content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

07 Haz

Sinan Abi Geçti Bu Dünyadan…

Bu dünyadan bir Sinan Albay-rak geçti. Yerel basında bir yaratıcı isimdi Sinan Abi.
Bunu çok iddialı söylüyorum. 
O da bununla ilgili şöyle derdi: Bir Sinan Albayrak daha yok Ali. Benden bir tane daha olsa, inan neler yaparım. 
Ve bugün ilanlarla ilgili ne kadar gün varsa, Sinan abinin bölgeye getirdiği yenilikti.
Öyle ki, belediye müdürlüklerinin yönetmeliklerini bile gazetede yayınlayarak para kazandı. 
Ancak sürekli kendisini uyarırdık, ‘Sinan abi elinde İstanbul’un yerel gazetecilikte en iyi kadrosu var. Bunu iyi değerlendir. İnsana yatırım yap.’
O ise eline geçen her şeyi har vurup harman savurdu, aynı yetişmiş kadrolar gibi…
Personeli avans istese cimriydi ama aynı akşam personeli ile yemeğe çıkar, verdiği maaşın bir o kadarını masada hesap olarak öderdi.

****
Ve yine iddialı söylüyorum, yerel gazetecilikte kimseye nasip olmayacak paralar kazandı. 
Bugün bu bölgede gazetecilik bu kadar gelişmişse, çok büyük katkısı var. 1986 yılından itibaren Hürbakış Gazetesi’nde yönetim değişikliği olunca, Kaynarcaların ayrılmasıyla 90’lı yılların ortasından itibaren gazetesini düzenli olarak çıkardı.

Yavuz Kaynarca’nın ayrılmasından sonra bir müddet daha Zeki Efe’nin yönetiminde düzenli olarak çıkabildi gazete.
2000’li yılların ortasından sonra ise, aksamaya başladı.
Çıkarttığı Trakya Ekspres’den kimler geçmedi ki..
Kimler o limana sığınmadı ki…
Kimler oradan hayatını geçindirmedi ki…
Kimler gazete sahibi olmadı ki..
Kimler borç takıp arazi olmadı ki…
Kimler vefasız çıkmadı ki…
*****

Trakya Ekspres’i gazete yapan da tartışmasız Yavuz Kaynarca ve Tülay Kaynarca çifti idi. Kaynarca ismi gazeteyi yukarı çekti.
Sonra yeni katılan isimlerle çok iddialı söylüyorum, İstanbul’un en etkili ve en iyi gazetesini çıkarttı.

****
O Sinan abi ki, bir zamanların bölgede etkili medya patronu gazetesini çıkaramadığı dönemlerde hayatını geçindirmek için adliyenin karşısında arzuhalcilik yapmaya başladı. Hayatını öyle geçindiriyordu.
Bir taraftan ise, gazetecilik aşkı devam ediyordu.
Bazen günlük olarak çıkartıyordu gazetesini çıkartmasına da aynı bugün kimileri gibi gazete gazeteye benzemiyordu. Ama yine de o inat ediyordu.
Taki, Belediye İşhanı yıkılıncaya kadar.
İşhanı yıkıldıktan sonra sağlığı tam bozuldu.
Kendisinden o günden sonra haber alamamıştım.

Yakalandığı amansız hastalığın o dağ gibi adamı devirmesine az kalmışken, yaklaşık 30 yıl gazetesini çıkardığı, matbaasını çalıştırdığı Belediye İşhanı yıkılınca da kendisi de resmen yıkılmıştı.

*****
Her gördüğünde “Ali gel yeniden beraber gazeteyi çıkaralım, gazeteyi satalım” diye konuşurdu. 
Ve ben de kendisine artık mümkün olmadığını her defasında söylerken, o ise önermekten bıkmazdı. 
Ve bugün onun gazetesinde çalış-mış olanlar; Silivri’den Çatalca’ya, Büyükçekmece’den Esenyurt’a, Beylikdüzü’nden Avcılar’a, Avcılar’dan daha öteki ilçelere kadar, ulusal medyaya kadar uzandılar.
Bugün onunla yol arkadaşlığı yapmış olanlar, yanında maaş almış olanlar, gazeteciliği öğrenmiş olanlar gazete patronluğu ve ulusal medyada yer tutmaya devam ediyorlar.

*****
Yanında çalışmış olan Tülay Kaynarca bugün milletvekili, Sevilay Yükselir etkili bir gazeteci, Haluk Talay, İrfan Ermiş, Engin Pınarbaşlı, Emin Beyaz gibi isimler gazete patronu. Yanında çalışmış onca insan gazetecilik yapmıyor olsalar da bölgede etkili yerlerdeler. 
Ve bugün etrafınızda gazeteci olarak sayabileceğiniz ilk 10 ismin mutlaka Sinan Albayrak ile yolları kesişmiştir. Mutlaka yol arkadaşlığı yapmışlardır. Ve onun özgün ve yaratıcı fikirlerinden çok şey öğrenmişlerdir.

Karakoç haber vermeseydi
öğrenemeyecektim

Geçen hafta benim de yöneticisi olduğum İstanbul Gazete, Radyo, Televizyon ve İnternet Habercileri Derneği Başkan Ali Rıza Yıldız aradı. Perşembe günü dört günlük bir Altınoluk gezisi olduğunu ve katılıp katılamayacağımı sordu. Ben de eşimle beraber katılacağımı söyledim.
Ancak eşim Aynur çocukları alarak, birkaç gün önce Altınoluk Güre’ye gitti. Perşembe günü Ümraniye’den yaklaşık 35 gazeteci arkadaşımla beraber yola çıktık. Ve iyi ki gitmişiz. Çocuklar gözümde tütüyorlardı, gittiklerinden beri hem hasretlik giderecektim hemde iki üç gün dinlenerek bir tatil yapacaktım.
Cumartesi günü İstanbul’da acil bir toplantı için Cuma akşamından yola çıktım. İstanbul’dan öğlen saatlerinden geri dönecekken, Metin Karakoç aradı. “Abi, Sinan Abi vefat etmiş. İkindi namazında cenazesi kaldırılacakmış” dediğinde yıkılmayacağını düşünen o dağ gibi adamı yitirmiştik.

*****
Aslında Sinan abiyi, rakı masaları yıkmıştı. Başka bir şey değil. Dibine kadar içerdi. Hem de her akşam… 

Yakalandığı amansız hastalık da içkinin onun vücuduna armağınıydı. Aslında, vücudunun onu cezalandırmasıydı.
62 yaşında genç denilebilecek bir yaşta bu dünyadan göçtü.
Kendisinden başka kimseye zararı olmadı…
Bu dünyadan bir Sinan abi geçti.
“Yel kayadan ne alır ki” derdi ya, yel kayadan bir şey almadı, kayayı devirip geçti. 

Allah sevdiklerine sabır versin.
Günahları varsa Allah affetsin. Mekanı cennet olsun…

Etiketler : ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank