content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

03 Eki

Süt Kırmızı, Kan Beyaz mı? (I)

Süt kırmızı, kan beyaz mı? Hayır. Aklı ve sağlığı yerinde, okuyup öğrenmiş her insan için süt beyaz, kan kırmızı olarak bilinir ve öyle kabul edilir. Peki, kime göre süt kırmızı, kan beyaz? Okuyup öğrenmeyenlere (Cahile)hayatı, dünya ya gözlerini açtıkları gibi kalarak düz kontak görenlere göre süt kırmızı kan beyazdır. Aklı başında, sağlığı yerinde her insan için süt dünyanın her yerinde beyaz, kan kırmızıdır. Süt’ün kırmızı, kanın beyaz olduğunu ülkemizde ve bütün dünyada söyleyecek biri ya da birileri var mı? Yoktur, neden yoktur. Doğru süt gibi beyaz, kan gibi kırmızıdır.

Yani sütün rengi yerinde beyaz, yeri geldiğinde kırmızı oluyorsa, işte o zaman doğru, sana ve bana göre değişebilir.

Sütün ve kanın rengi hiç değişmediğine ve bundan sonrada değişmeyeceğine göre, doğru tektir ve asla değişmez.

Doğru ülkemizde olduğu gibi bütün dünyada doğrudur. Gerek ülkemizde ve ilimizde, gerekse bütün dünyada doğruya yanlış, yanlışa doğru, Süt’e kırmızı Kan’a beyaz diyenler cahil insanlar. Süt’ün beyaz, Kan’ın Kırmızı olduğu gerçeğini doğru olarak kabullenmenin ilk ve tek yolu okuyup öğrenmektir.

Yalnızca cennet vatan Ülkemiz Türkiye ve Türk insanlarının değil, bütün dünya insanlarının en büyük derdi, en büyük tasası ve en büyük baş belası cehalettir. Gerek ülkemizde gerekse dünyada vuku bulan bütün olumsuzluklar, kanunsuzluklar, hırsızlıklar, ahlaksızlıklar, allahsızlıklar, kitapsızlıklar ve tüm şerefsizlikler, cehaletin, cahilliğin birebir sebep olduğu olumsuzluklar değil de ya nedir? Evet, aklın ve bilimin kabul ettiği bir geçek vardır. O da Bütün olumsuzlukların temelinde cehalet yatmaktadır. Hangi olumsuzluğu kaldırırsanız kaldırın, muhakkak ki altından cehalet, cahillik çıkar. Kısacası bütün kanunsuzlukların temelinde cehalet yatmaktadır. Peki, yaratılmışların en mükemmeli olarak dünya gözlerini açmış olan insanlar, bütün bu pisliklerin anası ve elebaşı sı olan cehaletten nasıl kurtulurlar. Tabii ki okuyup öğrenerek.

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Kurucusu ve dünya Lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk” Çalışmadan, Yorulmadan, Üretmeden, Rahat Yaşamak İsteyen Toplumlar, Önce Haysiyetlerini, Sonra Hürriyetlerini Ve Daha Sonra İstiklal Ve İstikballerini Kaybederler”. Bu aziz milleti cehaletten kurtararak sağlıklı ve huzurlu geleceğe hazırlamakla yükümlü olan, O öğretmenler ki; Çocuğunun cebindeki parasına, Gönlündeki yarasına, Köyündeki danasına kadar her şeyi bilirdi! Derken mesleğinin ehli öğretmenlerin önemine, okuyarak hayatın gerçeklerini öğrenmek isteyen sorumluluk sahibi insanlara vurgu yapılmaktadır. Burada okumadan öğrenmeden rahat yaşamanın mümkün olmadığı anlatılmaktadır. Okuyup öğrenerek yaşamını idame ettiren toplumlar, rahat ve huzuru yakalamış, hayatlarını belli bir plan ve program içersinde gelecek kaygısı ve kuşkusu gütmeden idame ettiren mutlu toplumlardır.

Türkiye ve Türk toplumunun okuyarak hayatlarını tertip ve düzen içersinde sürdüren okumuş toplumların ve ülkelerinin insanlarından nesi eksik ki, okuyup öğrenme yoluna gitmiyor ya da gidemiyor da yalancıların ve dolandırıcıların peşlerinden koşar adımla gitmeye devam ediyor. Burada, ya biz insanlarda, ya da bizlerin sevk ve idarecilerinde bir sorun bir sıkıntı var. Yoksa akıl desen bizde, çuvalla var. Ama her nedense aklımızı okuyup öğrenmekten yana kullanmaktan ziyade hazırcılıktan, yalancılıktan, üçkâğıtçılıktan, bilerek ya da bilmeyerek uşaklıktan yana kullanmayı tercih ediyoruz. Okumadan öğrenmeden rahat yaşanmayacağı, rahat ve huzurlu bir hayat sürdürülemeyeceği bütün dünyada olduğu gibi ülkemizin içinde bulunduğu sıkıntılı durumdan belli değil mi?
Devamı Haftaya
Ahmet Yenin
Süt Kırmızı, Kan Beyaz mı? (I)

Etiketler : , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank