content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

22 Nis

Yumruklu ve Yumurtalı Saldırılar Bir Merkezden (mi?)

Muş'un Bulanık ilçesinde işlenen bir cinayetin davası neden Samsun'da görülmektedir? Ahmet Türk ve arkadaşları neden Samsun'a gitmiştir? Türk'e yapılan saldırı aynı zamanda Samsun davasına yönelik bir gözdağı mıdır? Türk'e yumruklu saldırıyı yapan kişi güvenlik güçlerinin haber alma elamanı mıdır? Van'da emniyet güçleri neden CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın otobüsten inerek il merkezine yürüyerek gitmesini istemiştir? Ve ardından yumurtalı saldırı niçin yapılmıştır? Yumruklu saldırılar bir merkezden mi yönlendirilmektedir? Enerji Bakanına yapılan yumruklu saldırı olayı da mı organize?
Bu soruların yanıtını bugün bir söyleşiden okuduğum alıntılarla yanıt vermeye çalışalım.

Yaman'ın söyledikleri  ve
dünkü yazımın benzerlikleri

Dün Taraf Gazetesi'nin internet sitesinde Neşe Düzel'in, BDP Milletvekili Nuri Yaman'la yaptığı söyleşiyi okudum. Yaman, İçişleri Bakanlığı'nda 39 yıl görev yapmış. Kaymakamlık ve vali yardımcılığı, 20 yıl Mülkiye Müfettişliği görevinde bulunmuş. Türkiye'nin her tarafında Vali'yi, Jandarma'yı ve Emniyet'i denetlemiş. 2007 yılında İçişleri Bakanlığı'ndan istifa ederek, Barış ve Demokrasi Partisi Muş Milletvekili seçilmiş. Samsun'da Ahmet Türk'e yumruklu saldırı yapıldığında yanında imiş.

Düzel'in, BDP Milletvekili Nuri Yaman ile yaptığı söyleşisini okuyunca, dünkü yazdığım yazının şu bölümünün nasılda cuk diye oturduğunu gördüm. 'Yazın bir kenara, araştırın kahveci çalışanını ya polis muhbiridir yada askerliğini güneydoğuda yapmış vatanseverdir(!) .. (güvenlik güçleri) Samsun'da Ahmet Türk'e saldırı yapılabileceği tahmin edil(e)mez mi? .. Bunu okumayan istihbarat ve polis yetkilisi olursa görevini yapmış olur mu?' …. Dink cinayeti içersinde neden emniyetin muhbiri bulunuyordu?

Dink cinayetinde,
Tuncel'de haber elemanıydı

Nuri Yaman, söyleşide Samsun'da yapılan saldırı ile ilgili şu tespitleri yapmış.

"Jandarma'nın ve Emniyet'in kullandığı haber alma elemanları vardır. Bunlar, İçişleri Bakanlığı'nın örtülü ödeneğinden getirdikleri haberin içeriğine ve bilgilerin doğru olup olmadığına göre para alırlar.

Örtülü ödenekten paralar ödenirken tutanak tutulur. Sonra bu evraklar imha edilir. Sağlıklı bilgi ve belge getirmedikleri takdirde ise bu elemanların görevlerine son verilir. Mesela Hrant Dink cinayetindeki Erhan Tuncel, uzun süre kullanıldıktan sonra görevine son verilmiş bir haber elemanıydı. Ahmet Türk'e yumruk atanın da, Jandarma'nın ve Emniyet'in haber elemanı olma ihtimali var."

Her mahalleden ve köyden
bir, iki kişi haber elemanıdır

"Jandarma'nın ve Emniyet'in haber elemanları, "Her meslekten insan olabilir bunlar. Sıradan vatandaşlar, bunlar. Memuru var, tüccarı var. Her mahalleden bir, iki kişi böyle kullanılır. Her köyden bir iki kişi de haber elemanıdır. Bir de üniversitelerde akademisyenler, öğrenciler haber elemanı olarak kullanılırlar. Trabzon Üniversitesi'nde de olaylar yaşanıyor. Orada da öğrencilerden haber elemanı olarak yararlanılıyor. Milliyetçi, ulusalcı şoven bir iklimin yaratılmasıyla ilgili yıllardır bir altyapı oluşturuldu bu hatta. Ben bir keresinde, denetime gittiğimde Jandarma'da haber elemanlarını sordum. (Fotoğraflarının da bulunduğu) Bana kırmızı kaplı bir defter getirdiler. Onlar ilgili birimlerin onayıyla, ilgili jandarma komutanının ve emniyet müdürünün onayıyla haber elemanı olurlar."

Ahmet Türk neden Samsun'a gitti?
Ve saldırının iki anlamı

Sizce Ahmet Türk ve yanındaki heyet neden Samsun'a gitmişti? Ne işleri vardı? Nuri Yaman Samsun'a gidişlerinin nedenini ise şöyle anlatıyor.

"Sırrı Sakık, bir gün önce İçişleri Bakanı'nı ve Müsteşar'ı arıyor. 'Davayı izlemek için biz Samsun'a gideceğiz' diye bilgi veriyor. Biliyorsunuz bu dava kritik bir dava. (Bu dava hangi açıdan kritik?) Geçen yıl aralıkta, Muş'un Bulanık İlçesi'nde vatandaşlar, DTP'nin kapatılmasını protesto etmek için yürüyüş yapıyorlar. Bütün dükkânlar kapalı, sadece bir tanesi açık. O da, "ben DTP'ye bu ilçede hayat hakkı tanımayacağım" diyen gönüllü köy korucusunun... Kitle bu kişinin dükkânına gelip taş atıyor ve olay çıkıyor. Devletin, eline silah verdiği kişi bu. Bu gönüllü korucu iki saat boyunca kitleyi silahla tarıyor. İki kişi ölüyor. Ve o iki saat boyunca hiçbir güvenlik gücü, bu korucunun yanına gitmiyor.

"İfadesini dinlerken hayretler içinde kaldım ben. İl jandarma alay komutanını, istihbarat şube müdürünü, ilçe jandarma komutanını ve emniyet müdürünü cep telefonlarından arıyor. Bir yandan ateş ediyor, bir yandan da onlarla konuşuyor. "Dükkânımın etrafını göstericiler sardı. Gelin beni buradan kurtarın" diyor."

Bulanık ilçesinde silahlı saldırıyı
yapan da haber alma elemanı

"Bu kişi aynı zamanda bir haber alma elemanı. Bir tek kişi gidip müdahale etmiyor. Bilinçli olarak yardıma gitmi-yorlar. Devlet ona görev vermiş, işlevini yerine getirmesini istiyor. İki kişi öldükten ve onlarca kişi yaralandıktan sonra bir panzer geliyor, bunu alıp götürüyor. Ailesiyle birlikte önce helikopterle Muş'a, daha sonra da daha güvenli diye memleketi Mardin'e götürülüyor. Devlet bu kişiyi besliyor, koruyor, kullanıyor. Ona, bu cinayeti de işletti. Şimdi bu cinayetin temize çıkması için, dava hiç ilgisi olmadığı halde Samsun'a gönderildi."

Baykal öneri tuzağına düşseydi,
saldırıya uğrayacaktı

"Deniz Baykal, tuzağa düşüp de, polisin önerisine uysaydı ve otobüsten inip, yüz metre ilerideki CHP il binasına yürüyerek gitseydi, belki saldırıya uğrayacak ya da yumurtalar otobüsün camları yerine Baykal'ın kendisine gelecekti. CHP'ye polis, "bu otobüs bu sokağa giremez, köşeyi dönemez, binaya kadar yürüyün" demiş. Polisin bazı provokatif olaylarda rol aldığı şüphesi bende giderek güçleniyor. Bu birimi tanıyan bir kişi olarak söylüyorum ben bunları."

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank