Siyasetimizin Fırıldak Kubi’si
Allah günahlarını affetsin.
Yaşarken çok yazıldı.
Öldü, gitti Türk siyaseti adına mutlaka bir daha yazılmalı.
Çünkü unutulmayacak.
Adı, kolay silinmeyecek.
Kubilay Uygun.
Nam-ı diğer Fırıldak Kubi.
“ Bugün Kubi, yarın Kubik, öbür gün Kubiş’im” diyen eski milletvekili.
***
20. Dönem Afyon Milletvekili olarak TBMM’ye girdi.
Babası eski milletvekiliydi, namını kullandı.
“Serbest ticaret” yapıyordu, “serbest siyaset”i öğretti.
Üç yılda altı kez…
Bir ayda üç kere…
Bir günde iki parti değiştirmekle adını duyurdu.
Onun için ismi millileşti:
Fırıldak Kubi.
***
İlginçtir, her parti kollarını açtı.
DYP’de “Haydi Türkiye’m, ileri” kampanyasında el kaldırdı; DSP’de güvercin uçurdu, MHP’de kurt selamı yaptı, CHP’de başkan
adayı oldu, ANAP’ta il genel meclis üyeliğine seçildi. DTP’ de yönetimdeydi.
Türk siyasetinin bulanık, sisli günlerinde hep gündemdeydi.
Ne zaman kritik oylama yapılacak, o bulunur, oyu alınırdı.
Ertesi gün, iddialar ortaya atılırdı:
“Yüklü çek aldı”
Kendine sorarlardı, cevap:
“ Karıştırma!”
***
Avukatlar hakkında dava açtı:
“ Vatandaşın ödediği vergiyle maaş alıyor. Ahlakıyla ülkeye kötü örnek oluyor”
Dokunulmazlığı vardı, tutmadı.
Sonradan bakıldı, takipsizlik verildi.
Bazı milletvekilleri ateş püskürürdü:
“ Abdesti tutmayana, namaz kıldırmak mümkün değildir”
Cevaplardı:
“ Hepimiz lider piyonuyuz. Lidere katma değeriz, başka işe yaramayız”
***
Meclis kürsüsünde hiç konuşmadı, hiçbir komisyonda yer almadı, bir yasa önerisi vermedi.
Kendine göre gerekçesi;
“Partinin beyleri, ağaları var. Onlar hazırlar, biz imza atarız. Konuşsan, yazsan ne olur?”
***
Parti transferlerinde “malı götürdü” iddialarına gülerek, yorumlardı:
“ Zengin olmayan milletvekili bu sistemde bir daha seçilemez!”
Öğretmen eşi, bir transfer sonrası ilgisiz bakanlıkta genel müdürlüğe atandı.
Sordular:
“ Ne alaka, yapabilir mi?”
Kayıtsız kaldı:
“ Onun kadro meselesi. İki gün sonra ayrılır”
Aynen oldu.
***
Siyasetimizin transfer rekortmeni Kubilay Uygun, “ neden böyle yapıyorsun?” sorusuna hep gülüyordu:
“ Kardeşim, suçlu ben miyim? Çağırıyorlar, işin halledilecek diyorlar. Onlar razı, ben razı. Çağırmasınlar!”
***
Çapkındı, itiraf ederdi:
“ Sadece ben miyim? Milletin yüzde 99 böyle”
Çıkarcı iddialarına kızıyordu:
“ Benim gibi değeri siyasetten silmek istiyorlar”
***
Kubilay Uygun, önceki gün bir otelde intihar etti.
61 yaşındaydı, yapmadığı iş kalmamıştı.
Tarihi eser kaçakçılığından gözaltına alındı, keçiboynuzu tozu sattı.
Cesedinin yanında bir not bulundu:
“ Tabancayı satın, otelin parasını ödeyin!”
***
İyi yanı da vardı.
Birçok doğru sözü gibi.
Fırıldaklığı hep konuşulacak.
Siyasetimize ışık tutacak!
******
