content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

28 Tem

Şimdi Büyük Uzlaşmanın Tam Zamanıdır… Yoksa Büyük Bedeller Ödeyeceğiz!

Koalisyon kurulmuyor…
Herkes birbirine aba altından sopa gösteriyor.

“Erken seçimden yanayız” diyerek birbirlerine meydan okuma böbürlenmelerine bakın siz…
Hani sizler Türkiye’nin çıkarları ve geleceği için siyaset yapıyordunuz?

Hani siz Türkiye’nin bugünü ve geleceği için elinizi taşın altına koyardınız?
Hani siz Türkiye için bedel ödemeye hazırdınız?
****
Neden koalisyon kuramıyorsunuz?
Neden birbirinize el ense çekiyorsunuz?
Neden hükümet kurmamak için kırmızı çizgiler yok bilmem hangi şartları gündeme getiriyorsunuz?
Çizgileriniz, Türkiye ve milleten daha mı önemli?
****
Sanki, 7 Haziran sonrasında sokakta mevcut dört partiye yönelik teveccüh artmış gibi…
Sanki, milletin tek başına onay vermediği dört partiye müthiş bir teveccüh var mış gibi…
Sanki, dört partide hatalarından ders çıkarmışlar gibi…
Sanki, millet büyük tarihi uzlaşmadan kaçanları görmüyormuş gibi….
Olacak bir erken seçimden kazançlı çıkacaklarını, iki ay önce yapılan seçimlerde çıkan iradenin değişeceğini zannediyorlar…
Koalisyon kurulmuyor ve ayak sürmeler devam ediyor.
Türkiye kaybediyor…
Ayak sürmeler devam ediyor.
Millet kaybediyor.
Ayak sürmeler devam ediyor.
Siyaset kaybediyor.
Ayak sürmeler devam ediyor.
Milletin siyasete güveni azalıyor.
Koalisyon kurulmuyor.
Belirsizlik büyüyor.
****
Gün, Türkiye’nin büyük uzlaşmaya vakit geçirmeden gitmesidir.
Gün, 90 yıldır gecikmiş büyük toplumsal mutabakatın hayat bulmasıdır.
Gün, Cumhuriyetin 100. yılında yeni bir demokratik Cumhuriyete geçilecek büyük koalisyonun kurulma vaktidir.
AK Parti CHP koalisyonu kurulmalı ve HDP dışarıdan bu iktidarı desteklemelidir.
Türkiye biran önce savaş ve terör baronlarına karşı büyük bir duruşu gerçekleştirmelidir.
Yoksa kaybedeceğiz.
Yoksa dünkünden daha büyük bir batağın içine saplanacağız.
Yoksa, dünkünden daha büyük bedeller ödeyeceğiz.
Ve bir daha asla bu topraklarda beraberlik ve bir daha yaşam dikiş tutmayacak.
****
Birileri avuçlarını açmış bekliyorlar.
Birileri de inatla yangına, ellerine aldıkları benzin bidonları ile yürüyorlar.
Suruç’ta çocuklar öldürülüyor.
Başka katiller ise, öldürülen çocukların misillemesi diye haince polis öldürüyor.
Ve sözde onların 32 çocuğu öldüren bombacıdan, terör örgütünden farkları yok.
Bu ülkenin topraklarında Suruç katliamını protesto eden devrimci sol örgütlerin, PKK yandaşlarının kaç canlı bombacısı eylem yaptı? Kaç cana kıyıldı?
Unuttuğumuzu zannediyorlar… Bizleri ellerindeki silahlar korkutacaklarını, rehin alacaklarını düşünüyorlar.
****
Ellerinde silahlar gösteri yapmak mı, barış istemek anlamına geliyor?
“Misilleme yapacağız” diye meydan okumanın adı mı barış istemek?
Ellerinde silah olanların, her an Suruç benzeri eylem yapabilecek olanların söyledikleri samimi değildir… Çünkü, samimi olabilmek için önce şiddete dayalı eylemlerden vazgeçmek gerekir. Samimiyet testinin birinci şartı, şiddete karşı çıktığını söylebilmek ve şiddet ile aralarına mesafe koyabilmektir.
****
Bugün, tarihsel uzlaşmanın hayat bulacağı koalisyon gerçekleşmez ise daha çok acılar çekeceğiz.
7 Haziran millet iradesi toplumsal uzlaşmanın zorunluluğunu ortaya koymuştur.
Kimsenin bunu geciktirmeye hakkı yoktur…
Yok, 14 bakanlık, yok Cumhurbaşkanlığı’nın örtülü bütçesi gibi hikayelerle toplumsal uzlaşmadan kaçarak, yaşanacak büyük bedeli bu topluma ödetemezler…
Yoksa hepimiz altında kalırız, büyük bedelin.
Son söz: Şimdi fedakarlık yapmanın ve eski söylemleri terk ederek, yeni koşullara uygun yeni şeyler söylemenin tam zamanıdır…

Etiketler : , , , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank