content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

25 Oca

Tam Bir Perişanlık Tablosu…

Ülkemin, tüm Türklük ve İslam Âleminin, içinde bulunduğu duruma; arz ettiği perişanlık tablosuna, çok üzülüyorum, kahroluyorum.

Durumumuz, ne İslamiyet, ne de insanlığın kurallarına uymuyor. Tam anlamı ile yüz kızartıcı, yüz karası bir durumdayız. Her tarafımız dökülüyor. Elle tutulabilir, biraz olsun kabul edilebilir bir tarafımız yok.

1) Koyu bir cehalet içindeyiz. Okumuyoruz, araştırmıyoruz, tezekkür ve tefekkür etmiyoruz. Kulaktan dolma, tümü yanlış bilgilerle idare ediyoruz.

2) Her tarafı; sahte tarikatlar, çıkarcılar şeyhler ve en önemlisi de sayısız terör örgütü işgal etmiş durumda. Bölünmeler, cinayetler, vahşetler, zirve yaptı. Ne Dinimizi, ne de ilmi biliyoruz. Ne dindarlığımız kaldı, ne de insanlığımız.

3) Tam anlamı ile dünya hırsına kapıldık. Masa-Kasa-Nisa üçgeninin esiri olduk. Haram, helal umurumuzda değil. Herşey mubah. Rüşvet, yolsuzluk, hırsızlık, zina, saçı bitmemiş yetim hakkına el uzatmak, emaneti ehline vermemek, yalan, iftira, zulüm, kıyım, haksızlık, din istismarı, lüks, israf, saltanat, gurur, kibir, enaniyet, tembellik, köşe dönmecilik, beleşçilik, torpil ve kayırmacılık, kamu kaynaklarının yandaşlara peşkeş çekilmesi ve yağma edilmesi; olağan hale geldi.

4) Hapishaneler doldu. Hırsızlık, sapıklık, gasp, uyuşturucu, kumar, fuhuş, cinsel taciz, terör, cinayetler maksimum düzeye çıktı. Ülkelerde; can, mal, namus emniyeti kalmadı. Saçma sapan töreler, kan davaları, her tarafı sardı.

5) Zaten; fikir, ifade, inanç ve teşebbüs hürriyetlerinden bahsetmek, hiç mümkün değil. Tüm Türk ve İslam Dünyası, demokrasiden nasipsiz. Her tarafta, diktatörlük, aile saltanatları hakim. Tam anlamı ile baskı rejimleri hüküm sürüyor. Yönetimler, halktan kopuk, halka uzak, halka yukardan bakar durumda. Devamlı olarak gerilim politikaları, yalan üretimi, hayali iç ve dış düşmanlar üretme faaliyetleri, provokasyon senaryoları, suni gündemler, kutuplaştırmalar, fişlemeler, dışlamalar; satın alınan veya baskı altında tutulan medya; yok edilen hukuk ve demokrasi düzeni.

6) Her tarafta, kan, gözyaşı, sefalet kol geziyor. Ama, iktidar ve yandaşları lüks ve sefahat içinde. Sefahat ile sefalet yan yana. Bu arada, dalkavuklar da övgü, yalakalık ve putlaştırma yarışı içinde. Bol nutuklar, gösterişli camiler ile toplumlar uyutuluyor.

7) Ezilen kadınlar; okutulmayan, küçük yaşta evlendirilen, hatta satılan kız çocukları. Eğitimsiz, cahil toplumlar. Kasıtlı olarak kalitesiz tutulan eğitim sistemleri. Herşeye sessiz kalan (hata günahlara fetva veren) din adamları ve Diyanet teşkilatları.

8) Hepsi birbiri ile kanlı-bıçaklı İslam Ülkeleri. Hepsi bağımlı. Bir sömürgeci ülkenin güdümünde. Yer altı ve yer üstü servetleri yağmalanıyor. Halkları sefalet içinde.

Siyonist-Evangelist ittifakı; Şia-Vehhabilik afeti; Haçlı kumpasları, hepsini kuklaya çevirmiş durumda.

Sonra da, kalkmış bazıları, “CİHAD” propagandası yapabiliyor! Aslında, Cihad’ın ne olduğundan bihaber. Konuya sadece vahşet, insanlık dışı davranışlar gözlüğünden bakıyor. İslam’ın özüne, tam manası ile aykırı davranışlar sergiliyor. Şuurlu bir şekilde; İslamafobi’yi körüklüyor. Siyonist politikalara destek veriyor. Masum insanları katletmenin, en büyük günah olduğunu idrak etmek istemiyor.

Mubarek Kitabımızda ve sevgili Peygamberimizin(sav) Hadis-i Şeriflerinde, en fazla “güzel ahlaktan” bahsedildiğini; “Ben güzel ahlakı tamamlamak için geldim” dediğini bilmiyor, Sulh Peygamberi olduğunu düşünmüyor. En büyük Cihad’ın, insanın kendi nefsini ıslah etmesi, herkesin güven duyabileceği bir insan haline gelmesi, olduğunu anlamıyor.

Rabbim (CC) yardımcımız olsun. Bir uçuruma doğru, hızla yuvarlanıyoruz.

 

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank