content

ikradan-mahyaya-aydinlanma

20 Nis

Sıradışı Yazar-ımız İzmir’de!

Yazmış olduğu  kitaplar ve yapmış olduğu sıradışı programlarla insanların ilgisini üstünde toplamayı başaran  araştırmacı yazar Yüksel Mert, İzmir Tüyap Kitap Fuarında okuyucularıyla buluşuyor…

TOGAN Yayınları tarafından basılan ‘Ben Yüksel Mertoğlu Atatürk’ten Özür Diliyorum’ adındaki kitabıyla Türkiye’nin gündemine oturan Yüksel MERT; Geçen sene’de İzmir’den Türkiye’ye kazandırdığı "EN BÜYÜK İBADET SEVİŞMEKTİR" isimli kitabıyla tüm dikkatleri üzerine çekmişti!

 

Kitapta sevişmenin neden ibadet olduğunu anlatan yazar, ‘Dünyaya uçkurundan bakanlar bu kitabı asla okumasınlar!..’ diye mefhumu muhalefetinden okurların ilgisini celbetmişti.

 

Peki nasıl oluyor da hem sevişmeyi yazıyor, hem de dünyaya uçkurdan bakmayı yasaklıyor?

Irk, renk, din, dil ayırt etmeksizin herekse, herkesime hitap eden Yüksel MERT; sev(iş)mek, her gün yeniden yeniden doğmanın bir diğer adıdır.

 

Sev(iş)mek evrene gebe kalmaktır!

Çünkü Yüce Tanrı’nın çok garip bir ironisi olarak, sevişirken ölür, ölürken sevişiriz. Diyor.

Yüksel MERT, Adanalı Ünlü Yayıncı Hukukçu İsmail ARLI’nın Sahibi Olduğu  ‘Togan Yayınları Standında Okuyucularıyla  buluşuyor….

Mert’in yaşamını Roman Diliyle okuyucuyla paylaşan Adanalı Yazar Ekmel Ali OKUR’un bir okuru “Atatürkten Özür Diliyorum”  kitabıyal ilgili bakın neler söylüyorlar…   

“…Romanın yaşayan canlı kahramanı Yüksel MERT, köyünden büyük adam” olmak için yollara düşüyor. Zaman zaman yanlış yollara giriyor, zaman zaman yoruluyor, duruluyor ama en sonunda “büyük adam” olmaya giden yolun, “kendi olmak tan geçtiğini görüyor. “Ben insanların ürettiği hiçbir kalıpla kalıplanmam yani ben hiçbir meşrebin, mezhebin, tarikatın adamı olamam… Böyle şeyleri kendime yakıştıramam. Onlar adamsa bizde adamız” diyor ve “kendi olmak” için okuyor, araştırıyor, düşünüyor…

Hepimiz bir daha bu dünyaya gelmeyeceğiz. Sanırım bu ilk ve son gelişimiz. diyor ve devam ediyor Yüksel MERT: ‘O zaman kendi hayatımızı, geçmişte ve şimdi yaşayan hiç kimsenin kalıplarına göre yaşama hakkımız yok!.’ Yüksel MERT’ in kendi kalıplarıyla yaşamaya ve bunun en doğal sonucu olarak hayatı sorgulamaya başlaması onun ‘büyük adam’ olma yolculuğunu derinden etkiliyor.

Akılla akıl dışılığın savaşında Yüksel MERT tarafını ‘akıl’dan yana kullanıyor.

Ve yoluna bu cepheden devam ediyor.

 

Yüksel MERT’ in çıktığı bu yolculukta bizlerde kendimizden bir şey buluyor, onun yaşadıklarına ortak oluyoruz. Nasıl olmayalım ki? Romanda romanın kahramanı da içimizden çıkıyor. İçinde bulunduğumuz toplumda var oluyor.

 

Bu noktada, pek çok toplumsal tahlil de yansıyor romanın satırlarına: ‘Cumhuriyetin kuruluşundan bu güne yaşadığımız sürecin yansımalarını okumak mümkün oluyor. Akılla akıl dışılığın ülkemizde verdiği savaşı ve bu savaşın insanlar üzerindeki etkilerini görüyoruz.

Yüksel MERT, roman boyunca kendi içinde bu savaşı veriyor ve öncesinde düşman olarak gördüğü MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’le yani Demokrasiyle, Laiklikle, Cumhuriyetle, Bilimle, Akılla, İnsan haklarıyla ve insanlığın her türlü birikimiyle barışıyor.

 

Romanın satırlarında, karanlıklar içinden aydınlığa ulaşan Yüksel MERT’ in, aydınlık meşalesini karanlığa savuruşunu okuyoruz. Bu noktada okunası ve daha da önemlisi düşündürücü bir kitap “Atatürk’ten Özür Diliyorum” Okumanızı ve üzerinde düşünmenizi öneriyorum…’ (Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Öğrencisi Okan Yüksel) ( zmir T yap Ululararas  Kitap Fuar  Salon: 2, TOGAN YAYINLARI Stand  212/B)

Cumartesi Pazar  Gün boyu

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank