content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

20 May

Netekim Teketekim.

İktidar baki değil netekim..

Eskiler yöneticilerde ‘liyakat’ ararlardı önce.

Liyakat; layık olma, değerlilik, faydalı olma, iktidar, hüner, fazilet gibi kelimelerin manalarını üstünde taşıyan bir kelime.

Aslına bakarsanız, lügat manası itibariyle olmasa dahi, ‘adalet’ kavramını da üzerinde taşıyan bir kelime.

Bir şeye talip olanlar için liyakat aranırdı. Liyakat yani üstün vasıflı olmak… Meziyet sahibi yani.

Bazı ‘şarların olgunlaşması, meyvenin olgunlaşmasına’ benzemiyor çok zaman. Meyve olgunlaşınca hatta olgunlaşıncaya kadar diğer canlılara faydası oluyor.

Daha olgunlaşmadan kuşa kurda yem olur. Olgunlaşınca insanlar da dahil olur onlardan faydalanmaya.

Şarların olgunlaşmasının bedeli ağı olur çok zaman.

Biraz daha kırsınlar, yıksınlar, bir birini boğazlasınlar, bazıları bazılarını daha çok sömürsün, bazıları diğerlerine daha çok zulmetsin… Ta ki yaptığımız, yani bizim zulmümüz ‘haklıymış’ gibi görünsün…

Canlar yansın, ocaklar sönsün. Analar açıktan babalar içten ağlasın. Gelinler karalar bağlasın, nesiller yara…

Bir kurtarıcı aranır olsun… Aslında var olduğu halde varlığı bilinmesin… Gel densin, gel! Ancak sen çıkarsın bu işin içinden. Bak meyveler de olgunlaştı. Gel de tekmele ağacı. Kurşunla kuşları… Meyvelerimize ortak olmazın. Zehirle haşarat olanları faydalı olanlarıyla birlikte…

Vurma sırası sende, vurgun yemesi bizde artık hasat mevsiminde. Nisanda filizlenen, yeşeren ışkın eylülde solsun…

Bahçıvan şaşkınlıktan ve çaresizlikten takdir etsin… Bak desin bak kurtuldu ağaç. Dalına kuşlar konup meyveleri tüketmiyor artık. Haşarat da yok ortalıkta. Hepsi bizim oldu sansın.

O da ne? Bütün ağaçları kökünden söken kim? Nerde gelecekteki meyvelerimiz? Bu ışkınların hepsini kim budadı? Bahçede birkaç yaşlı ağacın dışındakiler nerde? Hani o dalından resim fırçası yapıp güler yüzlü insanlar çizdiğimiz ağaçlarımız. Bazılarımızın tuval üzerine manzara resmi yapmak için fırça ucuna taktığımız nazik dallarımız.

Hiçbiri yerinde değil şimdi…

Kuşları da özledik. Varsın yeselerdi meyvelerimizi olgunlaşmadan…

Kurtları da özledik ağaçlara delik açan…

Ve böcekleri…

Biz tekmele derken takatsizlikten birileri sökmüş hepsini…

Nü resim yapmak için bu kadar ağaca kıyılır mı?

Bu kadar ışkın imha edilir mi?

Bu kadar bahçenin içine…

Söyleyin…

Edilir mi?

Bu kadar bahçıvan gözü yollarda…

Sözü kursağında…

Özü…

Özü ateşlerde…

Küllerde kayıp közü…

Üç fidan güneydeki bahçeden, üç fidan kuzeydeki…

Hepsini sulayacak değildik ya…

Söktük gitti…

Yaktık gitti…

Taraf tutmadık… Eşitliği sağladık adaleti sağlamasak da…

Meyvelerde olgunlaştı, şartlarda…

Bak ne güzel ‘nü’ resimlerim var benim…

İktidarım kalmadıysa da bile.. Netekim…

Etiketler : , , , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank