content

03 Tem

Türkiye Hukuk Devleti Olmaktan Uzaklaşıyor mu?

İnsanlar; farklılıkların eşitsizlik doğurduğunu, gücü elinde olanın
ayrıcalıklı olduğu, keyfiliğin haklardan yararlanmada düzensizlik meydanagetirdiği endişesi içindedir.

İnsanlar; bazı insanların bazılarından daha ayrıcalıklı olmasını önlemek
için de hukuk kurallarını, adil yargılamayı, kanun önünde eşitliği,
masumiyet ilkesini, suçsuz ceza olmaz ilkesi benimsemiştir. Bunun sonucu
olarak hukuk devleti kavramını benimseyerek, anayasa ve yasalarla siyasi
iktidarın, sermaye sahiplerinin halk yığınlarını istismarını önlemeye
çalışmışlardır.

Çağın gereği; anayasal devlet, hukuk devletidir. Demokrasi,
ayrıcalıkların olmadığı herkesin eşti olduğu hukuk devleti varsa anlamlı
sistemdir.

Demokrasi; yöneticilerin halk tarafından belli süreyle seçmesi ve
değiştirebilmesi iken, hukuk devleti; kişi sınıf ve zümre ayrımcılığının
olmadığı herkesin her vatandaşın doğuştan eşit haklara sahip olduğu
temeline dayanır. Bunun içinde kuvvetler ayrılığı anlayışı ile yargı
bağımsızlığı esas alınmıştır.

Tarih boyunca; yargıyı istediği gibi kullanan siyasi iktidar, her zaman
hukukta muhaliflere adalet hakkı tanımadan yeni haksızlıklar yaratmıştır.

Ne adına? Din adına, ideoloji adına haksızlıklar yapılmıştır,
yapılmaktadır.

Gücün hukukunun olduğu yerde despotizm vardır.

* *

Hukuk  başka şeydir, yasa çıkartmak başka şeydir. Hukuk, yasayı
belirler. Yasa, hukuku belirlemez. Bir yasa çıkarıldığında bu hukuk olmaz,
yasal düzenleme olur.

Türkiye'de bugün; hukuk devleti mi, yargı bağımsızlığı mı çoğunluk
despotizmi mi var tartışmaları yapılıyor.

* *

Genel olarak gözlenen; siyasi iktidarın yargı gücünü de kullandığı, bunun
için yasal düzenlemeler yaparak yargı erkini emrine aldığı şeklindedir.

Özel yetkili mahkemelere ilişkin düzenleme; kamuoyuna sunulmadan
tartışılmadan değişiklikler son ana kadar açıklamadan anında meclise
getiriliyor, görüşülüyor ve çoğunluk oylarıyla kabul ediliyor.

* *

Mevcut özel yetkili mahkemeler kaldırılıyor, yeni özel yetkili mahkemeler
kuruluyor.

Verilen yetkiler, normal, olağan bir hukukun çok üstündedir. Bu
mahkemelerle; hukukun temel ilkeleriyle bağdaşmayan düzenlemelere
gidilmiştir. Yani Türkiye'de siyasi iktidar gücü; *hukuk devleti* değil *yasa
devleti* olmayı tercih etmiştir.

* *
Yeni düzenleme ile süren davalar yeni yasadan hiçbir şekilde
etkilenmeyeceği ifade ediliyor. Tutukluluk süreleri ve özel yargılama
usulleri aynı kalıyor. Kamu görevlilerine uyuşturucu ve mafya suçlarında
izin koruması getiriliyor.

CMK'nın (Ceza Muhakemesi Kanunu) 250, 251 ve 252. maddeleri yürürlükten
kaldırılıyor. Bu maddelerde yer alan düzenlemeler Terörle Mücadele
Yasası'na aktarılıyor.

Özel mahkemelere verilmesi gereken yetkiler; hukukun temel ilkelerine
dayanmalıdır.

Bunlar;

-suçsuzluk karinesi ilkesi

-kuşkudan sanık yararlanır ilkesi

-silahların eşitliği ilkesi

-adil yargılanma ilkesidir

Hukuk devletinde; kimseye olağanüstü, hukukun olması gerektiğini
söylediğinin dışında yetkiler verilemez. Verildiğinde başka güç merkezleri
oluşur, hukuk ortadan kalkar.

Yasalar; hukukun hizmetinde olmalı. Hukuku kimse kullanmamalı. Sonuçta
yasal bir düzenleme yaparsınız ama bu hukuka uygun olmaz,

* *
Hukukun amacı; düzeni ve adaleti sağlamak demektir. Adalet, yasanın
emrine girmişse o zaman görünüşte bir adalet vardır. Hukukla ilgisi olmaz,
görünüşte hukuktur.

Hiç kimseye, olağanüstü, hukukun olması gerektiğini söylediğinin dışında,
yetkiler verilmemelidir. Verilirse, hukuk ortadan kaldırılmış olur.

Korkarak, ürkerek, duygusallığa kapılarak hukuk oluşturulmamalıdır. Yasa
çıkarırsınız ama artık o hukuk değildir, iktidar gücünün *korku aracı*dır.

Yaşanan ve yaşatılan sıkıntılar, toplumda hemen herkesi rahatsız edici
bir boyuta gelmiştir.

Keyfi yandaşı koruma ve kollama, muhalifi sindirme susturma, hak almadan
mahrum etme anlayışı; adalet sistemini, yargı sistemini bunaltmış, yargıya
olan güveni sarsmıştır.

Oysa yargı; güçsüzlerin sığınacağı limandır. Hak arayan ya da haksızlığa
uğrayan insanlar, adaletin tarafsız ve yansız sağlanması ile rahatlamalıdır.
Uygulamalardan ve sıkıntılardan ders alınmalıdır.

Günün Sözü: Güçlünün güçsüze yapacağı en büyük kötülük, adalet adına
adaletsizlik yapmasıdır.
 

Etiketler : , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank