content

13 Tem

Siyaset, Hayalkırıklığı ve Umutlar

İki kelime! Ama: o kadar çok şeyi içinde barındırıyor ki! Yaşamın ne olduğunu anlamaya başladığımız çocuklukla başlar umutlar. Bazen gerçekleşir, seviniriz. Bazen de tersi olur. İstediğimiz olmaz. Hayal kırıklığı yaşarız.

Hemen her konuda hayaller kurarız. Hayal, düşüncelerimizi zenginleştir, ufkumuzu açar, muhakeme yeteneğimizin gelişmesine katkıda bulunur.

İnsanlık; ufku geniş, hayal dünyası büyük kişilerin eserleri ile gelişmiştir. Hayalleri olanlar başkalarından farklı düşünür. Yalnız gerçekleşebilir hayalleri önceden bilmek mümkün mü? Elbette hayır!.Hayalleri olanlara bazen uçuk deriz. Bazen de büyük idealleri olan kişi deriz.

Her insanın hayali, kendine göredir. Kiminin hayali sevdiği kızdır. Kiminin evdir. Kiminin araba, fabrikadır. Kiminin de ya genel müdürlük ya milletvekilliği ya bakanlık ya başbakanlık ya da cumhurbaşkanlığıdır. Yani bir şey olmak veya sahip olmak. Kimine göre anlamsız gereksiz. Kimine göre; çok çok önemli.

Hayallerimiz bizi canlı tutar. Ona ulaşmayı, onu elde etmeyi düşünürüz.

Bazen de hayal, saplantı haline gelir.

Eğer hayallerimize ulaşırsak, hayallerime kavuştum der mutluluktan uçarız.

İnanmış birisi için en büyük hayal; inancının gereğini yerine getirmektir.

Askerin hayali; büyük zaferlere imza atmaktır. Bürokratın hayali, en üst makama gelmektir. Öğrencinin hayali; okulunu bitirmektir. Öyle gider.

Siyasi mücadelelerdeki hayaller de aynıdır. İdealleri gerçekleştirecek siyasi kadroda yer almak, milletvekili olmak ve kendini seçenlere hizmet etmek. Ya birlikte güven duyarak yola çıktığı yetkili dava arkadaşı beklemediği bir anda bu hayallerine set çekmişse ne olur?

İşte sevgili okurlar! Son günlerde bu durumda olan, farklı siyasi partilerden küskünler ülkeye hizmet etmeyi düşünenler, ziyaretime gelip görüştüklerinde, bunları düşündüm ve sizlerle konuşulanları paylaşmak istedim.

Onlarca eski ve yeni milletvekili görüşmek istiyor. Çok yoğun olmama rağmen bazılarına “peki” diyorum. Geliyorlar, görüşüyorum Görüşmeden önce ruh dünyalarını iyi gözleyebilmek için önceki hallerini yeniden hatırlıyorum

Sonra! Evet sonra mı? Karşımda omuzları düşmüş, bitik, hüzünlü ve o derece de kırık insanları görüyorum. Neden böyle? soruma: Nedeni yok.

Diğerleri hala şoktalar. Hele bir de kabullenemedikleri, yıllarca davalarına, siyasi görüşlerine, inançlarına demediklerini bırakmayan bir kaç kişinin yalan dolan ve talanla iç içe olmaları. Yani onların tercih edilmesi. İşte bu, onlara dokunuyor.

AKP’lilere bir şey demeye gerek yok. Din istismarcısı parti yöneticilerinin kendilerini ve milleti nasıl aldattığını örneklerle anlatıyorlar. Pişmanlar hem de çok. Ama neye yarar. Ki! Ya CHP’lilerde durum nasıl? Onlar da halkın gerçekleri göremediğini, bilgisayar oyunuyla oyların tersyüz edildiğini söylüyorlar. Peki partiniz niye mücadele etmiyor dediğimde yargının her alanını ele geçirmişler, ne yapılabilir ki diyorlar. Kızgınlar.

MHP için söylenecek bir şey yok. Kişilik ve ahlak erozyonu parti yönetimini sarmalamış, nakarata dönüşen bir iki konu dışında, ülke sorunlarına çözüm üretecek beyinler yok.

Milletvekillerini dinlerken, Türk siyasi geçmişinde yaşananları, düşündüm Yorumlar, pek de farklı değil. Özellikle yalakalıkta yandaşlıkta yarışanlar da burukluk var.

Önümüzdeki günler, bu birikimli Türkiye sevdalısı idealist, vatansever insanların bir çok çıkışlarını görürsek, şaşırmayalım.

Günün Sözü: Her sözün ve davranışın, yarın sana döner.

Etiketler : , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank