content Eğitimci Yazar Şair
14 Tem

Ozanlarımız Halk Şairleri ve Şiirleri

OZANLARIMIZ HALK ŞAİRLERİ ve ŞİİRLERİ

Sevgili okurlarım, tarihimize baktığımızda, Halk Edebiyatımızda yerini bulan folklorumuzun, ozanlık geleneğinde önemli bir yeri vardır. Türkler, tarihin çeşitli evrelerinde zaman zaman göçüp gittikleri yerlere bile bu geleneklerini ve göreneklerini de götürmüşlerdir.

Oralarda da halk ozanlığını devam ettirmişlerdir. Bu kültürü hiçbir zamanda terk etmemişlerdir. Her zaman ozanlarımızın silahı sazları olmuştur. Gittikleri her yerde, sazlarını ellerinden düşmemişlerdir. Ozanlarımızın bu gayretleri, ozanlığı günümüze kadar taşımıştır.

Günümüzde şehir kültürü ağır bassa bile, Halk Müziği sevdalıları Halk Türkülerini zevkle dinlemektedirler. Bu demek oluyor ki, halk ozanlarımızın daha yapacakları ve söyleyecekleri çok şeyleri vardır. Bu söylemi zaman içinde sazıyla sözüyle söylediği gibi, halk şiiri niteliğinde de söylenmektedirler.

Ozan dediğimizde, aklımıza özgür düşünceyi söyleyen ve savunanlar gelmektedir. Bu söyleyiş ve çalış yazılı edebiyatımızın olmadığı dönemlerde, daha da önem kazanmıştır. Bilinen tarihimizde 13. yüz yılın yaşam tarzına baktığımızda, halk yaşamını çok iyi bilenlerden, Alışır Neva-i, Yunus Emre gibi birçok ozanları görmekteyiz.

Tarihin gelişen süreçlerinde, halk kültürüne ve kendi ana dillerine yabancılaşan yöneticilerin yapmış oldukları baskılar sonucunda, birçok ozanlara zarar verildiği de görülmektedir. Bunlardan kimileri uzun yıllar mahpushanelerde tutuklu tutulmuş, kimileri yakılmış, kimileri işkence hanelerinde darp edilmiş, kimileride taşlanarak öldürülmüşlerdir. Bu kâbus ozanları sığınacak bir yer aramaya itmiştir.

Sonuç olarak, böyle bir durumla karşı karşıya kalabileceğini hisseden ozanlar, Bektaşi tekkelerine akın etmişlerdir. Bu tekkelerde öğretilen felsefe kültüründen beslenmişlerdir. Orada varlığını sürdüren ozanlarımız, fikirlerini arı dilde özgürce söylemişlerdir. Bu sayede, ozanlığın günümüze gelişini sağlamışladır.

Halk şairliği, halk şiiri ve halk ozanlığı genel olarak Türk toplumunun yaşadığı yerlerde bir değer olarak görülmektedir. Anadolu’muzun bazı bölgelerinde saz şairi ve Âşık gibi adlarda verilmektedir. Bunu da belirtmek isterim ki, halk şiiri yazan birçok şairimiz saz çalmamaktadır. Ancak bunlara da, ozan veya Âşık diyebiliriz. Zaten Ozan kavramı Arpaca da Âşık, Farsçada şairdir. Anadolu Türkçesinde de şiir yazan, söyleyen olarak gelişmiştir. Her üçünde de aynı anlamı taşımaktadır.

İki yıl önce yayımladığım bir yazımda şairi, ozanı ve şiiri ele almıştım. O yazım bir takım olumsuzlukları dile getirmek içindi. Şimdiyse ozanlığın başka bir yanını sizlerle paylaşmak istiyorum.

Yaşadığımız toplumun aydınlarıyla ozanlarımızı karşılaştırdığımızda, ozanlarımızın bulunduğu ve aydınlattığı kesimle, aydınların içinde bulunduğu kemsin çok farklı olduğunu görmekteyiz. Ozanlarımız her zaman ezilen ve horlanan halk kesimi içinde yer almaktadırlar.

Onları öncüsü ve de onlar adına söz söyleyenlerdir. Bizler ozanlarımızın olduğu yerlerde aydınlarımızı görmemiz imkânsızdır. Tarihin aydınlanma çağında bile bu farklılık giderilememiştir. Bu büyük çelişki ne geçmişte aşılmış ne de şimdi aşılmaktadır. Bu önümüzde duran en somut olanıdır. Ancak halk ozanları yaşadıkları dönemlerde, ozanlarla kenetleşmişlerdir. Her gittikleri yerde, bir birleriyle karşı karşıya gelerek söyleşmişlerdir. Sürekli gezerek, her gittikleri yerlerde halkın düğününde, sünnetinde hikâyeler anlatmış ve türkülerini, şiirlerini söylemişlerdir.

Ne var ki ülkemizde 1950 sonra başlayan ekonomik sıkıntılar sonucunda,  köyden kente hızlanan göçün sonucunda, birtakım değişimlerin olduğu da gözlenmektedir. Ozanın ve şairin yerini, söz yazarlığı almaya başladı. Müziklerimiz git dide nitelik değiştirmektedir. Yine günümüzde, şiirin yerini içi boşaltılmış sözler almaktadır. Bu durum Ozanlık ve Âşıklık geleneğin de etkilemektedir. Bunu haricinde, bir takım çeşitli olumsuzluğu da beraberinde getirmektedir. Günümüzde dinleyici faktörü değişince, öz kültürümüzde ve folklorumuzda bir takım kırılmalar yaşanmaktadır. Bu durum da,  içinde yaşadığımız kentleşmeden kaynaklanmaktadır.

Özetle, bu arada bizlere düşen görev, öz kültürümüze yabancılaşmanın önüne geçmektir. Bu kültürün yok olmaması için daima var gücümüzle çalışmamız gerekmektedir. Hem halkımız için, hem de Halk Edebiyatımız yönünde buna mecburuz.

Saygılarımla

Mürsel Adıgüzel

Eğitimci Yazar/Şair

Ozan, Âşık, Şiir

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

1 Kere Cevaplanmış to “Ozanlarımız Halk Şairleri ve Şiirleri”

  1. 1
    Hacer ATEŞ Says:

    Hocam çok güzel bir anlatımda bulunmuşsunuz. Tebriklerimi sunuyorum. Halk geleneğimizi yansıtmanız böylesi güzel anlatmanız harika.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank