content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

11 May

Özün Önceliği Nefsin Terbiyesi

Öncelikle iflah olmaz art niyetlileri Allah ıslah etsin duamızla asıl meselemize dönelim. Biz, yani İslam fıkhında şekil yanında özde önemlidir. Ve hatta “özün önceliğinden” bile söz etmek mümkündür. Yaşamdan örnekleyelim..:Sıradan halim selim vatandaş kendini dine yakın hissediyor. Takati yettiğince itaat ve ibadetlerini, dininin itikat ve muamelatla ilgili hükümleri çerçevesinde çağının koşulları elverdiğince (bugün için kapitalizm/küreselleşme elverdiği ölçüde) yapmaya çalışıyor. Bedensel ibadetler (namaz, oruç), mali ibadetler (hac, zekât) kelime-i şahadetle yerine getiriyor. İsterse sakalı yerinde, asası elinde, misvakı cebinde, kendince, makbul mümin olarak çıkar meydane..

İşte yaşamın niyetleri test ettiği alan sosyal ilişkilerin ve çıkar çatışmalarının, müminin kendi içindeki nefis çatışması gibi pek fazla gizlenemeyen alandır. Bu alan mümin (insan kavramı) için nefsini (muamelat kavramı), itikatinin (samimiyet kavramı) süzgecinden geçirip, şekil ve özü itibariyle takvanın gereğini yerine getirip getireme becerisini sergilediği ve bunun da gerçek sorgusunun (öz her zaman gözle delillendirilemediğinden) “hesap gününde” Yaratan tarafından yapılacağı alandır.

Peki, madem ki gerçek sorgu Yaradan tarafından ahirette yapılacak, diğer kullara ne oluyor da yargılama cihetine gitme cüretini buluyorlar kendilerine?.. Burada yani toplu yaşama alanında devreye “kul hakkı” giriyor. Mümin (insan), itaat ve ibadetlerini, dininin itikat ve muamelatla ilgili hükümleri çerçevesinde yerine getirirken diğer “kulların haklarını” da gözetmek zorundadır. Tasavvufi (felsefe) olarak, “insanın Yaradan’dan ötürü kulsal olması” kul hakkı gözetmeyi zorunlu kılıyor. İşte burası, yaratılanların (kulların), Yaradan’nın kendilerini kutsaması nedeniyle diğer kullara “kul hakkının ihlali durumunda müdahale hakkı veriyor. Bu hak da “özün önceliğini” yaşamın (muamelatın) odağına oturtuyor.         

Muamelatta özün önceliği, müminin (insanın) toplumsal alana çıkışında öncelikle “nefsini terbiye etmesini” zorunlu kılıyor. “Nefsin terbiyesi” (ahlak, etik) aslında ibadetin olmazsa olmazı olmakla birlikte çoğu kez en çok ihmal edilen yanıdır. Nefsin yeterince terbiye edilip edilmediği de gözle kolay kolay delillendirilmemektedir.

Kul hakkını gözetme ve nefsin terbiyesinin gözle delillendirilmesinin zorluğu karşısında ibadet ve muamelatta “niyetin hüsnüniyetli”  olması aranmaktadır. Niyette iyiniyet arayışı ise, insanların tüm tarihi boyunca aradıkları ve toplumsal yaşamda her bireyde olmasını arzuladıkları bir özelliktir (erdem/fazilet). Onun için bizim kültürümüzde (sosyal ve dinsel), niyet önemlidir. Maddi yasalar bu niyeti her zaman ortaya çıkarmakta (delillendirmekte) başarılı olamazlar, lakin toplumsal vicdan bunu her zaman ve müruru zamansız (zaman aşımına takılmadan) sorgular. Öyle ki, topluma önderlik, liderlik etmiş bireyin/bireylerin tarih önünde zaman aşımından yararlanmadan sorgulanması kaçınılmazdır.

Şimdi bir müslümanın (insanın), toplumsal yaşamın erdem (fazilet) yolundaki takozları (hırs, rekabet, heves, bencillik, arsızlık, şöhret, şehvet, tüketim vs.) karşısında tökezlemeden nefsini terbiye edebilmesi mümkün müdür? Buna karar verecek otorite (milli irade) kendi nefsini ne kadar terbiye etmiştir ki, hükmünde adil olduğuna dair genel kabul oluşabilsin? Küreselleşmenin erdem önündeki “takozları” popülerleştirmesi ve yüceltmesi karşısında “nefsin terbiyesi” zahmeti “kullar” arasında ne kadar kabul görür? Ne bileyim ben, kelin ilacı olsa… (Belki sosyal İslamcılar bir ilaç bulmuşlardır.)

Velhasıl kendimizi toplumsal alandan soyutlarsak, yani etliye sütlüye karışmazsak, suya sabuna dokunmazsak, gelene ağam gidene paşam dersek, arı kovanına çomak sokmazsak erdemli insan olmak yolunda basa basa ilerleriz… miyiz acaba?

Allah her birimizi “terbiyesiz nefsimizin” izinden gitmekten alıkoysun, kul hakkı yemekten sakısın, fazilet yolunun takozlarını temizlesin, ıslah olamazları da iflah etsin..! 17.04.2012     

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank