content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

17 Şub

Seçimler ve Ekonomi

Seçim demokratik sürecin en önemli unsurlarındandır.  Ekonomiye etkisi kaçınılmazdır. Genellikle olumsuz etkileyeceği beklenir. Ancak bu her dönemde böyle olmaz. Ülke ve dünya koşullarına göre etkiler  değişik olabilir.

Hem genel hem yerel seçimlerde ülkenin yönetimi ve toplum yaşamı yakından konuşulur. Eleştiriler, övgüler yapılır, geçmiş, gelecek masaya yatırılır..

Bu sıcak gündem içinde toplumun ve ülkenin en temel yaşamsal konuları, sorunları genellikle biraz unutulur..

Nedir temel konular? Bunlar öncelikle;

iş ve aş yaratmak, eğitimde ve sağlıkta daha kaliteli noktalara koşmak, toplumda ve bölgemizde “kalkınmacı” bir zihniyeti ve davranışı yerleştirmektir.

Gerçekten de bu dönemde ekonomiyi yeniden öne almak ve tüm ağırlığı işsizliği azaltıp istihdamı artırmaya ve geliştirmeye vermek zorunludur.

Bir yandan da büyüme politikasının sürdürülebilir olması ayrıca önem taşımaktadır. Bilindiği gibi son beş yıl büyüme hızı hep yüksek bir çizgide ilerleyebillmiştir. Ancak bu olumlu çizginin istihdama yansıması beklenen düzeyde olamamıştır. Bunun nedeni de düşük kur- yüksek faiz  ve ithalat ağırlıklı üretim politikalarıdır.

Bu çıkmazı aşmanın yolu verimlilik odaklı büyüme politikasına geçmektir. Eğer hem ülke çapında hem de firma düzeyinde üretim- istihdam- üretkenlik- ihracat bileşenlerinden oluşan bir dinamik verimlilik çizgisi benimsenirse çıkış yolu için kapı aralanmış sayılır.

Işte önerimiz tüm bu alanlarda politikalar belirlenirken “verimlilik odaklı büyüme” nin rehber alınmasıdır. Bu da öncelikle mevcut kaynakların tam ve etkin kullanılması demektir. En büyük finansman kaynağı buradadır. Yeni maliyetlere gerek yoktur. Elimizdeki kaynakları, örneğin maddi, beşeri kaynakları, doğal, parasal kaynakları doğru biçimde, doğru yerde, doğru zamanda hem tam kullanırsak hem de etkin, yani akılcı tarzda kullanırsak üretim bir kaç kat artar.

Ülkelerin gelişmesinin temelinde de zaten verimlilik artışları ve teknolojik gelişmeler vardır. Bu bilimsel olarak da ve pratik  açıdan da kanıtlanmıştır.

Geleceğin önderleri “verimlilik atılımı” yapabilenler arasından çıkacaktır.Önemli, gerekli ve değerli olan da budur.

Bize gerekli olanlar bazı “açılımlar” değil, “atılımlar” dır. Bunlar ise teknolojide, rekabette, üretimde, verimlilikte, istihdamda yeni atılımlar yapmaktır.

Araştırma ve geliştirme politikasında, bilim ve sanatta, çağı yönlendiren kavramlar olan hızlılıkta, esneklikte, yenilikte, kalitede, çok daha ileri ve yeni atılımlara ihtiyacımız vardır.

2003 yılında Belçika’da tarımsal verimlilik Türkiye’den 5 kat fazladır. Danimarka’da 6 kat fazladır. Finlandiya ve İspanya’da da 5 kat fazladır. (Kaynak: DPT, 2005; sf;154)

Şimdi bu seçim atmosferinde acaba bu ülkelerle bizim aramızdaki bu “verimlilik açığı” neden oldu ve nasıl aşılabilir” sorusuna kaç kişi kafa yormaktadır?

Kırsal kesimdeki gelir ve yaşam düzeyi acaba nasıl yükseltilebilecektir?

Elbette bu tip soruların yanıtı ezberden verilemez. Diğer ülkelerin tecrübesinden öğrenilir ama, her ülkenin de kendine özgü tarihi, toplumsal yapısı, coğrafyası vardır.

Artık sorunlara tek bir disiplin, tek bilim dalı penceresinden bakılarak çözüm getirilemez. İktisat, sosyoloji, psikoloji, siyaset bilimi, gibi çeşitli sosyal bilimlerin birikimi ve geniş ufku gereklidir.

Seçimler dahil her dönemde yeni fikirler geliştirip, yeni sözler söylemek, yeni ve ilginç sorular sormak  toplumun ufkunu açacaktır. Belki halkın beklediği budur.

Küresel kriz ortamında sürdürülebilir büyüme nasıl olacak? Eğitimde, üretimde hızlı, verimli atılımlar gerekmiyor mu? Kırsal kalkınma için daha neler yapılmalı?

İşte böyle zor sorular ve bunlara aranan cevaplar bu toplumun geleceğini şekillendirecek, ama mutlu ve özgür olmanın yolunu da açacaktır.

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank