler. Veliler öğrencilerinin başarılı olmaları için gece gündüz demeden çalışırlarken, öğretmelerde öğrencilerine karşı mahcup olmamak adına öğrencisinden daha çok ders çalışarak, hem okuluna hem de öğrencilerine karşı sorumluluklarını yerine getirmenin gayreti içersinde olurlar ve olmak durumundadırlar.
Sorumluluk sahibi öğretmen ve öğrenciler ile veliler gelecekleri adına Bütün okullar gibi kendi aralarında, öğrenciler de her daim birbirleriyle rekabet içersindedirler. Aksi olursa son yıllarda ve halen olduğu gibi kaybeden ve kaybedecek olan çocuklarla beraber okullar ve öğretmenlerdir. Bunun ölçüsü her eğitim ve öğretim dönemi sonunda yapılan sınavda kazanılan yatılı okullara, üniversite ve yüksek okullara verilen öğrencilerin sayılarındaki artışlara bağlı olarak başarı oranlarının yükselmesidir.
Tabi eğitim ve öğretim yuvası Okullar yalnızca bilimsel bilginin verildiği mekânlar değil, aynı zamanda kültür, sanat ve siyaset gibi özel yetenekli kişilerin ders aldığı eğitim kurumlarıdır. Okul eğitimindeki temel amaç, öğrencilerin zihinsel, bedensel ve ahlaksal açıdan gelişmesini sağlamaktır.
Öğrenciler yaşamlarını doğru düzgün ve en az hata ile sürdürebilmeleri için gerekli olan okuma-yazma, hastalıklardan korunma, doğa olaylarına karşı önlemler alma gibi bilgileri en doğru şekilde okulda öğrenirler. Bir toplumun bilgi ve teknoloji üretebilmesi için yetişmiş insan gücüne ihtiyacı vardır. Okul, hem bir bilgi yuvası hem de sosyal etkinliklerin yerine getirildiği bir kurumdur. Dostluk, sevinç ve üzüntülerin paylaşılması gibi duygular okul arkadaşlarımızla olan ilişkilerimiz sonucunda gelişir.
Saygıdeğer okurlar, okulların öğrencilerden olduğu kadar veliler ve öğretmenlerden de bekledikleri bir takım olmazsa olmaz kural ve kaideleri vardır. Okul düzenine uymak- Okul yöneticilerine ve öğretmenlere karşı saygılı davranmak- Okul arkadaşlarına karşı nazik olmak- Okula okul idaresinin belirlediği kıyafetle gelmek- Okul eşyalarını ve ders araç-gereçlerini kendi eşyaları gibi korumak, daha sonra başkalarının da aynı araç gereçleri kullanacağını unutmamak- Okulu ve okul çevresini temiz ve düzenli tutmak gibi kural ve kaidelerden birini gerek isteyerek, gerekse istemeden ihlal eden başta öğretmenler olmak üzere öğrenciler okullarının yüz karası olabilecekleri gibi, kılık ve kıyafetlerinden tutunda hal ve gidişlerine kadar sergiledikleri olumlu ve örnek davranışlarıyla yüz akı olurlar diyor, saygılar sunuyorum.
