content

25 Eki

Türkiye’nin Milli Güvenlik Stratejisi

Yeni Dünya Düzeni, özelleştirme, küreselleştirme ve post/modernizm üzerine oturmuştur. Tüm bu kavramlar, bizim gibi azgelişmiş ülkelerin önüne örtülü işgaller, terör eylemleri, toplum mühendisliği, psikolojik harp, algı yönetimi, beşinci kol faaliyetleri, karanlık savaş yöntemleriyle birlikte yürütülüyor.

Dünyada ABD nin çöküşü konuşuluyor. Bu algıyı değiştirmek isteyen ABD; NSA-CIA-FBI-Pentagon danışmanları operasyonlarıyla, özllikle Ortadoğu'da, Kuzey Afrika'da,  Asya'da ve Türkiye'de birlik ve bütünlüğü, bağımsızlığı savunanları etkisizleştirerek, ülke yönetimine yön vermektedir.

Bunları; operasyonlar adı altında yaparak, sahte belge üretim merkezlerinde üretilen sahte belgelerle, Ülkelerdeki duyarlı kişileri, yükselen bir faşizmin tarifine uygun bir şekilde  etkisizleştirmektedir.

Ana hedef; korkutmaktır, ama herkesi, herkesi korkutmak! Korkutmak, sindirmek, yıldırmak ve insanları çaresizliğe düşürmek. Bu siyaseti ve onun hukukunun artık hiçbir engel tanımadığını herkese göstermektir.

Bu sayede istedikleri gibi, her insanı, her kurumu teslim alacaklarını ve yöneteceklerini hesaplamışlardır. Bunu da ABD li danışmanları denetiminde taşeronları ile yürütüyorlar.

Bu taşeronlar, siyasetçidir, akademisyendir, gazetecidir, tarikat cemaat mensubudur, STK yetkilisidir. TV'lerde ağızlarında salya akanlar izlendiğinde bunlar görülür. Gazetelerdeki köşe yazılarında pisliğe bulaşmış kalemlerinin yazdıklarında da bunların kim olduğu bellidir.

ABD bu taşeronları, sadece içte değil bölgesel olarak ta son kullanma tarihlerine kadar değişik düzeylerdeki operasyonlarda da kullanacaktır. Sonra da son kullanma tarihinde deliğe süpürüleceklerdir.

Jeopolitik güç, boşluk alanlarında yaşanan çatışma ve krizler ile asimetrik tehditler, Türkiye ve dünya gündemindedir. Risk ve tehditlerin, simetrikten asimetriğe doğru uzanan geniş bir yelpazeye yayıldığı bir dönemde, Türkiye'nin yeni güvenlik algılamalarını doğru ve gerçekçi belirlemesinin gereği açıktır.

Türkiye'nin güvenlik kaygıları temel olarak;

- Toplumsal dokuyu tehdit eden girişimler,

- Uzun menzilli füzeler ve kitle imha silahlarının yayılması,

- Dini değerleri istismara dayalı faaliyetler ve iç ve dış kaynaklı bölgesel çatışmalardan kaynaklanmaktadır.

Jeostratejik ve jeopolitik konumu itibariyle dünyanın en istikrarsız bölgeleri olan Balkanlar, Kafkasya ve Orta Doğıı'nun ortasında yer alan Türkiye'nin güvenlik stratejisi; ülkenin ulusal bağımsızlığını, egemenliğini, toprak bütünlüğünü, ulusal've uluslararası çıkarlarını korumak ve muhafaza etmek esaslarına dayanmalıdır.

Türkiye, güvenlik stratejisinde;

- Bölgesinde bir güç ve denge unsuru olmayı,

- Çevresinde bir Barış ve Güvenlik Kuşağı oluşturmayı,

- Bulunduğu bölgeye ve ötesine yönelik strateji ve güvenlik üreten bir ülke olmayı,

- Dünya ülkeleriyle iş birliği, yakınlaşma ve olumlu ilişkiler geliştirmek için girişimlerde bulunmayı hedef olarak seçmelidir.

Türkiye; kendi güvenliğine doğrudan etkileri gibi risk ve tehditlere, başka ülkelere endeksli yaklaşım içinde olmamalıdır.

Güvenliğin bölünmezliği ve kapsamlı güvenliğe dayalı bütünsel yaklaşım, Milli Güvenlik Sistemi içerisinde algılanmalıdır.

Bu ülkede yaşayan; ortak tarih, ortak, vatan, ortak kültür ortak gelenek-görenek, ortak din, ortak gelecek ruhuna sahip her insanın bu duyarlıklabirlik ve beraberlik içinde hareket etmesi ve ülkenin üzerindeki kara bulutları dağıtması gerekir.

Günün Sözü: Beslenmene, uykuna, ilişkine dikkat et, enerjini boşa harcama, sağlıklı olursun.

Etiketler : , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank