content

20 Ara

Sakın Sakın Ha Oyuna Gelmeyin

Kayseri saldırısının ardından Odatv, “Kayseri'de olaylar”  Siyonist Axel Springer'in Aydın Doğan maskesi ile çıkardığı Hürriyet gazetesi ise "İstanbul'da Bebek, Akmerkez ve Ortaköy'de korkutan terör söylentisi" başlıklı haber yaparak terör örgütlerinin ekmeğine yağ sürmeye çalıştı.

Her iki yayın organı da kendi zaviyelerinden başarılı algı oyuncuları... Öyle olamasa Odatv, dünkü manşetimizdeki batılı terör devletlerine yönelik mesajımız konusunda tedirgin olmazdı.

Odatv, top buldu mu haber olarak gole çevirmeye çalışan karanlık bir algı makinesi. Hürriyet ise sadece algılarımızla oynamak için çıkan açık seçik bir yalan makinesi.

Hürriyet'te Türkiye'yi seven bir çalışan var m? İnsan, ‘var demek istiyor' ama bunu söylemek o kadar da kolay değil.

‘Aydın Doğan, bu ülkeyi seviyor' demek istiyorum zaman zaman. Ama dilim dese bile gönlüm ikna olmuyor.

Eğer seviyor olsaydı, taşeron olarak çıkardığı Hürriyet'e, CNNTürk'e, DHA ve Posta'sına çeki düzen verirdi.

Gerçi başta söyledik. Bu yayın organları Aydın Doğan'ın değil, Siyonist Axel Springer'in.  Yaşı kemale ermiş Aydın Bey ise oyuna gelmeye doymuyor. Belki kendisi de samimi olarak böyle istiyor, o kısmını bilmiyoruz.

CIA'DEN CIA'Cİ HÜRRİYET

CIA, Cuma günü Türkiye'den özür diledi. Özrün nedeni ise terör örgütü DAEŞ'ten Türkiye'nin petrol aldığı yalanını söylemiş olmasıydı.

Güneş balçıkla sıvanmadı. Şer çamuru dökülünce CIA özür dilemek zorunda kaldı. Ama Hürriyet, CIA'in Türkiye'den özür dilemesini hazmedemedi.

CIA'in memleketinde, CIA'in yanı başında görev yapan, Aydın Doğan'ın Washington temsilcisi Tolga Tanış, dünkü köşesinde CIA'in özür dilemesinden rahatsızlığını şu sözlerle ile getirdi:

Ruslar dışında kimse Türk Hükümeti'ni DEAŞ'la petrol kaçakçılığı yaptığı için suçlamadı. Arada ‘Türk simsarlar var, DEAŞ, petrolünü Türkiye üzerinden satıyor' denildi.”

Bununla yetinmiyor ihanetine Doğan'ın Tanış'ı, yaşadığı ABD'nin her türlü imkanı emrine sunduğu PKK'nın terör faaliyetlerine temas etmek yerine yine ABD'nin her türlü imkanı emrine sunduğu diğer terör örgütü DAEŞ üzerinden Türkiye'ye şöyle iftira ediyor:

Dün Kayseri'de olduğu gibi Türkiye'nin her gün şiddet eylemine sahne olduğu bir ortamda, ülkeyi hedef alan örgütlerden DEAŞ'ın Türk malı malzemeler kullanarak nasıl geniş çaplı bir silah üretimine giriştiğine gelelim.”

İşte Aydın Doğan'ın elemanları bunlar. İhanetlerinin sıralamasını yapsak bir ömürde bitiremeyiz. Bunlar, bu yayınların bir tekini ABD ve AB ülkelerinde yapsalar, her şeylerine el konur ve ölene dek hapisten çıkamazlar. CIA, MI5, MI6 ve BND, yedi cetlerinin küllerini köpek balıklarına yem eder.

CIA özründen rahatsız olanlardan biri de Odatv idi.  CIA'in özrü Hürriyet ve Odatv'nin kimyasını bozdu.  Odatv'de hemen iki yazı ve haber yayınladı.

Sözü edilen kimyasallar Türkiye'de üretilmiyor. Biraz deşsek, bu işin içinden kendileri çıkar. Ama merak etmesinler peşlerindeyiz ve elimizdeki bu işle ilgilerini sizlerle paylaşacağız.

Bu ülkede nasıl hiç hukuk varsa, açlıktan baklava çalana hesap sorar ama bunlara soruşturma bile açmaz. Mesela Basın Suçları Savcılığı, FETÖ'ye destek veren CHP'liyi deliliyle haber yaptığımız için bize çok ağır para cezası keser ama bunlarla ilgili soruşturma bile başlatmaz.

Bu nedenle bunlar da şımardıkça şımarır.

DOĞAN EKRANLARINA ÇIKAN KOMPLEKSLİ AK PARTİLİLER

Aydın Doğan ekranlarına çıkmak için can atan AK Partililer ve yöneticiler, buraya çıkmaya devam  ederseniz bizim gözümüzde onlardan bir farkınız kalmayacak bilesiniz.

Hürriyet gazetesini masasın en üstüne koyarak kendini adam sanan bürokrat ve siyasetçiler, sizin de bunlardan bir farkınız yok. Okurlarımdan istirhamım şu böyle yapanların resmini çekip sosyal medyada paylaşın bize gönderin, biz yayınlayalım.

PKK propagandası film dâhil, ecdat, inanç, medeniyet ve değerlerimize küfreden film, belgesel, kitap ve sairleri destekleyeme devam eden, yaptıklarını gizlemeye çalışan, haber olmasın diye baskı kuran, dağıttığı paraların listesini yayınlamayan, kurullarda görev alanların isimlerine sitesinde yer vermeyen Kültür ve Turizm Bakanlığı, hep ensende olacağız, her adımını takip edeceğiz.

Bu hususta elinde bilgi belge olanlar lütfen gönderin. Elimizdekilerle bir edip, hesabını soralım.

Yayınlayalım ki Odatv belki utanır. Ümidim yok ama çıkmamış candan ümit kesilmez.

BU NASIL MEDYA, RTÜK SEN BOSTAN KORKULUĞU MUSUN?

Fransa'da, Almanya'da, İspanya'da, Belçika'da, Londra'da bombalar patlamıyor mu? Gösteriler olmuyor mu? Çok.

Ama onların medyası, hadise mahallinden tek kare göstermez. Haberi bir kez verir bir daha tekrarlamaz.

Türkiye'de her kesiminden medya ise siperde bekliyor adeta. Bir patlama olsa da olağan üstü yayına geçsek. Abarttıkça abartıp, teröristin amacına hizmet etsek, batının değirmenine su taşısak, halkın moralini bozsak diye pusudalar.

Erdoğan aşığı medya da böyle, düşmanı olan da. Al birini vur öbürüne. CNN yapınca eleştirirler ama kendileri CNN'den daha rezil yayın yaptıklarının ya farkında değiller, ya da içleri millet düşmanı kaynıyor.

Hep Aydın Doğan'ı suçlarlar ama bu hususta CNNTürk'le, diğer haber kanallarının bir farkı var mı? Galiba çok yok. Fark sadece tartışma programlarında görülür. Onun dışında haberi sunma biçiminde hiç ama hiç fark yok gibi.

Dün sabah Halep'ten Türkiye'ye getirilen yaralılarla ilgili haberi sunan bir kanalın verdiği detay akıllara durgun verecek düzeyde. Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon genel Müdürlüğü'nün yaptığı açıklamayla diye başlayan haberde yarıların gittiği bütün hastanelerin isimleri, sayıları var. Tek eksik oda numarası.

Genel Müdür Mehmet Akarca beyden ricam, metne bakıp, tecrübeli bir gazeteci ve eski siyasetçi olarak gereğini yapması, bir sakınca görmüyorsa oda numaralarına ekletmesi, hatta yaralıların kimliklerini, görüşlerini koyup resimlerini de paylaşması. Paylaşsın ki işgüzar medyamız bizi bu lüzumsuz detaydan mahrum etmesin.

RTÜK'ten bir umudum yok. Ama Mehmet Akarca, İçişleri Bakanı, Adalet Bakanı, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Başbakan ve Cumhurbaşkanı'na medyanın terörün amacına hizmet etme işgüzarlığı konusunu incelemesi ve tedbir olmalarını öneriyorum.

Bu yayınlar böyle devam ederse, millet kışkırtılmış olacak. Kamplara bölünecek. Birbirine düşman edilecek. Kayseri patlaması sonrasın devlet önemli ölçüde sükûnetini korudu. Bu yerlere karanfil bırakma aptallığına o bölgenin isminin değiştirilmesi saçmalığına son verilmeli.

Bütün bunlar terörün amacına, Türkiye'ye diz çöktürmek isteyen batılı iblislerin amacına hizmet eder. Bunu görün artık. Ne olur geç olmadan görün. Bir gazeteci olarak biz isyan ediyoruz meslektaşlarımızın yaptıklarına. Milletin ruh halini bozan medya olmaz olsun.

GENÇLER OYUNA GELMEYİN

Son iki saldırıdan ve özellikle Kayseri saldırısından sonra toplumu tedirgin edici sosyal medya paylaşımları dedikodularının haddi hesabı yok. Gençler, vatan ve İslam sevdalısı yiğitler oyuna gelmeyin.

Bir şeye ihtiyaç varsa Reis-i Cumhur size açıkça söyler. Devlet söyler. Emniyet söyler. Bakanlar söyler. Bunun dışındaki provakasyon amaçlı hiçbir yayına, paylaşıma itibar etmeyin. Bu iblislerin amacı hepimizi huzursuz etmek, bir birimize düşürmek…

Şeytanın veledi zinası PKK'nın suçu yüzünden masum bir Kürt kardeşim zarar görürse PKK'dan;

Şeytanın diğer veledi Haçlı Şabi, Hizbüşşeytan ve Devrim muhafızlarının cinayetleri yüzünden bir Şii kardeşim zarar görürse bu İranlı teröristlerden;

Şeytanın başak bir sıpası DHKP'C'in cinayetleri yüzünden bir Alevi kardeşim zarar görürse bizim bunlardan ne farkımız kalır?

Ne olur oyuna gelmeyin!

Provokasyon yapanları güvenlik güçlerimize bildirin. Sosyal medyada bunları engelleyin!

Onların paylaşımlarını paylaşarak onların tuzağına düşmeyin, onlara hizmet etmeyin!

Her şüpheli hali egm.gov.tr/sayfalar/ihbar.aspx adresine girip bildirin!

Allah hepimizi her türlü şerden muhafaza etsin!

Emin olun bu millete kimse bir şey yapamaz!

Etiketler : , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank