Restine, Rest Karşılık Almıştır
CHP Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul eski İl Başkanı, İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, siyasetteki misyonunu tamamlamıştır. İnanın bunu iddialı söylüyorum. Neden mi? Anlatayım. Gürsel Tekin’in istifa ettiği gün, haberi ajanslara düşünce Ata, yan taraftan sesleniyor. “Ali, Tekin istifa etmiş.”
Diyorum ki, ‘İstanbul İl Başkanlığı sürecindeki yaşanan çekişmedendir. Rest çekiyor. Ama restine retle karşılık verilir.’
Yerel gündemin yoğunluğundan dolayı, ancak bugün yazabiliyorum konu ile ilgili düşüncelerimi.
Yapılan tüm yorumlar ise spekülasyon. “Yok parti kuracakmış, yok genel başkanlığa aday olacakmış.” İddiaları okudukça gülüyorum. Ve birkaç saat sonra Tekin’in istifasının, Kılıçdaroğlu tarafından kabul edildiğini öğreniyoruz. Ve Tekin defteri kapanıyor. Çünkü, Kılıçdaroğlu’nun Tekin’e artık ihtiyacı yoktur.
Gürsel Tekin’in bugünkü geldiği nokta inanın bir hedefin değil, CHP’nin yeniden yapılanmasıyla ilgili bir sürecin ve rastlantıların sonucuydu. Sürekli yazdım ve yine iddia ediyorum. Şayet Tekin, Baykal’ın özel kalem müdürü ve milletvekili ile ilişkisi ortaya çıkmasaydı bugünkü geldiği noktayı hayalinde bile göremezdi.
Ve aynı Tekin’in, ilişki ortaya çıktığında ve Baykal istifasını verdiğinde, canlı yayında ağlaması ise onun ruh halini ve vizyonunu ortaya koyuyordu.
Çünkü, kendisi Baykal’ın geri dönebileceği üzerine bir okuma gerçekleştirmişti. Ardından Kılıçdaroğlu adaylığını açıkladığında, sessizliğini korumuştu. Önder Sav bile kendisinden önce Kılıçdaroğlu’nun adaylığını açıklamıştı. O ise, Baykal’ın ara formül olarak kendisini genel başkanlığa aday gösterebileceğini düşünüyordu.
****
Ve ilginçti, ilk kurultayda İstanbul delegeleri üzerinde hâkimiyeti olduğunu düşünerek yaptığı her hamle geri dönmüştü.
Ve yine hatırlayın, Parti Meclisi’nde en çok çizilen isim olmuş ve İstanbul delegelerinin büyük bir çoğunluğu destek vermemişti.
Yine hatırlayın MYK üyesi seçilemeyince, PM’den istifa edip yeniden İstanbul İl Başkanı olmak istediğinde ilk tepkiyi İstanbul ilçe başkanları koymuştu. Ve bu tepkiden dolayı Başakşehir CHP Örgütünün toplantısında, ilçe başkanlarına yönelik zehir zemberek bir konuşma yapmıştı. O konuşması Kılıçdaroğlu’na cep telefonu ile canlı dinletilmişti. Şahit olduğum için söylüyorum.
Sonra ne olmuştu, Önder Sav MYK üyesi Berhan Şimşek’i istifa ettirip İl Başkanı olarak atayınca bu sefer de boşalan MYK üyeliğine seçilebilmek için kulis yürütmüştü. İl Başkanı olmayı düşünen Tekin, Şimşek’in istifası üzerine MYK üyesi olabilmişti.
Bir hedefin değil, kendisi dışındaki gelişmeler sonucunda bugünkü yerine gelebilmişti. Ve bugünden sonra sıradan bir milletvekili olarak yoluna devam edecek.
****
Neden istifa resti çekmişti? Çünkü, İl Başkanlığında Ali Özcan’a destek vererek, delegasyon içersinde güçlü olarak yeni kurultayda yerini ve gücünü korumak istiyordu. Kılıçdaroğlu ise ne kadar tarafsız kalacağım dese de, tarafsız kalmayarak desteğini mevcut il başkanından yana koyunca istifa resti ortaya çıkmıştı. Kılıçdaroğlu, kurultayda güçlü çıkmak ve partiye ilk defa damgasını vurarak, yerel seçimlere ve genel seçimlere gitmek istiyordu. Yeni CHP’yi önce örgütlerde gerçekleştiremezse partinin de kendisinin de geleceği yoktu. Ve bu gerçeği en çok Kılıçdaroğlu biliyordu.
****
Dr. Kerimoğlu önce
özeleştiri yapmalı!
İl başkanlığına adaylığını açıklayan, Esenyurt’ta 2004 yılında belediye seçimlerini AK Parti’nin kazanmasının, babasını DSP’den aday yaparak en büyük destekçisi olmuş Dr. Bülent Kerimoğlu’nun söylediklerinin ise yeni CHP ile alakası bile yoktur. CHP’de yapılmak istenen değişimin bile farkında olmayan bir söylem kullanmakta, kullandığı söylem ancak ADD’de başkan olmak için yapılacak bir zihniyetinin yansımasıdır.
Kerimoğlu’nun 2004 ile bir özeleştiri yapmadan iddialarının anlamı bile yoktur. Ve yazın bir kenara, seçimlere birkaç gün kala adaylıktan çekilir. Ali Özcan’ın listesinde yer alır. Kılıçdaroğlu, Salıcı’nın listesinde olmasını önerir ise de kabul eder. Aday olursa da iddia ettiğim gibi listesine yazacağı isimler kadar bile oy alamaz.
Son söz: Sonuç olarak, Gürsel Tekin’in CHP’de güçlü bir aktör olma dönemi kapanmıştır. Hemşerileri dışında (onlar da güçlü bir şekilde yanında değildir) yanında olacak güçlü bir yapı yoktur. CHP’nin sözde iki numaralısı olmuş Tekin’in doğduğu köyde Ardahan’da CHP kaç oy almıştır? Ve hangi parti birinci olmuştur bilen var mı?
Ankara’dan dönen Gürsel Tekin, Kılıçdaroğlu’dan önce İstanbul’da kendisi için bir karşılama yaptırıyordu. Ve haber servis yapılıyordu. ‘Tekin’i 600 araçlık bir konvoy karşıladı.’ Bir; yalan haber yapılıyordu, iki; İstanbul il başkanlığı yapmış ve genel başkan yardımcılığını üstlenmiş, CHP’nin ikinci adamı diye kendisini sunmuş olan Tekin’i doğru olsa bile 600 araç karşılıyorsa (hem de karşılayanların büyük çoğunluğu Ardahan ve Karslı olmasına rağmen) bu bir başarı değil başarısızlıktı.
Her araçta iki kişi olsa, partinin ikinci adamı olduğunu iddia edilen Tekin’i alanda en fazla 1000 kişi karşılıyordu.
Binlerce insan tarafından karşılanıyorsanız, Türkiye’nin her yerinde destek açıklamaları yapılıyorsa siz güçlü bir adam olursunuz. Yoksa yaratılmak istenen destek, ayakları yere basmayan bir destektir. Aynen karşılamada olduğu gibi.
Ve basın toplantısını ve dışarıdaki karşılayan kalabalığı gösteren fotoğraflara bakınca iddia edildiği gibi bir kalabalık olmadığını açık açık görmek mümkündü.
Gürsel Tekin, istifa resti restle karşılık görmüş ve bir zamanlar İstanbul’un en güçlü olan İl Başkanı Şinasi Öktem’in köşesine çekildiği gibi kendisi de bugünden itibaren köşesine çekilecektir.
İstanbul İl Kongresi’nde Oğuz Kaan Salıcı karşısında çıkacak her adayın sonucu hüsran olacaktır.
