Sonrasız Kadınlar
Sizlere bu yazımda Lakin Yayınları’ndan yeni çıkan üçüncü kitabımdan bahsetmek istiyorum. “SONRASIZ KADINLAR”ın içinde Türkiye’de kadın şiddetiyle hunharca yok edilen kadınlarımızın birbirinden ilginç otuz gerçek hikâyeleri var…
Arka kapakta, “Bu kitabı okumadıkça ‘kadınlar anlaşılamaz” diyorum…
Gün geçmiyor ki, medyada, kadın cinayetlerinden haberler olmasın! Toplumumuzun önemli yaralarından olan Kadına Şiddet konusunu daha derinden hissetmek için isterseniz sözü daha fazla uzatmadan kitabımdaki notumu sizlerle paylaşmak istiyorum:
“Toplumsal sorunlar çözülmeden büyük bir insan topluluğu dünyada hiçbir zaman rahat olamayacaktır…”
“ … Birkaç sayfa sonra, Türkiye’nin kanayan bir yarası olan kadın şiddeti üzerine öyküler okuyacaksınız. “Akla hayale sığmaz şiddetlere maruz kalmış nice kadınlarımızın öyküsüdür bunlar. Bazen sokak ortasında, bazen kuytu bir köşede öldürülen kadınlarımız. Hani Nazım Hikmet’in aynen “Kadınlarımız” şiirinde söylediği gibi: bizim kadınlarımız, korkunç ve mübarek elleri, ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle anamız, avradımız, yârimiz dediğimiz bu kadınların hikâyesini içiniz burkularak okuyacak ve olayı gerçekleştirenlerden nefret edeceksiniz.
Kitabı sonlandırdığınızda feodal yapı içindeki çarpık ilişkileri, küçük yaşta gelin yapılarak okuma çağındaki kız çocukların egemen toplumun kahramanları olan erkeklere yem edilişlerine kızacak ve buna vesile olanlara karşı kinleneceksiniz.
Durun durun! Onları hemen yargılamadan önce kadınlarımızın toplum içinde geride bırakılan, evine hapsedilen, yalnızca çocuklarına bakan, yemek yapan, temizlikle yoğrulan, cinsel şiddetle horlanan, dövülen, aşağılanan, sonunda da acımasızca öldürülmelerinin altında yatan nedenlerini gerek psikolojik, gerek sosyolojik, gerekse ekonomik yönden bir araştırın derim.
Peki, keyfi yerinde olup kocaları tarafından el üstünde tutulan kadınlarımız; Sizler televizyonlarda kadınlarımızın sokak ortasında yok oluşlarını gördüğünüzde neler yapıyorsunuz? Empati kurup, hemcinslerinizi korumak adına tepkinizi koyabiliyor musunuz? Kadın toplum kuruluşlarıyla hareket edip buna karşı çözüm yolları arıyor musunuz?
Bugün yaşadığımız bu hunharca cinayetleri gerçekleştirenleri bizim öğretmenlerimiz, imamlarımız, çevremiz ve politikacıların söylemleri yetiştiriyor. Nasıl bir insan yetiştiriyoruz? Asıl mesele bu! Onların eğitiminden, yaşamından, ekonomisinden sorumlu olan iktidarlar bu konuda üzerlerine düşen görevleri tam anlamıyla yapabiliyorlar mı? Toplum olarak bu ciddi konuyu gündemde tutmasını biliyor muyuz? Çalışanlar düşük ücretin kıskacında nasıl boğuştuklarını, erkeklerin, eşlerinin ve çocuklarının isteklerini günümüz şartlarında ne zorluklar altında karşıladıklarını, yine, evlatlarını okullarına yollayan ebeveynlerin onlara bir simit parasını bile veremedikleri ortamın ciddiyetini hissedebiliyor musunuz? Yaşama ayak uyduramayıp, borç batağında boğulan erkeklerin cinnet geçirmelerini sosyo-psikolojik ve ekonomik bağlamda ne kadar inceleyip önlemler alabiliyoruz?
Sonuç olarak eğitimde, ekonomide, mutlulukta, basın özgürlüğünde, hukukta dünyada ilkleri paylaşan Finlandiya, Norveç, Hollanda, Danimarka gibi ekonomi ve demokrasisini geliştirmiş ülkeler arasında kendimizi bulamadığımız sürece, maalesef bu ilkelliğin sona ereceğini düşünmek hayalden öteye geçmez. Keşkelerle yol alınmıyor ancak, öykülerimdeki olumsuzluklar olmasaydı da keşke bende yazmasaydım!”
Kitabımı nasıl edineceksiniz?
İnternet üzerinden Google’a “Sonrasız Kadınlar” yazarak farklı sitelerden, yayınevimin dağıtım sahasında bulunan illerde bulunan kitapsever dostlarım ise, http://www.lakinyayinevi.com/satisnoktalari.html linkinden temin edebilirler…
- TÜYAP Bursa Kitap Fuarı’nda okurlarla buluşmak, onlarla sohbet etmek keyifliydi… Burada kültüre önem veren Line TV, kitaplarıyla birlikte birçok yazarla sohbet etti. Birkaç cümlede biz ettik…İşte röportajımın linki: http://www.youtube.com/watch?v=y_-zqR7IUQ0&t=14
Üç yıldır beynimde kurgulanan 4 ncü kitabımı beyaz sayfaya geçirmek ümidiyle, keyifli okumalar diliyorum.
Ertuğrul Erdoğan
Mart 2015/Bursa