content

ikradan-mahyaya-aydinlanma

28 Eki

Melike Öğretmen ve Depremin Düşündürdükleri!..

Melike ATMAN gerçek ailesini Afyonkarahisar'ın Dinar İlçesi'nde 1995 yılında meydana gelen depremde kaybetmişti. Antalya'nın Alanya İlçesi'nde oturan Atman çifti tarafından evlatlık edinilen. Melike öğretmen, Ağustos ayında çekilen kurayla Van'ın Erciş İlçesi'ne bağlı Salmanağa Köyü İlköğretim Okulu'na atanmıştı.

Melike Atman 1988’de doğmuştu çok cici bir bebek idi, güzel insan olacağı, adam gibi adam olacağı hani derler ya Anadolu da: “adam olacak insan kakasından belli olur” diye.

İdealist idi, mesleğini bir ibadet bilinciyle icraa etmek istiyordu. Tıpkı ailesi gibi kader, ecel onu 16 yıl sonra 23 ekim 2011 Van Depremi’nde yakaladı.

Pazar günü evdeydi diğer öğretmen arkadaşları gibi o da Allah kahretsin çürük bir binanın altında nice bin umut ve acılarla ölümün soğuk yüzüyle karşılaştı.

Rahman ve Rahim Olan Alemlerin Rabbine yürüdü, kavuştu…

Van depreminin sembollerinden biri haline gelen merhum öğretmenimize Yüce Allah’tan Rahmet ve mağfiret Türkiye Ailesine, teenni, sabır ve metanet diliyorum. Ve MERTÇE soruyorum:

Eğer bir ülkede “dürüstlük”, “açıklık”, “berraklık”, “sevgi” “egemen” değil ise, “kayırmacılık”, “ayırımcılık”,  hatta “üçkağıtcılık” “egemen” ise, hani atalarımız, “balık baştan kokar” derler ya, kamu binaları, özel binalar iyi denetlenmiyorsa; bina denetleme yönetmenliği her şeye açık ise…

Ne 1995, ne 1997, nede 1999 depremlerinden acı dersler alınmış olur!...

1995,  1997, 1999, 2011’in acılı, bizleri yasa boğan depremleri ve dahi Van Deperimi şunu ortaya koymuştur ki gene “çimentodan çalma”, gene “demirden araklama”  Nasıl olsa görünmüyor, denetleyiciyi de ben seçtim, ben atadım işler yolunda, kazançlar yolunda, gerisi Allaha emanet kaderde var ise olur…zihniyeti…

İşte bu zihniyet, “özde Müslüman” olmamak, “sözde Müslüman” olmak, “İslam’ı ahlaki boyutta içselleştirmeden şekilci olarak yaşamak” kanun, nizam ve vicdan tanımayan zihniyet…

Ahlak, dürüstlük, açıklık insanı sevme “yaratılanı severim yaratandan ötürü” yü dilinden düşürmediği halde hiçe sayma, “parayı severim paracılığımdan ötürü.”Ne demiş, Napolyon savaşı kazanmak, Fransa yı büyütmek için “para para para” lazım…

Biz böyle konuşuruz Anadolu da, “vahşi kapitalizm”, “vahşi paracılık”, “paraya tapmak”, işte asıl suçlu bu.

Değerli dostlar, “insanda fıtratından kaynaklanan gerçek Allah korkusu olmadıkça, bu minvalde beyinler yeniden formatlanmadıkça, devlet-i ali bu manada beyinleri kontrol altına almadıkça, depremlerdeki acı ve acıklı, trajik ölümler, sanki kader gibi” algılanmaya devam edecektir.

Etiketler : , , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank