content Güney Marmara Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
22 Şub

Vali, Balıkesir, Bandırma ve…

Balıkesir Valisi Selahattin Hatipoğlu’nun düzenlediği 2007 yılı değerlendirmelerini aktardığı basın toplantısındayız...

Saat 10.30 olarak belirtilen toplantıya hemen hemen aynı dakikada Özmerkez’deki İl Genel Meclisi toplantı salonuna girdiğimizde, birçok kişinin ayakta kaldığını görüyoruz...

Meğerse Balıkesir il genelinde bir hayli basın yayın organı ve basın mensubu varmış. Davet eden ilin valisi olunca, icabet etmemek de olmuyor.

Sandalyelerle takviye yapılarak, herkese yer sağlandı. Ama salon tribünler gibi üç sıralı bir duruma dönüştü. Yüzün üzerinde basın mensubu, Vali Hatipoğlu’nun vereceği bilgileri beklemeye başladık.

Yalnız salona girerken, yine valilik tarafından 2007 yılında yapılan çalışmaların geniş bir şekilde içeriğini gösteren bir katalog da aldığımız için, valinin vereceği bilgileri aynı zamanda elimizdeki katalogdan da takip etme şansını elde ettik.

Tabii toplantının ilk dakikaları olarak şöyle baştan sona göz ucuyla incelediğimiz katalog, önce bir hayli detaylı olarak hazırlanmış görüntüsü verdi bizlere. Balıkesir’de bulunan kurum ve kuruluşların geride bıraktığımız yıl içerisinde neler yaptıklarını, neler yapacaklarını, rakamlar eşliğinde en geniş şekilde konulmuş elimizdeki kataloga.

Fakat, daha sonra incelediğimizde ise bir hayli eksikliğin olduğunu da gördüğümüzü söylememiz gerekir sanırım.

Yapılan yollardan, bayındırlık ve iskan çalışmalarına, barajdan alt yapı çalışmalarına kadar bütün ilgili birimlerin yer aldığı katalogda, bir gazeteci arkadaşımızın da işaret ettiği gibi deniz ile ilgili olsun, orman ile ilgili olsun doğal tabiat varlıklarına yönelik doyurucu bilginin bulunmadığını farkettik.

Bir de, son ayların gündemde en fazla yer alan Kazdağları’nda siyanürle altın aranması ve bunun karşılığında da doğal tabiat varlığımızın yok edilmeye çalışıldığı iddiaları, ilginçtir bu katalogda hiç yer almamış.

Tabii bunun yanı sıra bu kadar geniş bir çalışmanın sergilendiği bilgilendirmenin karşılığında, altından çapanoğlu arama gibi bir niyetimiz yok. Fakat, bilgilendirmenin sonunda Vali Hatipoğlu’nun sorularımızı cevaplarken belirttiğimiz gibi insan ihtiyaçlarının sonsuzluğundan, mesleğin menfi bakış açısından kaynaklanan nedenlerden dolayı olmayanları da dile getirmek görevimiz.

Fakat, takdir etmek gerekir ki, 10 yıldır yaşadığım Bandırma’da, doğal olarak da Balıkesir’de, ilk kez bir valinin, tüm ilin basın mensuplarını bir araya toplayıp, üstelik hazırlattığı bir çalışma bilançosunu da vererek, bilgilendirmede bulunmasını büyük bir memnuniyetle karşıladım.

Hatta, hafızamın beni yanıltıp yanıltmadığını teyit etmek için Valilik Basın Halkla İlişkiler Müdürü İzzet Yıldırım ile yaptığım görüşmede, daha da ilginç bir bilgiye ulaştım. Meğerse, 17 yıldır bu görevde bulunan İzzet Yıldırım da, ilk kez böyle bir çalışmanın Selahattin Hatipoğlu tarafından gerçekleştirildiğini söyledi. İnşallah bundan sonra Balıkesir için bir gelenek haline gelir de, bir vali tüm basın mensuplarına yapılan çalışmaların bilançosunu her yıl düzenli olarak açıklar. Ve bu bilgilendirmeler, gelecek yıllarda eksikliklerin tamamlanması ile dört dörtlük bir duruma ulaşır.

Ayrıca, bu tür toplantılarda Balıkesir il genelinde yer alan basın mensubu arkadaşlar da bir araya geldiğimiz için, hasret giderme konumu yarattığı için de, ayrıca bir teşekkürü haketti Sayın Hatipoğlu.

Umarız bu her yetkili için bir örnek oluşturur...

Olmadı Talip Yıldız!..

Bandırma Belediyesi’nin çıkarttığı Bandırma’nın Sesi gazetesini okuyorum.

Gazetede Başkan Yardımcısı Talip Yıldız ile bir söyleşi yapılmış. Yıldız da Bandırma’da yapılan çalışmaların hangi boyutlarda olduğunu, neler yaptıklarını, neler yapacaklarını biraz yüzeysel de olsa açıklamış.

Bu tür gazeteler, doğaldır ki yapılan çalışmaların bir anlamda reklamının yapıldığı yayın organlarıdır. Aynı zamanda toplumu bilgilendirme amaçlı olarak da yayınlanmaktadır. Tüm bunlara diyeceğimiz fazla bir şey yok da, Başkan Yardımcısı Talip Yıldız’ın acemi bir siyasetçi olarak söylediklerine söyleyeceklerimiz var.

Zaten kendisi de belirtmiş söyleşinin başında, “Belediye meclis üyesi olmadan önce, belediyenin nasıl çalıştığını iyi bilmiyordum. Öğrenmem bir yılımı aldı...” demiş.

Öğrenmesi bir yılını almış, ama demek ki hâlâ konuşması için yeterli zamanı edinememiş Sayın Yıldız.

Öncelikle takıldığım sözü şu; “Ancak, getirisi zararından çoksa buna muhalefet etmek, bence kentimize düşmanlıkla eşdeğerdir...”

Talip Yıldız, Ayyıldız tepeye kurulmak istenen çimento fabrikasına karşı çıkanlar için söylemiş bu sözü. Yani, orada bir çimento fabrikası kurulmasını istemeyenlerin tümünü birden Bandırma’ya düşmanlık içerisinde bulunduklarını ilan etmiş...

Yazık... Gerçekten çok yazık.

Siyasi kimliği olan, sıfatında belediye başkan yardımcısı ünvanı bulunan bir kişinin, Bandırma’nın yarısından fazlasını bu kente düşman ilan etmesi, en hafif deyimle haddini aşmaktır.

Demek ki Sayın Yıldız, Bandırmalıları çimento fabrikasına karşı çıkmış olarak görüyor. Ya kendisinde bir algılama hatası var ya da bilinçli olarak olayı bu yöne çekiyor.

Defalarca ben bu köşeden yazdım, benim dışımda orada konuşan herkes çimento fabrikasına karşı çıkmıyor, kurulmak istenen yere karşı çıkıyor.

Bu da bir kentlinin en doğal hakkıdır. Herkes özgür iradesini ortaya koymakla mükellef olduğuna göre, bu düşüncesini açıklayıp, ifade özgürlüğünü kullanmanın karşılığı, kente düşman olarak itham edilmekle karşılık bulmamalıdır.

Bu bana geçmişte Halil Ünlü’nün de bir sözünü hatırlattı. Başkanlığının ilk yıllarında, sebil gibi dağıtılan minibüs hatlarından dolayı eleştiride bulunmuştum da, Sayın Ünlü de beni Bandırma’ya ihanet etmekle suçlamıştı.

Allah’tan yıllar sonra Cemal Öztaylan da, benimle aynı görüşü paylaşıp, Bandırma’nın minibüs cenneti yapıldığı dönemlerde ses çıkarmayanları suçlaması da bir kez daha haklılığımızı ortaya koymuştu.

O dönemlerde çok merak etmiştim, acaba Sayın Halil Ünlü ortaya çıkıp da, bu görüşünden dolayı Sayın Öztaylan’ı Bandırma’ya ihanet içerisinde olmakla suçlayacak mı diye, ama bir türlü yapamadı... Aksine, Öztaylan yaptıklarından dolayı Ünlü’yü mahkemeye verdi...

Neticede, siyasetçiler gırtlağın 9 boğum olduğunu düşünüp, boşboğazlık yapmamalıdır.

Yoksa, hem komik duruma düşerler, hem de maksadını aşan sözler söyledikleri için, bir zaman sonra o söyledikleri sözlerinin altından kalkamazlar.

Örnek mi? Geçmiş dönemlere bakmaları zaten yetiyor... Siyaset aynı zamanda incelik sanatıdır. Bilene...

Etiketler : , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank