content
09 Ağu

Yapmayın Allah Aşkına!

Memlekete bakıyorum, bir o yandan bakıyorum bir bu yandan bakıyorum, fena halde asabım bozuluyor. Yahu bu memlekette bir günde Allah için canımızı sıkmayan, asabımızı bozmayan bir hadise ile olayla, haberle karşılaşalım. Ne mümkün!
MEHMET ALİ ŞAHİN’İN BAŞKANLIĞI MESELESİ

Arkadaşlar, seversiniz sevmezsiniz. Seviyorsanız sevginizi sevmiyorsanız tepkinizi koyarsınız. Ama o tepki konurken, şeref, haysiyet, namus gibi kavramlara insan olarak dikkat etmek zorundayız. Bu yasal olarak da böyle, insan olarak da vicdanen böyle... Yani adamın partisini sevmiyorsun, partilisi değilsin, kendini sevmiyorsun, yaşantısını sevmiyorsun diye ağza alınmayacak galiz laflarla eleştiremezsin, böyle bir hakkın yok. Ahlaken de uygun değil. Bakıyorum. Mehmet Ali Şahın Meclis Başkanı oldu diye bir kısım arkadaşlarımız çok ağır itham ve eleştiriler getiriyor. Kimisi villa aldı. Kimisi imam başkan oldu, kimisi anne ve babasının fotoğrafları ile farklı tanıtım ve anlatımlara giriyor. Hele gurup içi yazışmalara göz attığınızda çok ağır ithamlar var. Bunlar hiç hoş değil. Doğru da değil. Daha üç dört ay önce iyi hatırlıyorum önemli bir isim olan Gazeteci kardeşimiz ekranlarda “dürüst, onurlu, ilkeli, devlet ciddiyeti ve terbiyesi olan adamdır” diyordu, Şahin için. Bende ona katılıyorum. Devlet terbiyesi de var. Aile terbiyesi de var. Adam gibi bir adam… Adalet Bakanlığı yaptı, niye ses vermediniz o zaman? Niye bu atıp tuttuklarınızı o zaman yazıp çizmediniz? Ayıp oluyor? Eleştiri ise gelin birlikte düzeyli bir şekilde yapalım. Ben size söyleyeyim, Sn. Şahin’in Adalet Bakanlığı döneminde o dinleme minleme işleri gündeme geldiğinde ve başkaca faaliyet ve çalışmalarında çok eleştiri getirdim, yazdım, eyleme dönüştürüp protesto bile ettim, ama hiç hakaret etmedim. Kimsenin kimseye hakaret etmeye hakkı yok. İşkembeden de atmıyorum yani. Girin Google arama motoruna yazın oraya Mustafa Göktaş, yâda Çetkoder diye ara tuşuna basın bakın neler söylemiş, neler yazmışım, dün farklı bu gün farklı mı konuşmuşum? Ben dün ne isem, bu gün oyum. 15 sene öncede böyle idi. Allahtan internet var, her söylediğimiz orada duruyor. Kimse silemiyor da.

Arkadaşlar biz Doğusu batısı, güneyi kuzeyi ile bu coğrafyada yaşayanların hepsi kardeş. Ve içimizde farklı düşünenlerde olacak. Saygı duymayı bileceğiz. Saygı duyarsak, sevgi gelişir, sevgi gelişirse, barışa katkısı olur, barış olursa, huzur olur. Hep birbirine bağlı. Bizim birbirimize tahammülümüz kalmamış. Lütfen biraz daha saygılı ve ölçülü eleştiri yapalım. Benim babamın oğlu değil. Ama TBMM başkanı… Ve geçmişte Adalet Bakanı ve her şeyden önce TC vatandaşı… Hakları var. Hem vatandaş olarak, hem insan olarak… Ayıp oluyor. Anasından babasından ne istiyorsunuz? Böyle çirkinlik olur mu? Benim anamın başı da onun anasının başı gibi bağlı. Türbanlı, tesettürlü değil. Başörtüsü ile bağlı. Ne var bunda. Üstelik Rahmetli babam çok çok ayrı siyasi görüştendi. Ben farklı görüştenim, kardeşlerim farklı. O yaşta, annem yaşındaki kadını medyaya, Tv’ ye yansıtmak ayıp değil mi? Üzüldüğümü ifade etmek istiyorum. Aynı şey benim başıma gelse ne yapar ve düşünürüm bilmiyorum. Ama bu durumdan utanıyorum. Böyle olmamalı.

SAKIK’IN SÖZLERİ

Biliyorsunuz Kürt açılımı, şu bu dendi ve şu anda meydanlarda ve ekranlarda bu tartışılıyor. Hatta dünya kamuoyu bunu takip ediyor. Bu arada Balıkesir’de “Barış ve kardeşlik Şöleni” adı altında bir etkinlik yapılmış ve buna da DTP li vekiller katılım yapmışlar. Haberden anladığım bu. Okudum bunlar yazılı. Dikkatimi çeken ise Sırrı Sakık’ın ifadeleri. CHP, MHP’ye veryansın etmiş. Ve tespit şu: “Dünyanın her yerinde sol, özgürlüklere öncülük eder. Bizdeki sol ise Ergenekon'a öncülük ediyor” diyor. MHP için ise : “Dağdakilerden besleniyor” diyor. Aynen doğru söylüyor. Rahatsızlık bundan. Başka bir şey değil. CHP neden özgürlüklerin, demokrasinin daha iyi işlemesi için çabalar sarf etmiyor, neden mecliste daha etkin bir ana muhalefet görevini yerine getiremiyor? Neden Hükümete kök söktürecek siyasi açıklamalar yapamıyor? Kılıçdaroğlu çıktıda üç beş meseleyi gündeme taşıdı işte o. Onun dışında CHP’nin etkin bir çalışması yok. Bu da yeterli değil. Gelelim MHP’ye. Sakık haklı. Şehit cenazelerinin önünde Ellerini kurt işareti yaparak Şehitler ölmez vatan bölünmez diyerek yürüyenler, o şehitlerin can vermesine sebep olan PKK illetinin kurucusu ve önderi durumundaki bebek katili APO yakalanıp yurda geldiğinde hükümette idiler. Ne yaptılar? Niye asmadılar? Ya da PKK için ne yaptılar, bitmesi için ne yaptılar, bu işin çözümü için ne yaptılar? Akan kanlar bu ülkenin kanları. Lafa geldi mi doğusu batısı bir bütün diyecek, hepimiz kardeşiz, ayrım yapan kalleş diyeceksiniz, ama iş icraata geldi mi potturacaksınız. Niye? Niye elinize fırsat geçtiğinde çözmediniz bu sorunu? Olmaz beyler, olmaz… Siz bu kadar devlet, millet, vatan sevdalısıysanız, iktidarınızı gördük, niye bu işi kökünden çözemediniz? Her gün ana baba kuzuları birer ikişer onar gitti. Şehitler ölmez vatan bölünmez dediniz, başka? Başka somut bişey yok. Bu sorunun çözümü için çaba yok. Bu iş çözülsün şu 8 sene içindeki MHP’nin oy oranındaki yükselişi erir gider. Eski haline döner. Oy oranı Yüzde 2–3’ ü geçmez. İşte sıkıntı burada… Ne olacak halimiz? Olay bu. Sakık ilk defa haklı…

KIZ AYŞO SEN VAR YA SEN….

Hürriyet’de Ayşe Arman günün konusu haline gelen Halis Ağa’nın evliliğini röportaj haline getirdi. Birkaç gündür yazıp çiziyor. Halis Ağa’yı tanımam bilmem. Bende sizin kadar tv ve medyadan takip ediyorum. Nazlıcan’ı ise böylece tanıdık. Şimdi ben işin başka tarafına bakmak istiyorum. Bu bir özel hayat olduğu için ölçülü olmak zorundayız. Şimdi Babası için vesayet altına alınsın diyen Halis Ağa’nın kızları acaba babaları için bu güne kadar ne yapmışlar? Babaları onca zamandır ilk eşinden yani onların analarından ayrılmış, adam her seferinde ilk eşinden minnetle terbiye ile anıyor. Neticede bu bir insan ve erkek… Erkeğin tek başına kalması çok zor… Hadi ikinci evliliğini yaptığında doğru yaptı eğri yaptı neticede yaptı adam ve olmadı, ayrıldı. Halis ağa için durum çok zor. Yaş ilerliyor ve yalnızlık zor. Onun toplumdaki durumu farklı. Para mal mülk, servet var. Öyle herkes ile evlilik yapamaz. Herif bilmem neresini düşünse memlekette o işi yapacak ve para karşılığı yapacak o kadar çok sayıda kişi var ki, gider onlarla yapar. Dost tutar, dost hayatı yaşar. Artistlerden, sanatçı geçinenlerden, manken geçinenlerle fingirder. Zor mu yani? Adam sade bir aileden kız almış kendine namus edinmiş. Evlenmiş. Nikâhına almış. Ailenin rızası ile kızın rızası ile gönül arzusu ile evlenmişler. Nazlıcan bu günkü Hürriyet’de “Halis ağa ile ben yaşıyorum size ne” diyor. Bayıldım doğrusu. Cahil, cühela bir insan değil. Akıllı, mantıklı, vaktiyle evinin geçimini temin için çalışan, çalışma hayatını bilen, kültürlü bir insan. Boş bir kızımız değil yani. Bir tercih yapmış. Saygılı olmak gerekmez mi? Ben Halis Ağa7nın vesayet altına alınacak bir adam olmadığını biliyorum. Onun serveti ister istemez vaktiyle yanına gelip, Babacığım nasılsın demeyenleri ürkütüyor. Şimdi ister istemez Nazlıcan’da hak sahibi. Onlar ister mi? Üstelik şimdi birde evlatları olursa, pastadan pay artacak. İşin birde bu tarafına bakın. Halis ağa’nın kazancında kimin emeği var? Parasını, pulunu, servetini harcaması kimi ilgilendirir? Bence bu kadar üzerine gitmenin bir anlamı yok. Aile arasındaki meseleleri bırakın kendileri çözsünler. Kız Ayşo ( Ayşe Arman) yine yaptın yapacağını. Vallahi seni seviyorum. İlla ortalığı bizzikleyecen. Bizziklemesen rahat etmiyon.

MUSTAFA GÖKTAŞ
ÇEVRE VE TÜKETİCİ HAKLARINI KORUMA DERNEĞİ (ÇETKODER) GENEL BAŞKANI
mustafagoktas006@gmail.com (kişisel e-mail)
GSM: 0. 532. 282 29 91

ÇEVRE VE TÜKETİCİ HAKLARINI KORUMA DERNEĞİ (ÇETKODER) İLE ÜCRETSİZ OLARAK HER TÜR HUKUKİ YARDIM VE BİLGİ ALMAK ÜZERE YAZIŞMAK İÇİN : cetkoder@gmail.com

Etiketler : , , , , , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank