content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

05 Ağu

Sözün Özü (Güzel, Anlamlı ve Manalı Sözler)

“SÖZÜN ÖZÜ”

Adlı kitabımdan

Güzel, Anlamlı ve Manalı Sözler

YÜCE  HALKIMA ARMAĞAN OLSUN..!

SÖZÜN ÖZÜ’NE GİRİŞ

*

Aklımız Allah’a, düşüncemiz bize aittir. Onun için; Kendi dışımızdaki tüm akıl sahipleri ile İlahi kader hükmünce mücadelemiz, kişiliğimizi ve kaderimizi oluşturur. Çünkü yaşarken akıl erdirip güç yetirdiklerimiz sonunda bize iyi kader, akıl erdiremeyip güç yetiremediklerimizde sonunda bize kötü kader olarak döner.

*

Her keşkenin öncesi pişmanlık, sonrası şişmanlıktır.

*

Hayat; Var olup yaşamaktır. Yaşamak hayatın farkında olmaktır. Farkında olmak, yaşadığın hayatı anlayıp, anlamlandırarak ona değer verip mana katarak insanca yaşamaktır.

Bunun için kendine değer verip, içinde bulunduğun hayatı sevmek, sevmek için yaşadığın hayatı sürekli geliştirip güzelleştirerek zenginleştirip yaşamak esastır.

Bu esas üzere kazanılıp elde edilmiş olan tüm bu değer ve yargılardan oluşan insani zenginliğin de sürekli değerinin artırılıp büyütülüp paylaşması da asıl insanlık olsa gerek.

*

Acı çekmeyen yürek büyümez. Büyümeyen yürek, insanlığın ve hayatın kadrini, kıymetini bilmez.

*

Acılara katlanmayan yüreğin yaşama sevinci olmaz.

*

Aç adamın elini, ateş yakmaz.

*

Aç adamın her sözüne inanılmaz.

*

Açlıkta, ekmeğin serti diş kırsa da yenir.

*

Adama; adamlığı adam, eşekliği eşek olan öğretir.

*

Adamın küçüğü her delikten geçer.

*

Adaleti güç oluşturur, güç sağlar. Güçsüzün adaleti olmaz. Onun için adalet dağıtan güçlü; adil değilse, zalim olur.

*

Adalet Hakk’a yönelik, hakkın teslimiyetidir.

*

Adalet insanın değerini, insanlığın erdemini artırır.

*

Adalet ölüye benzer; Hak yerini bulmayınca hukuk, ölü toprağa konmayınca ceset kokar.

*

Adalet, yalnız insana güç katar.

*

Adaleti güç oluşturur, güç sağlar. Çünkü güç kaynağını kalpten (vicdandan) alır. Kalp gücünü Hak’tan alır.

*

Adaleti yerine getirmeyen yargıç, Hak yanında suçlu, kendi vicdanında mahkûmdur.

*

Adaletin olmadığı yerde, Allah inancı olmaz.

*

Adaletinden şüphe edilmeyen tek mahkeme, vicdandır.

*

Adaletsiz toplumda, suçlu çoktur.

*

Adamı büyültüp küçülten sözüdür.

*

Âdem neyse, badem de o dur. Çünkü her ikisinin özü, kabuğu birdir.

*

Adın çirkinliği harften, yüzün çirkinliği kalpten, kişinin huy çirkinliği ise zaman içinde kazanıp elde ettiği kötü  alışkanlıklarındandır.

*

Affedici olmak için cesur, kin güdüp düşmanlık etmek için korkak olmak gerekir.

*

Ağacı kabuk, insanı çul çaput korur.

*

Ağacı kurt, insanı yalan yer bitirir.

*

Ağız yer, yüz utanır.

*

Ağız yeme alışkanlığı kazandı mı, mide doymak bilmez.

*

Ağzımızdan çıkan en onurlu ses, vicdanımızın sesidir.

*

Güzel ahlak; kemiğe bürünmüş ette değil, etiğe bürünmüş benliktedir.

*

Ahlâk lâmbaya benzer, kirlenince ışığını kaybeder.

*

Ahlâk; kendimiz ya da toplum yararına olabilecek her güzelliği yapabilme becerisini gösteren huy güzelliğidir.

*

Ahlaklı insanın özgürlüğü erdemlilik, tutsaklığı onursuzluktur.

*

Ahlaksızlık zamanla insanı soysuzlaştırır.

*

Ahmaklar her görüp duyduklarını, akıllılar ise sadece beğendiklerini alkışlarlar.

*

Akan zamana karşı, yol durur.

*

Akıl Hak, düşünce adalettir.

*

Akıl başta, güç bedende, anlayış; insanı olgunlaştıran yaştadır.

*

Akıl, baştan yukarı çalışırsa insanı yüceltir, baştan aşağı çalışırsa alçaltır.

*

Akıl bedenin bekçisi, ruhun dostudur.

*

Akıl düşünür, gönül birleştirir, nefis ayrıştırır.

*

Akıl düşünebildiği, göz görebildiği kadar işe yarar.

*

Akıl düşüncenin, düşünce de eylemin anasıdır.

*

Akıl için, Allah dışındaki her şey sonludur. Sonlu olan her şeyin bilgisine ulaşılır.

*

Akıl ve ilimden sapanın sonu şeytanlıktır.

*

Akıl gücü kalp gücüyle birleşirse güç “güç” olur, güç de başarı.

*

Akıl Hakk’a aittir, hakkı temsil eder. Düşünce bize aittir. Adaleti temsil eder.

*

Akıl insanı ilahlaştırmamalı, ilaha yaklaştırmalı.

*

Akıl; köre göz, sağıra kulak, yüreksize yürek,  dilsize dil, sözsüze sözdür.

*

Akıl kulağın duyup, gözün gördüğünü; duyar, görür ve söyler.

*

Akıl kulakla duyar, dille söyler.

*

Akıl radar istasyonuna benzer, gözün görmediklerini görür, kulağın duymadıklarını duyar.

*

Akıl bilip öğrenmenin, kalp eğitilip eylem yapmanın kaynağıdır. Onun için inançtan akıl değil, kalp sorumludur.

*

Akıl okuyup öğrenip düşünce üretip feraset göstermenin, kalp eğitilip vicdan sahibi olarak cesaret göstermenin kaynağıdır.

*

Akıl var, insan başını baş eder; akıl var insan başını taş eder.

*

Akıl varlıktır, düşünce var olmaktır. (Ezeli var olan varlık Allah’tır. Düşünmek var olup, kul olmaktır.)

*

Akıl varlığa, düşünce var olan varlığın varlığına aittir.

*

Akıldan dolayı başımız, hizmetinden dolayı aklımız Allah’a aittir. Düşüncemizden dolayı benliğimiz, benliğimizden dolayı bedenimize hizmet eden düşüncemiz de bize aittir.

*

Akıldan uzaklaşan, Hak ve hakikatten de uzaklaşır.

*

Akılca büyümeyen çocuk, adam olmaz.

*

Akıllı adam her şeyi bilmek için değil, hayatı kolaylaştırmak için okur / öğrenir.

*

Akıllı bir adam için Kur – an Kerim ve felsefe; insanı güzel düşünüp, güzel yaşamaya sevk eder.

*

Akıllı insanın kulağı uzun, dili kısa olur.

*

Akıllı görünme çabası, insanı daha çok aptallaştırır.

*

Aklı olan değil, düşünen insan; insandır. Yoksa bütün hayvanlarda akıl var.

*

Akıllı yağını ekmeğine, deli üstüne başına sürer de yer.

*

Akıllılar susunca, ahmaklar konuşur.

*

Akıllıya gülen deli, deliye gülen akılsızdır.

*

Akılsız baş, mezar taşına benzer, her ikisi de boş bedeni bekler; birinde akıl, birinde de ruh yoktur.

*

Akılsız yürek, yüreksiz akıl bir hiçtir.

*

Akla aykırılık çirkinliktir.

*

Akla doğruyu gösteren Hak’tır; Hak’tan şaşan akıl yanılır.

*

Akla yol gösterip yön veren ve görünmeyeni görüp bilinmeyeni bilen gönüldür.

*

Akli irade gücüyle elde edemediklerimizi elde etmek için Allah’a yakarışımız duadır.

*

Aklı olanın öğretmeni çoktur. Çünkü  öğrenmek isteyen akıl sahibine, bütün dünya öğretmenlik eder.

*

Aklı bertaraf eden (sevgiden oluşmuş) aşırı duygu seline “aşk” denir.

Aklı olmayanın adaleti olmaz.

*

Aklı olmayanın; gözü kör, kulağı sağırdır.

*

Aklı kıt olanın, doğrusu az olur.

*

Aklı küçük olan, her şeyi bildiğini sanır.

*

Aklı küçük olan nefis peşinde, büyük olan insanlık peşinde koşar.

*

Aklını kullanıp alırsan tedbir; ne kısmetini başkası kapar, ne de başkasının kısmetini taşırsın kapıya kadar.

*

Aklı zaafa düşüren kalp, kalbi zaafa düşüren gönüldür.

*

Aklımıza gönlümüzün gücü yeter ama gönlümüze aklımızın gücü yetmez. Çünkü gönül, Hak işi; akıl, kul işidir.

*

Aklın sınırı olur, nefsin olmaz.

*

Aklın üstünü örten karanlık, insana korku verir.

*

Aklın yolu açılmadan, hikmet sahibi olunmaz.

*

Aklını çuvala koyup ağzını da bağlayarak sakın bir başkasının eline verme, sonra onu sana emanet eden Hakk’a ihanet etmiş olursun.

*

Aklını kullanmayan toplumların sahte ilahları çok olur.

*

Aklını kullanmayanın kaderini Allah değil, başkası yazar.

*

Aklını kullanmayanın dostu az, düşmanı çok olur

*

Aklını; gözüne çeviren dünyayı, gönlüne çeviren Allah’ı görür.

*

Aklını konuşturan âlim, ruhunu konuşturan şairdir.

*

Aklın önüne nefsi, nefsin önüne de hırsı getiren; her kim olursa olsun, o artık adamlıktan çıkmıştır

*

Akrabalarımızı kaderimiz; arkadaşlarımızı biz belirler, biz tayin ederiz.

*

Alacağın da borcun da çoğu insana düşman kazandırır.

*

Alaycı taklit bir hastalıktır, başkalarını alaya alıp, taklit etmek zamanla kendi hastalığımızı oluşturur.

*

Alçalan insanın utanmazlığı artar.

*

Aleniyet barışı kalıcı kılar.

*

Alın yazısını kalem değil, akıl yazar.

*

Alışkanlıklarımız bizi; zamanla iyi ya da kötü bir insan yapar.

*

Alışkanlıklarımız ruhumuza kazınan bıçak izi gibidir. Bizimle birlikte büyürler ama kolay kolay unutulup, silinmezler.

*

Âlim aklına, zalim nefsine uyar.

*

Âlim ilme, zalim şetanlığa doymaz.

*

Âlimi ahlaksız olan topluluğun, kılavuzu şeytan olur.

*

Âlimin affı, cahilin kusuru olmaz.

*

Âlimin bir, cahilin bin ilahı olur.

*

Âlemi içine alan Âdem, âlem içinde âlemdir.

*

Alkışla şımaran işinden tez olur.

*

Akrabalarımızı kaderimiz; arkadaşlarımızı biz belirleyip, biz seçeriz.

*

Alacağın ve borcun; azından kimseye birzarar gelmezken, çoğu insana düşman kazandırır.

*

Alaycı taklit bir hastalıktır, başkalarını alaya alıp, taklit etmek zamanla kendi hastalığımızı oluşturur.

*

Alçalan insanın utanmazlığı artar.

*

Aleniyet barışı kalıcı kılar.

*

Alın yazısını kalem değil, akıl yazar.

*

Alışkanlıklarımız bizi; zamanla iyi ya da kötü bir insan yapar.

*

Alışkanlıklarımız ruhumuza kazınan bıçak izi gibidir. Bizimle birlikte büyürler ama kolay kolay unutulup, silinmezler.

*

Alışkanlıklarımız ruhumuza kazınan bıçak izi gibidir. Bizimle birlikte büyürler, genelde de bizimle birlikte ölürler.  Çünkü akli iradeyle yaşayan bir toplum olmadığımız için alışkanlıklarla yaşamak kolaycılıktır.

*

Âlim aklına, zalim nefsine uyar.

*

Âlim ilme, zalim şetanlığa doymaz.

*

Âlimi ahlaksız olan topluluğun, kılavuzu şeytan olur.

*

Âlimin affı, cahilin kusuru olmaz.

*

Âlimin bir, cahilin bin ilahı olur.

*

Âlemi içine alan Âdem, âlem içinde âlemdir.

*

Alkışla şımaran işinden tez olur.

*

Allah; akıl, sevgi, aşk üçgenindeki muhabbette (sözde, ilimde) saklıdır.

*

Allah akıl üstü bir varlıktır. Varlığına her düşünen akıl sahibi ulaşır. Ama zatına hiçbir akıl sahibi ulaşamaz.

*

Allah akıl verdiklerini mektebe, vermediklerini çayıra salar.

Allah akıl verdiklerini mektebe salar, çoban eder. Akıl vermediklerini çayıra salar, koyun eder. Çoban ettiklerine de koyun ettiklerini güttürür.

*

Allah; Âdeme / bilmeyene, bilmediklerini öğretir.

*

Allah bu güne kadar akıldan daha büyük bir laboratuvar yaratmamıştır.

*

Allah; Her varlığın kendi alakı içindeki “öz”de saklı olan yaratıcı öz varlığın adıdır.

*

Allah dışındaki her şey sonlu ve sınırlıdır.

*

Allah her canlının rızkını verir ama yemesi için ağzına koymaz.

*

 

Allah her şeyin ilkidir. O, hiçbir ilke benzemez.

*

Allah, iki tür baş yaratmıştır; Birini okuyup adam olsun diye mektebe, birini de pişip aş olsun diye fırına veririz.

Allah insanı kendisi için, doğayı (dünyayı) insan için yaratmıştır.

*

Allah iyiliği, kötü olandan kaçınmamız için yaratmıştır.

*

Allah katında güzel çirkin ayrımı yoktur; İyi, kötü ayrımı vardır.

*

Allah güzeldir, yarattığı her varlığı güzel yaratır.

*

Allah güzeldir, çirkin nasihat vermez. Onun için din, güzel nasihattir.

*

Allah katında haddi aşanın, hayvandan farkı yoktur.

*

Allah kul aklına çelme takmaz. Çünkü O, her şeyi insan aklına uygun yaratmıştır.

*

Allah kuluna ne giydireceğini çok iyi bilir. Akıl verdiğine urba, vermediğine de çul, çaput giydirir.

*

Allah kuluna verdiğini geri elinden alacaksa; önce aklını, sonra ya yel, ya sel, ya da el verir.

*

Allah kuluna verdiklerini geri elinden alacaksa; önce aklını, sonra evladını, daha sonra da servevitini elinden alır.

*

Allah gözden çıkardığı kulunun mezarını bir başkasına bin bir sebeple önceden kazdırır.

*

Allah lâfzına uymayan akıl, sapkındır.

*

Allah yanında bütün hayvanlar bir araya gelseler bir insan, bütün bitkiler bir olsa bir hayvan (değerinde olmazlar) etmezler.

*

Allah yanında fille karıncanın hiç bir farkı yoktur. Her ikisinin de gücü, kudreti ve kuvveti yüreklerindedir. Onu da bir tek Allah bilir.

*

Allah yeryüzünü insan eliyle mamur eder.

*

Allah’a boyun eğmek insanı yüceltirken, kulun kula boyun eğmesi insan olanı alçaltır.

*

Allah’a yakınlık iyilikse, O’ndan uzak olmakta kötü olmak demektir.

*

Allah’ı görmek isteyen, bilgi sahibi olsun.

*

Allah korkunun değil, sevginin kaynağıdır.

*

Allah’ın kurduğu düzeni görmeyen, Allah’ı göremez.

*

Allah’ın nasihatlerine uyan akıl; sevip sevilen, çalışıp üreten, paylaşıp büyütendir.

*

Allah’ın bizler için bu dünyada öngördüğü en güzel elbise güzel ahlaktır. Onun için bu elbiseyi yaşarken giyenler, dünyada erdemli, ahrette mutlu olurlar.

*

Allah’ta başlayan ilim, Allah’ta son bulur.

*

Allah’tan sonra en önemli varlık insandır.

*

Ana için çocuk dünyanın yenmeyen en tatlı meyvesi; Çocuk için ana, dünyanın en değerli besin kaynağı ve okunacak en güzel kitaptır.

*

Çocuk için ana da dünyada hakkı ödenmeyecek en büyük tek varlıktır.

*

Anamız bizi her gün, el bizi bir gün sever.

*

Anamız bizi ölene, el işi görülene kadar sever.

*

Ana-baba evlat için, evlat kendi için yaşar.

*

Anasından cahil doğan her çocuk, eğitilmezse gerçek manada insan olamaz, anasından doğduğu (hayvan) gibi yaşar.

*

Anasından doğmamış çocuk, dünyayı ana rahminden bol sanır.

*

Anasından emdiği sütün aklığı ile vicdanen temiz olup, temiz kalanlar, bana göre özü, sözü bir, asil olan, soylu insanlardır. Elbette bunlar hırsızlıktan anlamazlar; Ama hırsız olan soysuz, sütü bozuklar, her türlü hırsızlık ve soysuzluktan anlarlar.

*

Anasını beğenmeyen evlat, tez ana olur.

*

Anneliğin ilk vasfı doğurmaksa, ikinci vasfı şefkat ve merhamet sahibi olmaktır.

*

Annenin nazı söz, azarı tokattır.

*

Çocuk için okunacak en büyük kitap anadır.

*

Anıtı anıt yapan taş değil, baştır.

*

Aptal insanlar erişemeyecekleri güçler için, akıllı insanlar güç yetirecekleri gücün artırılması için dua ederler.

*

Aptal adamı kendi haline bırakırsan yanıldığını anlamaz.

*

Aptal susmakla akıllı sayılmaz.

*

Aralarında sevgi bağı olmayanların her türlü hediyeleşmeleri rüşvettir.

*

Arayan, neyi aradığını bilmezse aradığı şeyi bulamaz.

*

Arı çiçeği, sinek pisliği sever.

*

Arkadaş arayan kendine bulmazsa bir baş, bulunur ona başını yaracak bir taş.

*

Dünyada yalnız kalmak istemiyorsan, arkandan her konuşulanı duyma. Yoksa yarın anan, baban bile yanında olmaz.

*

Arkasına düşüp gittiğimiz adama dikkat edelim; adam, adam olsun. Yoksa başımız beladan kurtulmaz. Çünkü ayıyı takip eden ine, yılanı takip eden deliğe girer.

*

Arzuda arzusuzlukta sonsuz yaşandığında insan “Ben”liği ilahlaşır.

*

Asaleti, saflık oluşturur, doğruluk pekiştirir.

*

Asıl marifet akılda değil, aklın doğru kullanılmasındadır.

*

Asıl ölüm, ruhun bedeni terki değil, yaşarken insanlığın kaybedilmesidir.

*

Aslan gibi kükreyen kedi, mahallenin bütün köpeklerini başına belâ eder.

*

Aslan gibi sevilen eşek, tez şımarır.

*

Aslan yanında köpeğe iltifat edilmez.

*

Aslan yanında köpeğe iltifat edilmez. Şayet aslan yanında köpeğe iltifat ediliyorsa; işte o zaman da, hükümdar, ya aslanın başına göz koymuştur. Ya da aslanı gözden çıkarmıştır.

*

Aslanı eşek gibi seversen, üzerine semer vurmak kolay olur.

*

Aşa doymadan sofradan kalk ki tadı damağında kalsın, sözü uzatmayıp kısa kes ki akılda kalsın.

*

Âşıksan çok nazda, dostsan çok muhabbette ısrar etme.

*

Aşığın gözü kördür, koca meydanı dört yanı duvarla örülü oda sanır.

*

Aşırı disiplin, direnci artırır.

*

Aşırı gülme, (sonunda) gözyaşını oluşturur. Onun için insan,  gülerken ağlar.

*

Aşırı hırs, heva ve heves; adaleti zora sokar.

*

Aşırı hırsın olduğu yerde mutluluk, mutluluğun olduğu yerde de hırs olmaz.

*

Aşırı kapris insan ayağına bağdır.

*

Aşırı özgürlük insanı hayvanlaştırır. Aşırı tutsaklıkta insanı melekleştirir.

*

Özgürlüğün aşırısı insanı hayvanlaştırır. Tutsaklığın aşırısı insanı melekleştirir. Ortada mutedil olmakta insanı, insan yapar.

*

Aşırı suçlama insanı başarısız kılar.

*

Aşk bir gönül misafiridir, bize danışmadan gelip gider.

*

Aşk bir gönül oyunudur, kalpte ateşle oynanır.

*

Aşk; gönlün sevdiğini kalpte misafir etmektir.

*

Aşk; birbirinin karşıtı iki varlığın birbiriyle sürtünmesi sonucunda oluşan ateşin yanıp -sönmesidir.

*

Aşk; diriliştir, diriliktir.

*

Aşk arzu, hırs, heva ve hevestir. Verip alındıkça hepsi gelip geçici nefestir.

*

Aşk, ateştir; varlığı yaşatırken, yokluğu öldürür.

*

Aşk, ateştir; varlığında yanarsın, yokluğunda üşüyüp donarsın.

*

Aşk ateştir, yanmayınca tez küllenir.

*

Aşkın tanımı ; Aşk, aklı bertaraf eden aşırı (sevgiden oluşmuş) duygu seline denir,

*

Aşk bize sorup danışmadan kalbimize girip çıkan bir gönül misafirdir.

*

Aşk; duyumsayıp, uyumsallaşmaktır. (Tıpkı anasını emen çocuğun, karnının doyup, anasının göğsünde huzur bulup, huşu içinde yatarken uyumasına benzer.)

*

Aşk, gelip geçici bir diriliktir. Onun için bizim var olup yok olmamızı sağlar. Çünkü var olup yok olan bir varlığın sonu “Hiç”liktir.

*

Aşk güldürmediğini ağlatır.

*

Aşk, ellerin kanayıncaya kadar, gülü dikeniyle avuçlamaktır.

*

Aşk, her işi kolaylaştırır.

*

Aşk, insanı güzelleştirir.

*

Aşk; insanı koşturur, naz insanı yorar.

*

Aşk insanın yüzüne olmadık zamanda gülerse, öldürür.

*

Aşk; kendiliğinden yaşamaz, yaşatılır.

*

Aşk; meyveye benzer, yemesini bilmeyen eşek gibi kemirir.

*

Aşk; mutluluğa benzer, her ikisi de sürekli yaşanmaz.

*

Aşk ne bir nefes, ne bir hevestir. Aşk alıp verilen hem bir nefes, hem bir hevestir.

*

Aşk ne bir nefes, ne bir hevestir. Aşk alıp verilen hem bir nefes, hem bir hevestir. Onun için ölümcüldür. Doğduğu gibi yaşamaz.

*

Aşk; iki ayrı beden ve ruhun birbiriyle uyum içinde yaşamasıdır.

*

Aşk ile mutluluk hayatta sürekli yaşanmaz.

*

Aşk; sevgiliyle örtüşüp, bütünleşmektir.

*

Aşk, tene değil, yüreğe dokunmaktır.

*

Aşk; ne tene dokunmaktır, ne de tenden vazgeçmektir. Aşk; tenden cana girip, cana dokunmaktır.

*

Aşk şaşkınlıktır, tutunduğun yeri bilmezsin. Onun için bazen tutulur, bazen de unutulur kurtulursun.

*

Aşk; ateşi su, suyu ateş görmektir. Tende yanarken, suda sönmektir.

*

Aşk; ne dille anlatılır. Ne sözle yazılır. Aşk duyguyla yaşanır. Yürekte ateşe, gönülde küle dönüşür.

*

Aşk sadece yaşanır, dillendirilmez. Dile düşen aşk, ölür bir daha dirilmez.

*

Aşk, (kibrit çöpü gibi sürtünürken, karşı tarafı) yakmadan yanmaktır.

*

Aşk, yanarken yaşayıp yaşatmaktır.

*

Aşk, yanmaktır; ateşini ancak anlayış söndürür, hoşgörü küllendirir.

*

Aşk, uğrunda yanılacak birini bulmaktır.

*

Aşk sakıza benzer, ağızda dolaştırılıp çiğnendikçe duygusal büyüsü bozulur.

*

Aşk sakıza benzer; ağızda dolaşırsa tez, yürekte taşınırsa geç eskir.

*

Aşk sarmaşığa benzer, sevdiğine sarılarak yaşar.

*

Aşk, iki kişinin birlikte oluşturduğu yanıp sönen ateştir.

*

Aşk Tanrı ateşidir; varlığı yaşatır, yokluğu öldürür.

*

Aşk ten ile değil, yürek ile yaşanır.

*

Aşkı ten ile yaşayan küçültür, kalp ile yaşayan büyültür.

*

Aşk tutsaklıktır, insan tutsaklığı derecesinde âşıktır.

*

Aşk, umuttur.

*

Aşk, var olup yok olmanın kaynağını oluşturur.

*

Aşk, varlıkların var olup yaşamalarına yönelik bir oluşumun hareket selidir.

*

Aşk, var olan varlıktan var olup yaşamaktır.

*

Aşk, varlığın hayat iksiridir.

*

Aşk, verip – alınır.

*

Aşk karşılık ister, onun için verip alınır. Verilip alınan her şey gibi o da azalıp çoğalır.

Aşkı ağızda taşıyan unutur, yürekte – gönülde taşıyan unutmaz.

*

Aşkı ağızda taşıyan küçültür / düşürür, yürekte taşıyan büyütür.

*

Aşkı sevdayı yaşamasını bilmeyen dünyaya boşuna gelip gitmiş olur.

*

Aşkı erkekler her kadında, kadınlar aşkı bulamadıkları erkeklerde ararlar/yaşarlar.

*

Aşkı körükleyen ateş, bedeni soldurur.

*

Aşkı doğurup, yaşatıp, öldüren kalptir.

*

Aşkın bedeli ağırdır.

*

Aşkın doğup öldüğü yer, kalptir.

*

Aşkın yaşı, yoktur. Aşk gönül işidir. Gönül, hiçbir zaman kocamaz. Kocarsa beden kocar. Onun da bu işte hükmü yoktur. Gönül, kuşa benzer. O kimi ister, kimi severse, gider ona konar. Onunla olur. Onun için onun işi hiç belli olmaz.  Bazen gider güle, bazen de gider otuna konar.

*

Aşkın ilki, insanın kendine olanıdır.

*

Aşkın en güzeli, en zor olanıdır.

*

Aşk da, mutluluk gibi sürekli yaşanmaz.

*

Aşkta kadın toprak, erkek ateştir. Hayat alıp verilen bir anlık nefes, çocuk bir yudum su, bir anlık hevestir.

*

Aşla baş, lafla karın doymaz. Ama aşkla hem baş, hem de karın doyar, sabretmesini bilirsen.

*

At soyuyla, it huyuyla, insan ahlakıyla sevilir.

*

At parladığında, akıl da kontrolden çıktığında alır başını gider.

*

Ateş teni, aşk yüreği yakar.

*

Ateşi söndüren su, insana hayat verir.

*

Ateş ateşi azaltmaz çoğaltır.

*

Ateşli konuşanlara dikkat etmek gerekir, hakikati söylemiyorlarsa mutlaka yalan söylüyorlardır.

*

Atılan taşın ardından koşulmaz.

*

Atılan taş tutulmaz.

*

Av peşinden koşan tazıyı takip etmek avcıya kolay gelir.

*

Avrupalı, ikiyüzlü para avcısıdır.

*

Ayağa kalkmayan yürüyemez; Yürümeyen hedefe gidemez.

*

Ayak yürümeden, akıl düşünmeden yorulmaz.

*

Ayakkabısı ile yatağı rahat olan mutludur. Çünkü hayat her ikisi arasında geçer.

*

Ayakları yoran baştır.

*

Ayakta ölmek istiyorsan, meyve veren ağaç gibi ol.

*

Ayaksız yürüyüp, koşup giden tek şey zamandır.

*

Aydınlıkta görmeyen göz, karanlıkta hiç görmez.

*

Aydınlıkta aradığını bulmayan göz, karanlıkta hiç bulamaz.

*

Ayıyı hızma, köpeği tasma, insanı kalbi eğitip terbiye eder.

*

Ayna akıldan daha çok cesurdur. Çünkü o hiçbir şeyi saklamadan gösterir.

*

Ayna akıldan cesurdur, çünkü ayna çirkinliğimizi yüzümüze, akıl arkamızdan izimize söyler.

*

Aynalar güzellerle konuşur, çirkinlerle konuşmaz.

*

Ayna hiç kimseye güzel çirkin demez, Onu söyleyen akıldır.

*

Aynaya bakan göz, güzel çirkin ayırt etmez. Güzel çirkin ayrımını yapan akıldır.

*

Aynaya bakmadan başkasını eleştirmek doğru değildir.

*

Aynaya bakmaktan korkan yüz, çirkindir.

*

Aynı değer yargılarını yaşarken benliklerinde oluşturup taşıyanlar, aynı hükmü verip aynı kararı oluştururlar.

*

Aynı evi paylaşmayan anne, baba; iyi anne baba olamaz.

*

Aynı lokmayı iki kişi çiğnemez.

*

Aynı şeyin birden fazla olması o şeyin değerini azaltır.

*

Ayrılık özlemi artırır.

*

Ayrılık göze gördüklerini unuttururken, ruhun özlemini artırır.

*

Az azıkla uzağa, az bilgiyle yola gidilmez.

*

Az bilen az, çok bilen çok kuşkulanır.

*

Az hata ile yaşamak isteyen çok düşünsün.

*

Azıcık aklı olan, içine koyacak bir şeyler bulur.

*

Azgın nefis aklı kör eder.

*

Azgın nefis gözü kör eder.

*

Azgın nefis, önce aklı, sonra gözü kör eder.

Cahit KARAÇ

Şair, Düşünür ve Yazar

 

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank