content

10 Nis

Psikiyatri Profesörünün Öfkesi

Psikiyatri profesöründen prostat tavsiyeleri” başlıklı yazıma Prof. Dr. Bengi Semerci’ nin gönderdiği yorumu yazının sonunda bulabilirsiniz.

Bu da benim ona cevabım:

Bengi Hanım,

Üç beş satırlık bir yazıyı anlamamış olmanıza ve öfkenize hayret ettim.

Hele de işi insanları “anlamak” olan bir dalın uzmanının bu durumu beni üzdü doğrusu.

Yazımı tekrar okursanız, o yazının size ait olmayacağı ihtimalini zaten bildiriyorum.

Verdiğim bağlantıyı kullanarak bakıldığında artık size ait olan yazının çıktığı doğru, çünkü yapılan hata düzeltilmiş.

Google arama motorunda “Bengi Semerci prostat” yazdığınızda o yazının size ait olarak yayınlanmış olduğu anlaşılıyor.

Buna göre dikkatsiz olan ben değil, sizsiniz. Zor bir şey değil; bu yanlışı küçük bir çaba ile siz de bulabilirdiniz.

Burada etik olmayan nasıl bir durum var anlayamadım.

Anlayamadığınız veya yanlış anladığınız bir şey daha var: Ben yazılarınızın tıbbi konularda olmadığını söylemiyorum ki, yazılarınızın “başka tıbbi konularda olmadığını” bildiriyorum.

Diyorum ki: Yazıları, kitapları, bir zamanlar yaptığı televizyon programları hep psikiyatri ile ilgili.

Okur temsilcisi ne diyor?

Gazetenin internet sayfasında bir yanlış yapıldığı ve sonra bunun düzeltildiği belli.

Yavuz Baydar da bugünkü “Düzeltmelerin önemi” başlıklı yazısında –muhtemelen sizin başınıza gelen bu durumu da kastederek- bu konuya değiniyor.

Elbette bu tür hatalar olabilir ve elbette de düzeltilebilir fakat bence “bir hata yapıldığı ve düzeltildiği” de küçük bir not olarak belirtilse daha doğru olurdu.

Böyle bir hata hiç yapılmamış gibi bir durum da hoş kaçmıyor!

Yavuz Bey’ in “Düzeltmeleri gören okurların da içi rahatlıyor, güveni artıyor” ifadesine katılıyorum ve ben de zaten tam da bunu demek istiyorum.

Otlarla tedavi

Otlarla tedavi konusunda benim kadar çok “tenkit” yazısı olan başka biri var mı bilmiyorum.

Otlarla tedaviye değil, insanların bununla “aldatılmalarına” karşıyım; özellikle de bunu profesör unvanlı kişilerin yapmasına.

Sizin bu konudaki görüşünüzü de merak ettim.

Mesela, yanlışlıkla sizin adınıza çıkan yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Benim “bu resmen bir ot reklâmı” sözüm için ne diyorsunuz?

Madem etiğe de bu kadar meraklısınız “o yazının etikliği” hakkında ne dersiniz?

Gelelim neticeye

Sizden, “hakkınızda yapılan bir hatayı bildirdiğim ve belki de düzeltilmesine de vesile olduğum için” bir teşekkür bekliyordum; fırça yedim.

Olsun, Hoca’ nın vurduğu yerde gül biter.

Hele de kısa bir mektubunda bile bir şeyler öğretme hevesinde olan bir Hoca’ nın…

Hele de bana “psikiyatrinin bir tıp dalı olduğunu” öğreten bir Hoca’ nın…

Umarım bu sefer sizin nazarınızda gene “bu kadar emek verip dikkatsizlik etmemişimdir”.

Köşenize olan ilgimin devam edeceğinden şüpheniz olmasın; zaten yazılarınızı sizden önce okuyorum!

Ben de size “Daha dikkatli okumanız, yazarken biraz daha fazla düşünmeniz” ve özellikle de bir psikiyatrist olarak “daha anlayışlı olmanız” tavsiyelerinde bulunsam bana gene kızar mısınız acaba?

Selam ve saygılarımla.

KAYNAK

https://www.google.com.tr/#hl=tr&sclient=psy-ab&q=bengi+semerci+prostat&oq=bengi+semerci+prostat&aq=f&aqi=&aql=&gs_l=serp.3…2278l9204l0l9625l21l17l0l2l2l0l1046l4446l0j9j6j0j1j7-1l19l0.frgbld.&pbx=1&bav=on.2,or.r_gc.r_pw.r_qf.,cf.osb&fp=403b1298c680852&biw=1366&bih=566

Etiketler : ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank