content

23 Eyl

Türkiye ve İran Neyle Meşgul!?

Türkiye; ABD ‘den terör örgütüne yönelik operasyon izni alma çabası içinde iken, ve bir türlü kara harekatı yapamazken, İran, Kandil’e bayrağı dikti.

İran, Büyük Selçuklu devletinin de merkeziydi. Büyük Selçuklu Stratejisine göre Anadolu’da hakim olan Bizansa karşıydı. Büyük Selçuklu, Malazgirt’te Bizansı yenince, Türklerin Anadolu’da hakimiyet süreci de başlamış oldu.

Peki şimdi ne durumda?
İran Büyük Selçuklu devleti politikalarını uygularken, Türkiye gittikçe Avrupa ve ABD odaklı devlet politikası ile kıskaç altında Bizanslaşıyor. Türkiye’de, bilim rafa kalkmış, teknoloji batıya bağımlı..

Bakın; İran’ın uzay ve havacılık teknolojisinde gösterdiği çabalar meyvelerini vermeye devam ediyor. 15 Haziran’da ikinci uydusunu ateşleyen İran’ın bir sonraki hedefi, 2019’da ilk astronotunu uzaya yollamak.

İran, Rasad-1 (Gözlem-1) uydusunu Dünya’nın 260 km ötesinde yörüngeye yollamayı başardı. Sadece 15 kg ağırlığındaki Rasad-1, Batı’nın uydularıyla kıyaslandığında oldukça küçük. Ancak İran roket teknolojisinin gelmiş olduğu noktayı gösteren en son örnek.
Washington merkezli düşünce kuruluşu Secure World Foundation’dan Brian Weeden, “İlk uyduları Safir-2’yi ateşlediklerinde, insanlar İran’ın şansının yaver gittiğini düşündü… Ancak uzaya gönderdikleri ikinci uydu, ilkinin şans eseri olmadığını gösterdi. Tersine, İran’ın roket teknolojisinin oldukça iyi olduğu gözler önüne serildi” dedi.

60 günlük ömrü olduğu bilinen Rasad-1, Dünya’nın düşük çözünürlüklü fotoğraflarını çekecek. Ancak İran’ın, bu uyduyu yollamasındaki asıl amacının uydu ateşleme ve kontrol etmedeki tecrübesini artırmak istemesi olduğu düşünülüyor.

Massachusetts’teki Union of Concerced Scientists düşünce kuruluşundan Laura Grego, “İran’ın gelecek üç yıl içinde altı ile yedi uydu gönderme planı bulunuyor… Bunlardan en az bir tanesiyle uzaya hayvan yollamak istiyorlar” dedi.

İran ise bu yıl içinde bir maymunun uzayda yolculuğa çıkacağını, 2019’da ise ilk İranlı astronotun yörüngeye çıkmasının amaçlandığını duyurdu.

Batılılar, İran’ın uzay programı altında gizli bir balistik füze projesi yürüttüğünü düşünüyor.

Uzmanlara göre, Tahran’daki Malik Aştar Üniversitesi tarafından üretilen Rasid-1 uydusunun, 2009’da ateşlenen Safir-2 uydusuyla birçok benzerliği var. ABD2nin endişesi, İran’ın bir gün ABD’ye nükleer başlıklı füze göndermesini sağlayacak roketler üretmesi.

Safir-2, İran’dan ABD’ye bir nükleer başlıklı füzeyi taşıyacak kapasitede değildi. Şahab ve Siccil olmak üzere çok sayıda balistik füze denemesi yapan İran’ın, en son Venezüella ile işbirliği yaparak bu ülkede bir füze ateşleme sistemi inşa etmek çabasında.

Tahran, 2010 yılında askeri harcamasını 7 milyar dolardan 10 milyar dolara çıkardı.

İran, insanlı uzay uçuşu amacını takip ederek prestij kazanıyor. Bu aynı zamanda Tahran’a motivasyon sağlıyor. Hem içerde hem de dışarıda itibarını artırıyor.

Roket bilimi kesinlikle teknolojinin ikili kullanıldığı bir alan. Ülkeler geleceğe yönelik planlarını yıllar önceden açıklayarak, üzerlerindeki şüpheleri de azaltmış oluyor.

Uzaya uydu fırlatan, uzun menzilli füzeler geliştiren İran kendi yolcu uçağını yaptı.

Ha sahi Türkiye’deki siyasetçiler, gazeteciler, akademisyenler ne yapıyor dersiniz. Ücretli memurlar, siyaset yoluyla bürokraside yer kapma yarışında. Baksanıza milletvekilleri, kurul üyeleri, müsteşarlar, genel müdürleri ve bakan yardımcıları hep profesör. Bilim mi onlar için gerek yok, anlamı da yok.

Sonra da diyorlar ki; Türkiye özgür ileri demokrasi. Olsan ne olur, olmasan ne olur. Gelir dengesizliği ile bir avuç insan mutlu yaşarken, yığınlar din afyonu ile uyuşturulurken, çağın değerlerinden habersiz ortaçağ algısına göre güdülen toplumda bilim, duyarlılık olur mu?

İşte Türkiye ve İran gerçeği

Günün Sözü: Birikimi olmayan kişilerin devlet adamlığı başarılı olmaz.

Etiketler : ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank